bizimkiler
(...Görevdeki Sırrı diyalogları)
GÖREVLİ: Burada resim çekmek yasak beyefendi...
SIRRI: Biz fotoğraf çekiyoruz beyefendi...
...
CÜNEYT ABİ: Katili belli olmayan cinayete ne deniyordu?...
SIRRI: Gayri meçhul cinayet...
...
SİNİRLİ ADAM: Biraz insan olun insan... İnsan taklidi yapın!...
SIRRI: Sizin taklit bitsin biz yaparız...
temelin yeri
Yine bir şişe ve yine Temel'in tekme atıp içinden çıkardığı cin!..
-Beni kurtardın... Dile benden ne dilersen...
"-Kaç istekte bulunabilirim?... "
-Bu sefer beş tane...
"-Bir: 18 yaşında... İki: Sarışın... Üç: Yeşil gözlü... Dört: Uzun boylu... Beş: Kibar bir kızla evlenmek istiyorum..."
-Benim için kolay da... Böyle bir kız seni beğenir mi ki?... İstersen bir madde de kendin için kullan...
"-O zaman ben de kör olayım..."
kadınlar & erkekler
(... "Aşkın yazılmış kanunları" A.Kadir Yılmaz'dan)
-Yanınıza yaklaşan genç ve güzel kız, sizinle ilgilendiğinden değil, birini kıskandırmak için etrafınızda dönüyordur...
...
-Siz onun saçının rengine vurulduysanız, o da sizin kredi kartınızın rengiyle ilgileniyor olabilir...
...
-Çok güzel, kibar, akıllı, hoş, zeki, cici bir kızla karşılaşma şansınızın arttığı yer, sizden daha yakışıklı, akıllı, zengin bir arkadaşınızın yanıdır...
...
-Evlilik; tek başınayken, asla yaşamadığın problemlere iki kişinin beraberce çözüm bulma sanatıdır...
...
-"Tam evlenilecek kadın" dediğiniz kadın, en kısa zamanda sizi nikâhına davet edecektir...
bir film diyaloğu
"-Günahlarımızın bedelini sevdiklerimiz ödemesin diye, kendi suçumuzun bekçisi kendimiz oluruz bazen... Çünkü günah işleyen tetiği çekmekle kalsa iyi, silahı da kendi eliyle uzatır hep bir başkasına..."
(...Ezel dizisinden)
söz der ki
"-Karşılıksız sevmek insanı, karşılıklı sevmek aşkı öldürür..."
(...Yine yaptığını yaparken ettiği müthiş S.Ö.Z.'leri)
tuzaktan kumanda
(...KANAL 24 - Haber Bülteni)
MUHABİR: Efendim Kılıçdaroğlu sizi düelloya davet ediyor?...
BÜLENT ARINÇ: Deniz Baykal'la tartışabilirim ama Kılıçdaroğlu benim dengim değil...
***
(...ÜLKE TV - Magazin)
MUHABİR: Türkiye'nin nesine âşıksınız?...
NİHAT DOĞAN: Ben bu ülkenin kedisine, köpeğine bile âşığım. Benim memleketimin koyunu bile Avrupa'nın koyunundan daha farklı bakıyor...
hayata dair
Hayatın birinci yarısı, mutluluğa karşı duyulan yorulmak bilmez bir özlem olduğu halde, ikinci bölümü acı dolu bir korku duygusuyla kaplıdır...
Çünkü, mutluluk denilen her şeyin kuruntu olduğu ve acıdan başka gerçeğin bulunmadığı fark edilmiştir artık...
Aklı başında insanların, yakıcı zevklerden çok acısız bir hayata yönelmeleri bundan ötürüdür...
Gençliğimde, kapımın zilinin her çalınışında, gönlüm sevinçle doluyor ve kendi kendime, "Oh ne iyi... İşte yeni bir olay..." diyordum.
Ama yıllar geçip de, olgunlaştığım zaman, her zil sesinden sonra şöyle düşündüm: "Yine ne var?..."
İnsan yaşlandıkça, tutkuların ve isteklerin nesnesi farksızlaştıkça; bu isteklerin ve tutkuların bir bir ortadan kayboldukları, duyarlılığın güdükleştiği, hayat gücünün zayıfladığı, görüntülerin solduğu, izlenimlerin etki yapmadan gelip geçtiği, günlerin gittikçe daha hızlı aktığı, olayların önemlerini kaybettiği ve her şeyin renksizleştiği görülür... (...Schopenhauer)
itiraf reyonu
(...isim: arkadaş ....şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Sahil kenarında oturuyoruz... Bir ara arkadaşın bir buçuk yaşındaki kızı taşlıkların kenarına fazlaca yaklaştı.
Annesi de telaşla bağırdı, hepimiz gülmekten katıldık;
"-Fethiyeee... Kızım orası vuuuu..."
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik SU GİBİ
Orta Doğu uyandı,
Geç de olsa nihâyet...
Su kapıya dayandı,
Gösterelim dirâyet!
Tutun boşa gideni,
Kapatın savakları...
Artık altın mâdeni,
Tatlı su kaynakları!
Mühim petrolden gazdan,
Arttıkça arkta debi...
Ülkeyi darboğazdan,
Kurtaracak su gibi!..
> Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
