(Gayseri muhabbetleri...) Bir Kayserili: Satış noktası... İki Kayserili: Küçük bir pazar... Üç Kayserili: Hiper-market... Kayserili Baba: Mobilya atölyesi... Kayserili baba ve oğlu: Mobilya fabrikası... Kayserili baba, oğul ve amca çocukları: Fabrika + Mağazalar zinciri... Okur-yazar olmayan Kayserili: Dükkan sahibi... Okur-yazar Kayserili: Mağaza sahibi... İlk mektep mezunu Kayserili: Tüccar... Ortaokul mezunu Kayserili: Fabrika sahibi... Lise mezunu Kayserili: Memur... Üniversite mezunu Kayserili: Müdür... Mastır yapan Kayserili: Genel Müdür... Doktora ve üzeri eğitim alan Kayserili: Akademisyen... Doçent olan Kayserili: Dışişleri Bakanı... Profesör olan Kayserili: Başbakan... Ayaküstü... Şike olaylarında en kötü olan şey ne biliyor musunuz?... Para verdiğiniz cafe'lerde, gittiğiniz stadlarda boşu boşuna gırtlağınızı yırtmanız... Kimse itiraf edemese de; "pazılın" parçaları birleştirilmeye gerek kalmaksızın Türkiye'de şike ve teşvik priminin varlığını gösteriyor... Bilin ki; galibiyet veya mağlubiyet, sizin verdiğiniz para desteği ve gırtlak enerjisi ile olmuyormuş... Yani seyredin, eğlenin, birbirinize takılın, gülün, oynayın ama... Tuttuğunuz takımın futbolcusu şut çekerken ayağınız yerinden oynuyorsa; Teşvik/şike olaylarını seyrederken de cebinizde kıpırdanmalar olsun... Hayata dair... Eskiler erdemin ışığıyla ortalığın aydınlanması için önce devlet işlerini yoluna koyarlardı... Devlet işlerini yoluna koyabilmek için önce ev işlerini yoluna koyarlardı... Ev işlerini yoluna koyabilmek için önce kendi kendilerine çeki düzen verirlerdi... Kendi kendilerine çeki düzen verebilmek için önce kendi içlerindeki düzeni yoluna koyarlardı... Kendi içlerindeki düzeni yoluna koyabilmek için önce düşüncelerini yoluna koyarlardı... Düşüncelerini yoluna koyabilmek için ise önce bilgi eksikliklerini giderirlerdi... - Konfüçyüs - bizimkiler * Turgay rallici Serkan Yazıcı ile samimi olmuş... Sohbet ederken çıkış sırası Serkan'a geldiğinde Turgay arkadaşını uyarmış; "-Aman abi, dikkat et... Yavaş git biraz..." * Teknik servisten Veli Abi, makinesini satılığa çıkarmış ve panoya yazmış, "Satılık makine: CONAN..." Bünyamin Abi altına not düşmüş, "İki tane satılık makine: ZAGOR ve TOMMİKS..." * Cem; camındaki panosunda sürekli nöbetçi eczaneleri yazılı bulunduran eczanenin önünden geçerken söylenmiş; "-Abi bu eczane de ikide bir isim değiştiriyor... Arayan nasıl bulacak burayı?...." RAKAMLARLA OLAYLAR (İnsanların en çaresiz kaldıkları anlar...) % 1: Keto'nun Medyum Memiş'ten yediği yumruktan sonraki hali... % 2: Caner'in kafasında bardak kırdıktan sonraki Gülben'in hali... % 3: Hande Ataizi'nin Sevda Demirel'den yediği tokattan sonraki hali... % 4: Murat Demirel'in trafikte giderken ambulans sirenini polis zannettiği hali... % 5: Bush'un ikiz kulelere saldırı haberini aldıktan sonraki boş bakışlı hali... % 85: Turun gittiği kesinleştikten sonra hakemin düdüğünün gecikmesi hali... Şifa Yemek Öğle Menüsü Ezogelin Çorba... Yoğurtlu Mantı... Z.Yağlı Pırasa... Supangle...