Bizim ora...

(Rize'den batıl inanışlar...) > Kurbağalar bağırınca yağmur yağar. İnsan teninin hissedemediği ince yağmur damlacıklarını kurbağalar hisseder... > Ocaklıkta zincir sallandırıldığında ineğin, boş beşik sallandırıldığında çocuğun başı ağrır... > Hamile iken ciğer yiyen kadının çocuğu benekli olur... Çıpayı (göbek kordonu) kesen ebenin huyu çocuğa geçer... > Bebek veya çocuğun üzerinden aşılıp geçirilirse boyunu alınır "basılır" tekrar geri gelirse boyu geri verilir... > Çocukların çekilen dişi, evin çatısına atıldıktan sonra kargalar bu dişi alır, yenisi çıkar... > Küçükayı'nda düğün yapıldığında doğacak çocuk ufak olabilir... > Yeni evli gelin üzerine kibrit taşırsa marazlanmaz... Gelinliği gelin giymeden bir genç kız giyerse kısmeti açılır... > Yemek kepçesini çok yalayan kişinin düğünü kar veya yağmura rastlar... > Hamile kadın ayva yerse doğacak çocuğun düşük yanaklı, nar yerse pembe yanaklı, muz yerse gamze yanaklı olur... > Çakallar uluduğunda, hava açıksa yağmur yağar, kapalıysa güneş açar... Köpek eve yakın uzun uzun ulursa o evden birisi ölür... > Baykuş mahallede "hohori" şeklinde öterse o mahalledeki hamile kadının erkek, "kivici" şeklinde öterse kız çocuğu doğurur... > Leyleği senenin baharında ilk kez uçarken görenler, baharda çok seyahat eder, otururken görenler etmez... > "Dili doğuran", anasına, "Ana dilim doğurdu" dediğinde, anası da, "Tukur da at oni" diyerek karşılık verdiğinde, dili doğuran da "Tu" diye tükürdüğünde ve bunu üç defada tekrarlarsa dili iyileşir... S.Ö.Z. der ki; "-Gazetecilikte doğru yoktur... Az yalan vardır..." (10'uncu spor haberine başlarken söylediği müthiş söz...) Bugünün buluşu İlk kez cep telefonunun pili çıkartılıp tekrar takılınca pilin dolduğu gözlemlendi... (02.01.1995 - Selman İnanç'tan...) Şarkıların Dili (Kendime yeni bir ben lazım - Sertab Erener) Geçen sene iyi geçmedi, söylemem lazım, "AB bizi seçmedi" dememem lazım, Belki sıfırları atarak başlamam gerek, Eskiden unuttuğumu şimdi, "tanımam" gerek... *** Yeni bir yasa, yeni bir tasa Bize gülecek bir neden lazım... Yeni bir hanım, deli bir kadın Bize gülecek Semra lazım... *** Günler güzel geçmedi unutmam lazım Her sabah ekrana çıkıp kırıtmam lazım Hep içime atmışım anlatmam gerek Hepsini bir kazana atıp kaynatmam gerek sanatik kritik "-Evlenmeden önce 38 bedene ineceğim dedim ama bünyemle savaşamıyorum... Hükümet gibi kadınım, muhalefet olmama gerek yok..." (Işın Karaca) politik kritik "-AB müzakereleri Rum Kesimi'ni tanıma şartına bağlandı... Türkiye için salam gibi, sucuk gibi, pastırma gibi dilimlenme süreci başlayacak..." (Deniz Baykal) sportik kritik "-Milli Takım kadrosunu şekillendirmek benim elimde olsa; bütün kadroyu başka takımlardan yaptırırım... Sakatlansınlar, yorgun olsunlar diye..." (Aziz Yıldırım) hayata dair... Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan... Güneş kucağındadır, bilemezsin... Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür... Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın... Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, Anlamazsın... Uçar gider, koşsan da tutamazsın... - Shakespeare - Tebeşir Tozu... "-Sıkı bir araştırma yapılırsa görülür ki, iş; herhangi bir eğlenceden çok daha az sıkıcıdır..." (Charles Baudlaire) bizimkiler (...Ve Tahir Laptop'la tanıştı... İşte ilk gün vukuatları...) * Kapağı açamadı... Adnan Abi'yi arayıp Laptop'un kapağını açmak için bir şifre olup olmadığını sordu... * Kapağı açtıktan sonra ekran masanın üstünde kaldı, klavye yukarı kalktı... Montajı ters yapmışlar diye arıza bildirdi... Adnan Abi gelip düzeltti... * Her şey tamam olduktan sonra Laptop yine çalışmadı... Mehmet "Dizüstü bilgisayar, masada çalışmaz" diye alay etti... Dizlerinin üstüne koydu... * Cep telefonuyla internet bağlantısı sağlayabileceği söylenince "Şarj kablosunu mu telefon girişine takıyoruz" diye sordu... * Bilgisayarı kapatırken elini kapağın arasına sıkıştırdı... Parmaklarında ezilme meydana geldi... Revire kaldırıldı, sargı yapıldı... temelin yeri Bir eliyle yüzünü kapatmış olan Temel utana sıkıla Doktor Dursun'un odasına girmiş; "-Doktor Bey, size bir sorunum için geldim ama, lütfen önce gülmeyeceğinize söz verin..." Dursun, "Elbette" demiş; "-Lütfen rahat olun, ben bir doktorum, 20 senelik meslek hayatımda hiçbir hastamın sorunlarına gülmedim..." "Tamam o zaman" demiş Temel, elini yüzünden çekmiş... Dursun bir de bakmış karşısında bugüne kadar gördüğü en ufacık, miniminnacık burun... Neredeyse bir bezelye tanesi kadar ve tabii doktor kendini tutamamış birden kahkahalarla gülmeye başlamış... Yere yuvarlanmış katıla katıla gülüyormuş, derken nihayet toparlanmış ve Temel'e dönmüş: "-Çok özür dilerim... Nasıl oldu bilmiyorum bir anda sinirlerim boşaldı, ama söz veriyorum bir daha olmayacak... Lütfen bana güvenin ve söyleyin sorun tam olarak nedir?..." Temel cevap vermiş: "-Şişti..." sağdan - soldan (İstanbul - Kral TV SMS kuşağı / Ahmet Derici...) "-DENEME BİR Kİ... KRAL BENİM..." *** (Ankara - Seyyar Çakmakçı / Cemil Karaca...) "-ATEŞLİ ÇAKMAK TAMİR VE BAKIM HASTANESİ..." *** (İstanbul - Kumkapı Balıkçısı / Mustafa Yıldız...) "-CANLI BALIK... TANIŞTIRIP ÖYLE PİŞİRİYORUZ..." *** (İstanbul - Kuaför / Pınar Karakuş...) "-TELEVOLE KUAFÖRÜ... SİZİ HAYATA HAZIRLAR..." *** (İzmir - Taksi Camı / Mehmet Kayıkçı...) "-ŞOFÖRSÜN DEDİLER KREDİ VERMEDİLER... xxx Bankası...) diyAlog... (SHOW TV - KURTLAR VADİSİ...) POLAT ALEMDAR: Bizim ülkemizde herkes ambulansa yol verir... Arkasına geçmek için... İtiraf reyonu (isim: prenses... şehir: istanbul... yaş: onsekiz...) Biliyorum ilginç ve insanların yüzlerini güldürecek itirafları yayınlıyorsunuz... Ama umarım bunu kayda alıp yayınlarsınız... Ben bunu ona hiç söyleyemiyorum, söylesem de duymuyor, çünkü sessiz söylüyorum... "-Anneciğim her ne kadar seni üzsem de, inan bana seni anlamadığımı söylesen de anlıyorum... Ama galiba doğruları kabul etmek zor geliyor... Annem, seni heeer şeyden milyonlarca kat fazla seviyorum... Prensesin..." (osoztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...) son sözleri... "-Sağlık, mutluluk ve başarılı bir yıl geçirmenizi temenni ediyorum..." (Yıldırım Demirören - Del Bosque'ye gönderdiği tebrik kartından sonra...) "-En iyi kulüp yöneticisi, ölü kulüp yöneticisi..." (İlhan Cavcav - Özeleştirinin dozunu kaçırınca...) "-Sevgilim... Tatilimizi bir hafta uzatmaya ne dersin?..." (Aysun Kayacı - Televizyon reklamına özenince...) "-İbrahim Bey siz aşık değilsiniz, aşık olunca ben size söylerim..." (Semra Hanım - İlk programında İbrahim Tatlıses'i ağırlarken...) Şifa Yemek Öğle Menüsü Mercimek Çorba... Tas Kebabı... Bulgur Pilavı... Ayran...