Harun Abi'ye kandil günü bir sürü mesaj gelmiş, ama çoğunun numarası rehberde olmadığı için kimden geldiğini anlamıyormuş... Fakat uyumlu, bol sıfırlı bir numara görünce "Bu kesin müdürlerden biridir" diyerek cevap yazmış; "Sizin de kandiliniz mûbarek olsun" gibilerinden... Numaraları tekrar kontrol ederken, mesajın sonunda isim yazdığını görmüş; Turkcell Müşteri Hizmetleri... *** TOKİ ile anlaşma haberi Ahmet Coşkun Abi'nin ilgisini çekmiş... Şartları ne olacak, nerede yapılacak falan diye konuşurken, sohbeti bitiriş sorusu şu oldu; "-Abi bu TOKİ hangi semt?..." ------ > S.Ö.Z. der ki; "-Deneyenin başarma şansı var, denemeyen en baştan kaybetmiştir..." (...Yönetim dersleri verdiği konferanstaki müthiş S.Ö.Z.leri) ----- >>> Tebessüm... Çevresi tarafından huysuz ve inatçı olarak tanınan ihtiyar adamın, sabah apartmandan çıkarken kapıyı açan kapıcı dikkatini çeker... Çünkü onun aksiliği herkes tarafından bilinirdi. O yüzden de kimse onunla konuşmaz uzak dururdu. Fakat bu sabah kapıcı kapıyı açarken ihtiyara; "Günaydın" demiş ve tebessüm etmişti... "Yeni işe alınmış, beni tanımayan birisi olsa gerek" diye düşündü ihtiyar. Her sabah kahvaltısını yapmak için uğradığı yolun sonundaki lokantada her zaman oturduğu masada yerini aldı... Garson çocuk her günkü gibi omletini ve kahvesini masaya bırakıp hiçbir şey söylemeden masasından uzaklaştı... Bizim ihtiyarın aklı kapıcıda kalmıştı "Neden bana selam verdi?... Şimdiye kadar kimse benimle muhatap olmazdı... Bana neden gülümsedi?... Acaba kıyafetim mi komikti?..." ... Restorandan çıkarken para üstünü garson çocuğa bıraktı. Garson çocuk şaşırmıştı... Senelerdir burada kahvaltısını yapar, kimseyle konuşmazdı. Ve ilk defa da bahşiş bırakıyordu... "Sanırım bugün özel bir gün, insanlar zamanla değişebiliyor demek ki" diye düşündü... Öyle ya bunca zamandır hesap istemenin dışında ağzını açmamıştı. İş çıkışında hâlâ garsonun aklında bizim ihtiyarın bıraktığı bahşiş vardı. Bu para farklıydı... "Bunu bir hayır işi için kullanmalıyım diye aklından geçirdi"... Eve dönerken geçtiği parkın içinde köpekli bir adam gördü. Hava çok soğuk ve her yer karla kaplı olduğu halde bu adam yere oturmuş dileniyordu. Dilenci, çocuk yanına yaklaşana kadar onu fark etmemişti... "Köpeğim çok aç dedi" adam çocuğun bulunduğu yöne bakarak; "Belki fark etmişsinizdir! Benim gözlerim görmüyor bu köpek hem benim gözlerim hem de hayat arkadaşımdır. Ben onun gözleriyle yolumu bulabiliyorum. Ama iki gündür ona yemek alamadım. Çok bitkin düştü üstelik eskisi gibi de genç değil." ... Garson çocuk o gün fazladan aldığı bahşişi bu adama verebilirdi. Üstelik halinden de doğru söylediği belliydi. Hem yalan söylese de ne olurdu ki... Bizim aksi ihtiyardan aldığı birkaç kuruş parayı dilenciye uzattı... "Fazla bir şey değil ama en azından köpeğine bir şeyler alabilirsin" dedi... Parayı alan dilenci hemen açık bir market bulup sandviç aldı... Sandviç'ini köpeğiyle paylaştı. Hava iyice soğumuştu, bu gece de parkta yatamazdı. Bir apartmanın kapısını açık buldu hemen içeri daldı. Kimseye görünmeden kalörifer dairesine girip köpeğine sarılarak yattı. Geceyi donmadan geçirebileceği bir yer bulduğu için sevinçliydi. Karnını doyurmuş olmanın verdiği rahatlıkla hemen uykuya daldı. ... Gecenin ilerleyen saatlerinde apartmanın içinde bir duman yayılmaya başlamıştı. Bakımı yapılması unutulan bacadan geliyordu bu duman. Kısa sürede tüm apartmanı sardı. Herkes uykuda olduğu için kimse fark etmemişti dumanı. Bizim dilencinin köpeği hemen açtı gözlerini önce sahibini uyandırıp çıkardı dışarı. Sonra tüm apartmandakileri havlamasıyla uyandırdı köpek. İtfaiye kısa sürede kalörifer bacasından başlayan yangına müdahale etmişti. Kimseye bir şey olmamıştı. Herkes sağ salim dışarı çıkarıldı. Dışarı çıkarılanlar arasında bizim aksi ihtiyar da vardı. Köpek onun da hayatını kurtarmıştı. Herkes bu köpeğin nereden geldiğini merak ediyordu. İhtiyar bu sabah garsona bıraktığı bahşişle hayatını kurtarmıştı. Yoksa köpek o gece açlıktan ölmüş olabilirdi. Ama hepsinden önemlisi o gün yaşanan her şey bırakılan bir bahşişle değil sadece küçük bir "tebessüm" ile başlamıştı... (...Pazar Hikayesi Denizce'den) ------ > sportik kritik "-Beşiktaş taraftarı yeni besteler yapmaya hazır olsun... Büyük oyuncular büyük maçlarda ortaya çıkar. Daha önce bunu gösterdim. F.Bahçe ve G.Saray maçlarında da yine göstereceğim..." (...Marcio Nobre) ------ > politik kritik "-Orta Doğu'daki krizde suçlu ararsak duygusal davranırız... Bardağın dolu tarafını görmeliyiz... Kimin haklı, kimin yanlış olduğunu, kimin suçlanması gerektiğine tarih karar verecektir..." (...Tayyip Erdoğan) ------ > sanatik kritik "-Evlenip, çocuk sahibi olmayı istemiyorum... Dilediğim her erkeğe maddi ve manevi anlamda istediğim her şeyi yaptıracak güzellikteyim... Aksini iddia eden varsa buyursun çıksın karşıma..." (...Aysu Baceoğlu) ------ > Temel'in yeri... Temel'le Dursun yolda yürüyorlarmış... Dursun o gün Temel'in yürüyüşünde bir tuhaflık sezmiş... Normal yürüyor ve neşeli neşeli sohbet ediyorken aniden susuyor, dikkat kesiliyor, biraz sonra tekrar neşesini buluyormuş... Bu hale bir anlam veremeyen Dursun, "Ula Temel, sana ne oluyor, bugün bir tuhaf halin var" deyince Temel, "-Okumadın mı gazeteleri, her on üç kişiden biri silahlıymııymış" demiş... ------ > Hayata dair... Yağmurda yürüyor... Hiç acelesi yok... Islak parmaklıklar parlıyor... Gizli bir kızıllıkla kararmış ağaçlar... Ağılın bir köşesinde eski bir otobüs tekerleği, Mavi ev alabildiğine daha mavi... ... Hiçlik böyle aydınlanıyor demek... Taşlar düşüyor... Eller kapanıyor... Boş bir dosya yüzerek yaklaşıyor nehirde... Ama senin adın belki de dosyanın öbür yüzünde... (...Y.Ritsos) ------ > 30.07.1997 İlk kez bebek bezi reklamında oynayan kadın sanatçı için "Bebeğinin bezi bedavaya gelecek" haberi yapıldı... ------ > tebeşir tozu "-Bir tane insan hakkı ihlali vardır, o da kişiye farklı davranmaktır..." (...İoanna Kuçuradi) ------ > Tuzaktan kumanda... (...ATV - Özel Hat) ALİŞAN: Ailemizde çok akraba evliliği var... İtiraf ediyorum, ben de bir akraba evliliğiyim... *** (...SHOW - Pazar Keyfi) İBRAHİM TATLISES: Ben krallık tacını beynime takmadıysam, müzevazılığımdan takmadım... ------ > kadınlar & erkekler (...Kadın ve erkek arasındaki farklar) SALDIRGANLIK: Erkekler kadınlardan daha saldırgan olup bedensel güç kullanımına daha eğilimlidir... Bunun açıklaması da testosterona bağlanmaktadır... Buna karşılık kadınlar kelimelerle saldırır ve savaşırlar... SES TELLERİ: Kadınların ses telleri daha kısa olduğundan sesleri daha tizdir. DUYU ORGANLARI: Kadınların işitme ve koklama duyuları daha güçlüdür... Buna karşılık erkekler ışığa karşı daha hassastır. Erkek gözü ayrıntıları daha iyi seçer... HASTALIK: Erkekler hayatları boyunca kadınlardan ortalama 40 gün daha az hastalanırlar. SAÇLAR: Kadınların saçları daha sık ve daha dirençlidir... Saç kökleri iki milim daha derinde olduğu için erkeğinki kadar çabuk dökülmez... YEMEK: Aynı kilodaki kişilerden, erkekler kadınlardan daha çok yemek ihtiyacı duyarlar; çünkü metabolizmaları daha hızlıdır... GÖZYAŞI: Kadınlar erkeklerden 5 kat fazla ağlarlar... Genellikle de saat 19.00-22.00 arası... BEYİN: Erkek beyni yüzde 14 daha ağırdır.Buna karşılık kadınlarda iki yarım küre arasındaki iletişim daha iyidir. KALP ATIŞI: Erkeklerin kalbi daha büyüktür ve daha yavaş çarpar: Dakikada ortalama 72. Bu değer kadınlarda 80'dir... YAŞLILIK: Erkekler kadınlardan daha hızlı yaşlanırlar. 55 yaşındaki bir kadın bedensel gücünün yüzde 90'ına sahiptir. Oysa aynı yaştaki bir erkek gücünün sadece yüzde 70'ine sahiptir. 35 yaşındaki bir erkeğin damar sistemi 50 yaşındaki bir kadınınkine eşdeğerdir... CİLT: Buna karşılık kadında sadece cilt daha ince olduğundan çabuk yaşlanıp kırışır. Kadınlar yaşlanma olayını psikolojik olarak erkeklerden çok daha kolay kabullenirler... KASLAR: Erkekler kadınlardan yüzde 50 oranında fazla kas gücüne sahiptir. Büluğ çağında erkeklerde kas hücrelerinin sayısı 20 misli, kadınlarda 10 misli artar. Erkekler kadınlardan üçte bir oranında daha güçlüdürler... HAYAT SÜRESİ: Erkeklerin ortalama ömrü 71.5 yıl, kadınların 78 yıldır... ------ söz market "kadın-erkek" protokol notları-2: erkek daima yardımcı pozisyonundadır... ast-üst ilişkisinin olduğu yerde bayan-erkek ayrımı olmaz... ast-üstlük geçerli olur... asansörden inişte kapıya yakın olan önce çıkar. kural budur... merdivenden çıkarken önce bayan çıkar, inerken ise erkek önde olmalıdır... üst, misafir ve hanım daima sağdadır... üniformalı iken hanım solda yürümelidir... gelin solda, damat sağda olmalıdır... yemekten kalkma teklifi önce bayandan gelmelidir... siparişler erkek tarafından verilmelidir... kadını; giyimi, evi ve yemeği temsil eder... erkeği; arabası, ayakkabısı ve eşi temsil eder denir... tanıştırılan kişilerin özellikleri söylenmelidir... önce elini üst uzatır, sonra ast uzatır... bir bayan elini uzatmadıkça erkek elini uzatmamalı... Hanımlar elini uzatmak zorunda değildir, başı ile selam verebilir... ismini unuttuğumuz insana soyadını sorarsak ismini de söyler... düğünde bayanlar tamamen beyaz giyinmemeli. beyazı sadece gelin giyer...