Bir görüş...

Çocuklarımıza spor sevgisini aşılamak için ekran karşısına geçip ailece bir basketbol maçı seyrediyoruz bir spor kanalında, ancak, maç arası reklamları sadece "kondom" ürününden ibaret; herkesin gözü ekranda, çocuğunuz yanınızda oturuyor, bir mola daha elinizi kumandaya uzatamadan reklam karşınızda... Hayatında böyle bir şey görmemiş çocuğunuz haliyle soruyor "Baba bu ne?..." Hadi bakalım cevap verin, kutusunun benzerliğinden dolayı "Yeni çıktı yavrum, meyveli sakız" deseniz çocuk ertesi gün gidip o marka sakız isteyecek bakkaldan... İşin esprisi bu ama ne alakası var "Spor müsabakası ile bu tür ürünlerin, yetkililerden biraz daha dikkatli olmalarını istemek hakkımız değil mi" diye sorarak, benim gibi düşünen birçok kişinin duygularına tercüman olmak istedim... (...M.Ali Taşdelen) SÖZ'ün gelimi Sabah trafiğinde kaza olmayan gün yok. Kazaların çok büyük bir bölümü: Ben geçerim, ben "üstünüm" diyen, "Fren mesafesi" için bırakılan her boşluğa dalan, şerit değiştirerek bir arpa boyu yol gidenlerden... Güvenlik şeridini yine aynı duygularla çiğneyenlerden... "O" çocuk gider de ben gidemem mi diye sağa fırlayanlardan... Polisi görünce sola girmeye çalışanlardan... "Fren mesafesi" yok olanlar, arkadan çarpınca, bir de üstelik haklı çıkmaya çalışanlardan... Güvenlik şeridinde lastiği patlayanı, "hacet gidermeye" çalışanı, özenle, itinayla seyretmek için birdenbire frene basanlardan... Bu uğurda bir yılda 7000 canımızı trafikte kaybettirenlerden oluşuyor. "Dur" demenin zamanı gelmedi mi?... (...Denizce'nin uyarısı) hayata dair Her insan mutlu olamaz... Çünkü; gereğinden fazla özler dünü, Hak ettiğinden fazla düşünür yarını... Ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü... ... Her insan mutlu olamaz... Çünkü; gereğinden fazla özler hayatından çıkanları Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri Ve asla göremez yanı başındakileri... (...Halley H.) bizimkiler (...Bizimkiler'in yol hikâyeleri) Cennet Mahallesi durağında inecek olan Yunus, Beylikdüzü servisinin şoförüne soruyor; "-Abi ben Cennet'e gideceğim ama... Geçiyor mu?..." Şoför esprili çıkıyor: "-O kadar sevabın var mı?..." *** Maça gitmek için yola çıkan Ali, şoförün arabayı yavaş kullanmasından rahatsız... Ziya'ya birkaç olay anlatarak çok yavaş gittiklerini şoföre duyurduktan sonra bitirici darbeyi vuruyor; ZİYA: Çok sıkıldım ben inip yürüyeceğim... ALİ: Boşver abi... Erken gidip ne yapacaksın ki?... itiraf reyonu (...isim: zeynep taşkesen e. ...şehir: adana ...yaş: sorulmaz) Yaklaşık iki ay önce evimi taşıdım. Derken kredi kartlarımı ve birkaç önemli eşyamı kaybettim... Sonra dipfrizden yiyecek çıkarmam gerekiyordu, baktım ki buzluk yerinde poşet var... "Bu da nedir" dedim, ne göreyim; kredi kartlarımı dondurucuya koymuşum... Ama halimi görmeniz lazımdı, dakikalarca kendime gülüp durdum... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temel'in yeri "-Bir tabloyu duvara asmak için Temel, Dursun ve İdris gerekir?..." -Biri tabloyu, biri çiviyi, biri de duvarı tutsun diye... ... "-Temel niçin kendine teklif edilen üst düzey yöneticiliği kabul etmemiş?..." -Yükseklik korkusu varmış... ... "-Temel sinemaya gittiğinde en önlerden bilet alıyormuş... Neden?..." -Filmi herkesten önce seyretmek için... söz der ki "-Gerçek körlük; kalbin bulanık görmeye başlamasıyla başlar..." (...Kendi bile ettiğine şaşırdığı müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...STAR / Çarkıfelek) YARIŞMACI KIZ: Adımı Ece Erken'den esinlenerek koymuşlar... MEHMET ALİ ERBİL: Benim adımı da Mehmet Ali Ağca'dan esinlenerek koymuşlar!.. bir film diyaloğu -İçimde bir his var.. İyi bir insan olduğunuzu biliyorum... "-Hayır, iyi bir insan değilim... En kötüsü de değilim... Sadece farklı biriyim... (...Kusursuz Dünya filminden)