Bizimkiler

A -
A +

"Manşetleri size verdik, küçük ilanlar bize kaldı" kitaba düşünülen isim... "Spor Servisi'nden fıkra giyi öyküler" sloganı ile çıkacak... Yazarı; spor servisi havasını solumuş 113 kişi... Size baskıyı bekleyen bir kitaptan söz ediyorum... İşte ordan yürütüyorum; *** Gazeteciler arasında "Kim daha şöhretli?" tartışmaları mesleğin tarihi kadar eskidir. Bizimkilerde de var. Hasan Sarıçiçek ile Engin Atay, Kayserispor-G.Saray maçı için Sarıçiçek'in memleketi Kayseri'de... Oraya kadar gitmişken Hasan Sarıçiçek'in ilçesine de uğramaya karar veriyorlar. Arabayı ilçenin girişinde durdurup çeşmede yüzlerini yıkarlarken meraklılar toplanıyor. İçlerinden biri: - Aaa, Engin Atay gelmiş, diyor. Bu tanıma Hasan Sarıçiçek için kötü bir darbe oluyor tabii... Ama teslim bayrağını çekmiyor: - Peki beni tanıdınız mı? Ve öldürücü darbe bir gençten geliyor: - Evet... Sen de Sadık Söztutan'sın. *** Hasan Sarıçiçek önce kuaförde saç sakal tıraşı oldu. Ardından caddenin karşısındaki mağazaya gidip bir gömlek satın aldı. Canti bir şekilde ortalıkta dolaştığını gören Yılmaz Akay sordu: - Hayırdır hocam? Sarıçiçek'in cevabı şaşırtıcıydı: - Radyodan telefonla bağlantı yapacaklar da... *** - Şirin Bey, hocamız Daum'un selamı var. Türkiye'de en beğendiği yazar sizmişsiniz. Beşiktaş'ın maçını çok iyi analiz etmişsiniz. Daum sizinle bir yemekte tanışmak istiyor. Şirin Berber, spor yazarlığına daha yeni başlamış. Daum'un yardımcısı Bülent Albayrak'tan aldığı bu davetle ayakları yerden kesilmiş. Müdürün odasına koşuyor. -E-hee, yazarınla övünebilirsin. Daum'dan davet aldım. Müdür içinden "Hoş geldin Şirin, demek sana da yaptılar" diye geçirdi. "Seni işletmişler" diyemedi. Çünkü Şirin öyle heyecanlıydı ki: - Ben biraz Almanca çalışayım. Eski yazılarımı kesip götüreyim. İyi oldu bu davet! Şirin odadan çıkınca müdür, Bülent Albayrak'ı taklit eden bizim gazetenin avukatı İrfan Hattatoğlu'nu aradı: - Ben söyleyemedim, kendin temizle... *** Ali Sami Alkış, Hasan Sarıçiçek, Engin Atay ve Mustafa Karagöl Adana'daki G.Saray maçından dönüyordu. Uçuş kartlarına göre üç kişi yan yana üçlü koltuklarda, bir kişi ekipten ayrılıp arka sırada başkalarıyla oturacaktı. Eldeki koltuk numaralarına göre Engin Atay'ın arka koltukta oturması gerekiyordu. Engin, Hasan Sarıçiçek'e dedi ki: - Hocam, şimdi gıcık bir tip gelip yanıma oturacak, ben Ümit Ağabeylerle oturayım, sen arkaya geç, ha? - Tamam, dedi Sarıçiçek. Biraz sonra arka koltukta Hasan Sarıçiçek'in yanına dönemin en ünlü mankeni Tuğba Özay gelip oturdu. > itiraf reyonu... (...isim: talha yener ...şehir: İstanbul ...yaş: yirmiüç) Otobüs koltuğunun önündeki sehpadaki bardak koyma deliği çay içinmiş... İşte ben oraya bir bardak dolusu su koydum... Bardak delikten geçip yere çakıldı, hem yanımdaki hem önümdeki yolcular su çinde kaldı... Rezil olmak bu olsa gerek... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > Temel'in yeri... Fadime, operada Temel'in kolunu dürtmüş; -Şu adama bak, uyuyor resmen... "-Beni bunun için mi uyandırdın?..." HHH Dursun, Temel'i hesap kitap içinde görünce sormuş: -Hayrola Temel, derin hesaplara dalmışsın... "-Bütün mahalleye borcum var ne yapayım..." -Onları nasıl ödeyeceğini mi hesaplıyorsun?... "-Hayır... Başka bir semte taşınmanın bana kaça malolacağını..." > tebeşir tozu "-Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının: O hem sizi bağışlamaz, hem de kendinizi bağışlamanıza imkan bırakmaz..." (...Bernard Shaw) > Bizim ora... Karslı olmasıyla övünen; geleneğiniyle görgüsüyle, kimliğiyle kişiliğiyle çok sayılan bir o kadar da sevilen bir iş adamına evin sahibesi konuklarına hoş bir şeyler dinletebilmek için sorar; "-Ahmet ne çalayım?..." Ahmet Bey cevap verir. "-Klasik batı müziği olsun..." Hanımefendi: "-Ne isterdin?..." Ahmet Bey: "-Konya uzun havası iyi olurdu..." Hanımefendi: "-Aman Ahmet; "o" klasik batı müziği değil ki..." Ahmet Bey: "-Valla ben Kars'lıyım, bana göre oralar hep Batı..." > Taşlamalar... Haşlamalar... SENSİZLİK Her kapının, Bir kilidi vardır... Ve kilide uygun , Bir anahtar bulunur... ... Zili çalmadım, Kapıyı tıklamadım bu akşam... Sensizliğe açtım kapımı, "Merhaba" dedim yalnızlığa... (osman.yavuz.inal) > sağdan - soldan (...İstanbul - Çay Ocağı - Zafer Yiğit) "-VECEYE GİREN MECBUREN ÇAY İÇMEK ZORUNDA..." *** (...İstanbul - Otopark Gişesi - Haldun Halıcı) "-PARK ÜCRETLİ, GECE TARİFESİ UYGULAMASI VARDIR..." *** (...İstanbul - Elektronik Eşyacı - Orhan Kınay) "-BOŞANMAYA SON... HER EVE İKİ KUMANDA KAMPANYASI..." > sportik kritik "-Zidane'ın entelektüel birikimiyle birlikte futbolculuğuyla Hagi gibi bize büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum... İstanbul'da ailesiyle birlikte en azından 1 yıl futbol oynama şansı verilebilse hem futbol kültürümüze, katkı olur..." (...Deniz Baykal) "-Zidane'ın entelektüel birikimiyle birlikte futbolculuğuyla Hagi gibi bize büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum... İstanbul'da ailesiyle birlikte en azından 1 yıl futbol oynama şansı verilebilse hem futbol kültürümüze, katkı olur..." (...Deniz Baykal) * İlk kez sigara paketi açılarak, ondan çıkan küçük jelatin düzenli bir şekilde katlandı ve ucu çakmakla yakılarak yapıştırıldı... sanatik kritik "-Hülya Avşar benim için Zehra'nın annesi olarak kalacaktır... Tabii onun için artık "Ailemdir ona sahip çıkarım" demem... Fakat dikkatli olmasını tavsiye ediyorum, böyle bilinmedik insanlarla adının anılması hoş değil..." (...Kaya Çilingiroğlu) > S.Ö.Z. der ki; "-İnsanda sadece kin besleme duygusu genç kalır..." (...Sen görürsün konulu müthiş S.Ö.Z.leri) > politik kritik "Hükümet adeta bir özel ulak havası içerisinde... Bir yerden aldığını bir yere, diğerinden aldığını öbür tarafa... Bütün bu öneriler paketinde en ufak bir katkısı olmayan postacı hüviyetinde... Artık seçim dönemidir..." (...Mehmet Ağar) > Tuzaktan kumanda... (...TV-8 - Derya Gibi) AYŞENUR YAZICI: Finalin ikinci maçını göz ucuyla seyredebildim... DERYA BAYKAL: İnsan istiyor ki seneye Dünya Kupası'nda Türkiye de olsun... *** (...SHOW - Pazar Keyfi) MUHABİR (Reha Muhtar'la tatilden dönen Gülşen'e): Acı var mı acı?... GÜLŞEN: Aşk var aşk... Hayata dair... Problemlerinle yaşayabilirsin, onlardan şikayet edebilirsin, seni çökertmelerine izin verebilirsin... Ya da tam tersi ayağa kalkıp, problemleri çözmek için bir şeyler yapar ve kendin için pozitif ve üretken bir ortam oluşturabilirsin... Karşılaştığın problemler zor ve rahatsız edici olabilir... Bunun en büyük sebebi o problemlerin ötesine geçmek için çaba sarfetmemendir... Problemlerinle yüzleş, onların ötesine geçecek güce sahip olduğunu bil ve onları çözmek için gerekli gayreti göster... Boyle yaparak, hayatının her gününü zenginleştireceksin... (...Ralph Marston) > söz market günün haber kuşağı: olumsuz mesaj veren bazı atasözü ve deyimleri sözlükten çıkaran türk dil kurumu listeye yenilerini ekledi. "eksik etek", "kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin" gibi atasözü ve deyimleri sözlükten çıkarma kararı nedeniyle çok fazla tepki alan tdk, geri adım atmak yerine listeye yenilerini ekledi."devletin malı deniz, yemeyen domuz", "bana dokunmayan yılan bin yaşasın", "eski köye yeni adet", "icat çıkarma", "alemin akıllısı sen misin" gibi olumsuz anlam veren ve yeniliklere kapalı sözler de ilköğretim okulları ve liseler için hazırlanacak yeni sözlükte yer almayacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.