Bir yaş daha büyütenler...
Meksika'da dünyanın en ilginç vasiyeti yazıldı...
Bir "sağlıklı hayat" merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ekledi...
tebeşir tozu
"-İnsan, gülümseyiş ile gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır..." (...Byron)
itiraf reyonu...
(...isim: seniha ...şehir: istanbul ...yaş: otuz)
Parkta başkasının çocuğunu uzun bir süre salladıktan sonra "Hadi kızım gidelim" diyen bendim...
Annesinin son anda yetişip, "Kimliğini de vereyim öyle götür" demesi çok utandırmıştı...
Allahtan benim kız da oralarda oynuyordu da yanlışlık olduğu anlaşıldı...
Bu dalgınlık başıma bela...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
SÖZ'ün gelimi...
Görüşme...
Son zamanlarda görüşen görüşene
Kimi yemekli görüşüyor...
Kimisi yemeksiz.
Kimi emekli görüşüyor.
Kimisi memur.
Kimi yakını görüşüyor
Kimisi ırakı.
Kimi gerekli görüşüyor.
Kimisi gereksiz.
Kimi açık görüşüyor.
Kimisi kapalı.
Kimi kenarda görüşüyor.
Kimisi merkezde.
Kimi siyasi görüşüyor.
Kimisi siyaset icabı.
Kimi şurada görüşüyor.
Kimisi burada.
Kimi hekim görüşüyor.
Kimisi hakim.
Kimi şurada görüşüyor.
Kimisi burada.
Kim bilir daha kimler var sırada.
Görüşenler!
Görüşün. Tamam. Ancak.
Sizin kulaklarınız tıkalı.
İnşallah gözleriniz görüyordur.
Bari onu görün.
İlerde bir levha var.
Bu yol çıkmaz kapalı.
(...Mustafa Koç-Okur/Yazar)
S.Ö.Z. der ki;
"-Mutluluk; mutlu olup olmadığınızı düşünmediğiniz andır..."
(...Gözlerini kısarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
Yorumsuz
Bu iki yorum da aynı gazetede yayınlanmıştır.
Önce: Asıl yazarın yaklaşık bir ay önceki yazısı.
Size içeriden bir dedikodu.
HAFTA sonu yurt dışındaydım. Türkiye'nin meseleleriyle pek ilgilenmedim.
Döndüğümde, herkes Can Paker'in evindeki yemeği konuşuyordu.
Tabiatıyla ben de ilgilendim.
Önce davetlilerin kim olduğuna baktım.
Sonra: Başyazarın 14.06.2008 tarihli yazısı.
"Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında 'kapatma' istemli dava açılalıberi bu partinin başındakilerin de, onların yandaşlarının da kimyası o kadar bozuldu ki, Köroğlu gibi "esen rüzgârdan hile sezmeye" başladılar. Nitekim geçen gün eski Washington
Büyükelçimiz Faruk Loğoğlu, başta eski Cumhurbaşkanı Sezer olmak üzere 7-8 dostuna kendi evinde bir akşam yemeği verdi diye, kıyameti kopardılar.
"Bu yemek neden verilmiş? Orada neler konuşmuşlar?"
Sana ne?... Özel bir yemekte insanların ne konuştuğunu öğrenmeye çalışacağına biraz uygar olmayı, biraz saygılı olmayı, biraz demokrat olmayı öğrensene!
hayata dair...
Hayatımızda her şey güzelce akıp giderken hoş ve olumlu olmak kolaydır...
Ama hayatın akışı değişip de geçici olarak bizi güçsüz bırakırsa, o zaman gerçek gücümüz ortaya çıkar...
Sevgi bize "Neden ben" diyerek zaman kaybetmemeyi, onun yerine, "Şimdi ne yapmalı" demeyi öğretir...
Birinci soru gereksiz ve anlamsız bir çatışmaya götürür, ama ikincisi kendine acımanın ve anlamsız suçlamanın yükünü taşımayan bir eylemi akla getirir...
Eğer sevgi varsa, güçlükler bozulan ilişkilerin sebebi değildir...
Aslında bu durum bizim değişip ayakta kalmamızı sağlar... (...Leo Buscaglia)
Bizimkiler...
İsviçre'de olduğumuz için İstanbul'daki bombalar ulaşmadı.
Buradan da sadece küçük bir bomba çıkarabildik...
Fehim eski milli basketbolcu Hakan Arınç'a soruyor;
"-Abi sen hiç spor yaptın mı, fiziğin çok düzgün..."
Sizinkiler...
"Bu taraf bitti" diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da, "CD çalar çalışmıyor" diye feryat eden anneme...
"Bu ev kiralıktır" yazan evin yanındaki cama, "Bu da" yazan komşuma...
Edebiyat kitabından bir bölüm okurken V. Hugo'ya "Beşinci Hugo" diyen arkadaşıma...
Kırmızı ışıkta geçince "O geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa" diyen polisime sevgiler, saygılar...
(...Tahir Tezel'den)
Temel'in yeri
Temel her zamanki gibi eve geç gelmiş... Şüphelenen Fadime, ceplerini kurcalarken iki sinema bileti bulmuş...
Temel'in karşısına dikilip;
"Bunlar ne" diye sormuş...
Temel kendini savunmuş;
"-Filmi o kadar çok beğendim ki; iki kere üst üste gittim..."
kritik
"-Ben iyi, mutlu bir ailede yetişmedim... Dolayısıyla benim evliliğe inanmamam kadar
normal bir durum olamaz... Evlilik benim genlerimde yok gibi..."
(...Aysun Kayacı)
"-Biliyor musun; bir silah, bir karın olmasından iyi..."
-Bilmiyorum...
"-Bir silahla sessizliği sağlayabilirsin..."
(...Hepsini Vur filminden) 