Biraz ciddiyet lütfen...

Bir dönem ilginç bulup, kesip saklamışım... Küpürde diyor ki; "Türkiye, gazete okumada dünyanın en geri ülkelerinden biri..." Bin kişiye düşen gazete sayısına göre; İngiltere 317, Amerika 201, Fransa 145 gazete satıyor... Norveç 588 ile birinci, biz 47 gazete ile sonuncuyuz... *** Oturduğumuz yere yakın bir bayii olmadığı için, hafta sonları gazete almak için biraz yol katediyorum... Gidip 5 gazete alıyorum, bunların 5 de ilavesi olunca yaklaşık bir karış kalınlığında gazete ile eve dönüyorum... 1 milyon 200 bin lira tutuyor hepsinin fiyatı... Bu parayı ödeyip 5 gazeteyi almak için yaklaşık 2 küsür milyon lira yol parası harcıyorum... *** ...Ve bağdaştıracağım noktaya geliyorum... Türkiye'de gerçek maliyetinin çok altında satılan tek günlük ihtiyaç maddesi gazeteymiş... (Bu da yeni küpür...) Avrupa'da yayınlanan günlük gazetelerin fiyatı, bizden 5 katı fazlaymış... Türkiye Gazetesi 300 bin liraya size ulaşırken; İngiltere'de Times 1 milyon 210 bin, Fransa'da Le Monde 2 milyon, Amerika'da Washington Post 2 milyon 600 bin liraya satılıyor... *** Hani derler ya, "Bugün 300 bin lira nereye vermiyoruz ki?..." Alın gazetenizi ve keyifle okuyun... "İnternetten bütün yazıları okuyamıyoruz" geyiğini bırakın... Beni de uğraştırmayın... *** Tarzın dışına çıkarak, yerinizi almış olmamak adına şöyle bağlayayım; Hani sarhoş olduğu için hakim tarafından kitap okuma cezasına çarptırılan Yozgatlı Alpaslan Yiğit vardı ya... Birkaç ay firar ettikten sonra kütüphaneye gidip cezasını çekmiş... Sonra da Yozgat Gazetesi'ne bir röportaj vermiş... Şöyle; -Kütüphaneye ilk girdiğinizde neler hissettiniz?... "-Önce çok kötü hissettim kendimi... İşkence gibiydi... Sanki bütün kasaba beni izliyor da, kıs kıs gülüyor gibi geliyordu bana..." -Gerçekten okuyor muydunuz sayfaları?... "-Aslında okuyor gibi yapıp sayfaları geçiştiriyordum. Hâkimin sınav yapabileceğini söylediler, okumaya başladım... Allah düşmanıma bile böyle ceza vermesin..." bizimkiler * Kütahya'da okuyan Beşiktaşlı Hüseyin, geçtiğimiz hafta yapılan Prag maçı için İstanbul'a geldi, ancak maç deplasmandaydı... * Bu köşede Bilgehan hakkında çıkan yazılar 199'u bulmuş, "Bir tane daha yaz, düz olsun" diye rica etti... * Sigara paketlerine "öldürür" yazılacağını okuyan Cem'in yorumu, "Güldürür yazsa daha mı fazla içeceğiz sanki?..." * Göksel Cumhuriyet'in ne zaman kurulduğunu merak etti, "29 Ekim bu ay mı, önümüzdeki ay mı arkadaşlar?..." * Adnan Abi, bütün yazı işleri çalışanlarının lakabıyla internet sitesi hazırlayacakmış... "www.hijyenik.com" adresinde duyuracak...