Bundan sonra ne olur ?

Beş dakikada sekiz gaf yapan Ecevit'in zaman geçtikçe kötüye gittiği bir gerçek... Dikkat etmeye çalışırken konuşmaları daha çok birbirine girecek, dinleyenler her kelimede yeni kazalar bekleyecek... Bunlar kaçınılmaz olacak;  "Çarşıması çamaşı çaşa çamaşırları çalışmalar" gibi anlamsız şeyler söylediği zaman "Deeer mişim" diye durumu kurtarmaya çalışacak...  Milliler'e altın madalyalarını takarken Şenol Güneş'e "Sizi tebrik ediyorum, çok güzel kurtarışlar yaptınız" diyecek...  Kürsüye çıkmak için yanından geçmek yerine, üzerinden tırmanmaya çalışacak...  Bir yere gitmek için kapıya çıktığında şoför koltuğuna oturacak, "Konuta sür" diyecek...  Okullarda "Ecevitçe" dersi verilecek ve bu derse ilkokuldan başlanacak... Söyledikleri okul fişlerine yazılacak...  Rahşan Hanım başbakan, Ecevit ev erkeği olacak ve eşinden bütün intikamını alacak, karısını aç bırakacak...  130'uncu yaş gününü hastanede törenlerle kutlayacak... Pastayı cerrahlar kesecek ve Ecevit'e serumla verecek...  Her hafta bir ünlünün sunduğu Pazar Keyfi'ni idman olsun diye bir hafta da Ecevit sunacak...  Zaman ilerledikçe söyleyecek şeyi kalmayınca, eski konuşmalarından "Klasikler" kaseti piyasaya çıkacak...  Ortakları karıştırmamak için toplantı masasında önlerine isimleri yazılacak... Kendinin kim olduğunu unutmamak için de yaka kartı takacak... TEMEL'İN YERİ Balık lokantasında yemek yiyen vatandaş, masada kürdan göremeyince hesap öderken patron Temel'e sitem etmiş; -Kardeşim burası balık lokantası... Neden masalarda kürdan bırakmıyorsunuz?... "-İnan ki bırakıyoruz... Ama dişini temizleyen atıyor, kimse yerine bırakmıyor ki..." HHH Temel motosiklet kursunu gidiyormuş ve çok başarılı bir öğrenciymiş. Öğretmenleri tam olarak hazır olduğunu belirtmeden önce Temel ve arkadaşlarına son bir uyarıda bulunmak istemiş: -Bakın, eğer gece motosiklet ile gezerken karşıda bir ışık görürseniz bilin ki bu başka bir motosiklettir, dikkat edin... Temel ehliyetini almış ama iki ay sonra hocaları Temel'i hastanede tüm kemikleri kırık bir halde görmüş; -Temel ne oldu?... "-Karşıda iki ışık gördüm, aralarından geçeyim dedim..." HHH Dağ köylerinden birine telefon direkleri monte edilirken Temel kıs kıs gülüyormuş... Yanında oturan Dursun bir şey anlamamış; -Neye gülüyorsun Temel?... "-Nasıl gülmeyeyim?... Çiti o kadar yüksek döşüyorlar ki altından inekler rahat geçer..." Turp gibi BİZİM CC isimli mail grubumuzdan; Aslında Bülent Ecevit turp gibi... Sadece merdiven çıkamıyor, otomobile binemiyor, konuşamıyor, yürüyemiyor... Gerçekten turp gibi... Sanki turplar; merdiven mi çıkar, otomobile mi biner, konuşur ve yürürler mi ki?...