Borsada kaybetmek...

Artık futbol takımlarımızın da borsada kağıdı var... Tuttuğunuz veya istediğiniz bir takımın lotunu alıp, borsaya dalabilirsiniz... Ama hangi durumlarda kağıdı elinizden çıkarmanız gerektiğini bilmelisiniz... Beşiktaş hissesi ne zaman satılır? + Ali Eren 2002 yılı içinde en yakışıklı erkek seçilince... + Serdar Bilgili tatile veya gece gezmelerine yalnız gittiğinde... + Siyasiler şampiyonluk için Beşiktaş'a şans tanıdığı zaman... + Daum şampiyonluk için Beşiktaş'a şans tanıdığı zaman... + Tümer'in kart görmediği, İlhan'ın yumruk atmadığı hafta... + Fevzi, tekrar Beşiktaş'a döndüğü zaman... Cimbom hissesi ne zaman satılır? + Hasan Şaş, koridorları yumruklamaya başladığı dakika... + G.Saray'ın deplasmanda maç kazandığı dakika... + Abdurrahim Albayrak'ın Fenerli olduğu anlaşılınca... + Fatih Terim, Mehmet Cansun'u kapıdan kovunca... + İbrahim Tatlıses, Fatih Atlaylı'yı dövünce... Fener hissesi ne zaman satılır? + Kupada Pendik'le eşleştiği zaman... + Deplasmandan otobüsle dönüldüğü zaman... + Samandıra'dan daha uzağa taşınıldığı zaman... + Ömer Çavuşoğlu ortaya çıktığında... + Rüştü maçın en kötü adamı seçildiğinde... + Andersson, Lorant'ı dövdüğünde... Trabzon hissesi ne zaman satılır? + Hiç alınmaz... + Parayı saçacak yer aranırsa alınır... + Alınıp yastık altına atılıp unutulur... + Kısa bir macera olsun diye alındığı gün satılır... Ilan-ı Aşk... Sevgililer Günü'nde gazetelerde çıkan ilginç ve komik ilanlar... "Koçum, aslanım, karım... Bir kez daha sevgililer gününü kutlarım..." (A.Ceylan) "Sana ipek kaşmir kaşkol almak istiyordum. Ama bu Hindistan'da evlilik teklifi anlamına geliyormuş. Yanlış anlamazsın di mi?..." (Silk & Cashmere) "Beşiktaş'ım, sevgililer günün kutlu olsun..." (Gürkan - Hüseyin Fırıncı) "İlanı bugün verdiğime bakma... Seni bugün değil, her gün seviyorum aslında..." (Dilek) "Dünyanın en güzel böceği; seni çok seviyorum... Ölene kadar seninleyim..." (Gülay) "Dinçerciğim... Bana ömür boyu katlanmaya var mısın?..." (SÇAÇS Burçe) "Bugün neyse kutluyorum... Seni istemediğin kadar çok seviyorum..." (Belgin) "Herşeyimcik... Minik pandan seni kocaman çok seviyor..." (Zeynep) "Elimde olsaydı sevgililer gününü 3 Ekim 2001 tarihi olarak ilan ederdim. Böylece bütün dünya benim en önemli günümü kutlardı..." (Hayriye) "Bir gün bitecek beraberliğin 1296'ncı günü kutlu olsun... Seni seviyorum..." (Hain Kazanova) Bizimkiler... * Market açılınca Mehmet Abi'nin satışları yarı yarıya düştü... "Bu ülke için ova ova" kampanyası başlattı, alış-veriş yapana masaj yapıyor...* Engin Abi, son günlerdeki şık giyiminin sebebini açıkladı, "Bizim çocuk iyice büyüdü... Bedenlerimiz uyuyor artık..." * Haftada iki gün gazeteye gelen Sadık Kahraman, kutlama ikramlarından yakındı; "Bu tatlıları ben niye hiç göremiyorum arkadaşlar?..." TEMEL'İN YERİ Temel yolda gördüğü adama yanaşmış ve yorgun bir ifadeyle sormuş; "-Hemşerim karşı kaldırım neresi..." Adam eliyle yolun diğer tarafını işaret ederek, "Orası" demiş... "-Benimle dalga mı geçiyorsunuz?... Oraya gidiyorum burayı gösteriyorlar, buraya geliyorum orayı gösteriyorlar..."  Kekeme Temel ve Dursun dağa tırmanıyormuş... Temel, "Ça... Ça... Ça..." demeye başlayınca Dursun, "Sus, sus yukarı çıkınca söylersin" diyerek yürümüş... Yukarı çıktıkları zaman Temel'e sormuş; -Ne var?... "-Ça... Ça... Çadırları aşağıda unuttum"... Bunun üzerine Dursun, "Hadi iniyoruz" diyince Temel, "Şa... Şa... Şa..." diye kekelemeye başlamış... Ama Dursun yine susturarak "Aşağıda söylersin" demiş... İndiklerinde sormuş; -Ne var?... "-Eee... Şa... Şa... Şaka yaptım..."  Fadime, gece yarısı yanından kaybolan Temel'i bulmak için kalkmış... Gecenin sessizliği içinde aşağıdan bir ses duymuş. Aşağı inmiş ve tekrar dinlemeye başlamış ama Temel'i bulamamış... Biraz daha aramak için depoya kadar inmiş, Temel'i dizleri üstüne çökmüş, duvara yaslanmış ve ağlar bir şekilde bulmuş... -Kocacığım; neyin var, ne oldu?... "-Hatırlıyor musun; baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, 'ya evlenirsin ya da 20 yıl hapis çekersin' diye..." -Eeee ne oldu?... "-Bugün, hapisten çıkmış olacaktım..." İsmail Türüt'ün biri Eskiden sadece siyasiler için fıkralar üretilirdi... Şimdi sanatçıların da başı dertte... Bugünlerde İsmail Türüt ve Gülben Ergen için anlatılan olaylar; ... İsmail Türüt, bir bankanın müşteri hizmetlerini aramış; "-Hanımefendi ben bankamatikden para çekmek istiyorum, ama bir türlü çekemiyorum..." -Beyfendi özür dileriz teknik nedenlerden dolayı sistemlerimiz şu an OFF'dadır... "-Teşekkürler..." Türüt, ertesi gün tekrar bankayı aramış; "-Hanımefendi ben şu an OF'dayım ama hâlâ para çekemiyorum..." ... Küçük bir çocuk elinde bir kutu şekerle parka gitmiş ve bir banka oturmuş... Etrafa bakınırken şekerleri arka arkaya ağzına atıyomuş... Yanındaki bankta oturan Gülben Ergen, nasihata başlamış; -Şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır.. Hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın..." "-Benim ninem 107 yaşına kadar yaşadı..." Gülben, "Yaa..." demiş... "Yani ninen de mi çok şeker yerdi?..." "-Hayır... Her şeye burnunu sokmazdı..."