Cemal'in kız isteme hikâyeleri...

OS - 2866Tuşları gıdıklayın! * TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... > * Yanılıyorsun gözlüksüz, mesajını 30 kez okudum... Yaptıkların artık çok dokunuyor... Bir canım var onu da sen al Fatma... Yoruldum ben artık kırılmaktan... Acıların kızı... * Antalya Ekol ofisten herkese hodri meydan... Bu ay kimseye geçiş yok... * Bütün kiremitlere "Seni çok özledim" yazdım... Kiremitlerden biri başına düşerse, seni özlemenin ne kadar büyük bir acı olduğunu anlarsın... * Keşke hiç keşke demek zorunda kalmasaydım... Keşke hiç keşkelerle yaşamasaydım ve yaşananları hiçe saymasaydım... Sberk... * Ömer Abi S.Ö.Z'lerinle hayata bakış açımı değiştirdi... Ama aklıma bir şey takıldı; "Tuzaktan Kumanda"daki onca şeyi nasıl takip ediyorsun, çok merak ediyorum valla... * Selam Türkiye Gazetesi okuyucuları... Herkes duysun ben Mersin'den Nidanigar... Çiçekçiye aşığım, o da bilsin... > Cemal'in kız isteme hikâyeleri... Çikolatalar verilip, "E daha daha nasılsınız" muhabbetleri yeni bitmişti ki; evsahibi "Biz sizi önümüzdeki hafta bekliyorduk" dedi... Cemal'in taraf, "Efendim hayırlı işte acele etmek lazım" diye latife yaptı... Gelin adayı kahveleri ikram edip çıktığında bir koşuşturma başladı evin içinde... Kız annesini çağırdı, annesi babasının kulağına bir şeyler fısıldadı ve olay açığa çıktı... Cemal'in kız isteme fasılları sırasında bazı yanlışlıklar da yaşanıyordu... En ilginç olan bu hikayede; kapı numarasını karıştırıp, gerçekten de evlilik çağında kızı olan bir adamın evine girmişlerdi... Hatta ev halkından görücüye gelmek için bir hafta sonrası için randevu alınmıştı... Gerçi adresi doğrulayıp, çıktıkları üst kattan da elleri boş döndüler... > S.Ö.Z. der ki; "-Yalan söylediğine üzülmüyorum, bir daha sana inanmayacağıma üzülüyorum..." (...Çevredekilerin "Artık oldun" bakışları arasında ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > Bizimkiler... (...Yeni MSN sloganları... Ya da her neyse) HÜSEYİN: Küpten dışına, içindeki sızar... EMİN: Üç kuruşluk adama beş kuruşluk değer verirsen aradaki iki kuruşa seni satar... AYHAN HOCA: Acele edeceksen, yavaşça acele et... ERSİN: Hayat üçbuçukla-dört arasındadır... Ya üçbuçuk atarsın, ya dört dörtlük yaşarsın... ORHAN: Bu ayrılık bu sevdaya hiç yakışmadı ki... BAHA: Aşk damarlarımda dolaşan etki... Ben aşık olmam, benimki etkiye tepki... YUNUS: Sen ağlama diye diye ben ağlar oldum... MEHMET: Cimbom tarihinin en büyük transferini yapıyor... Özhan Canaydın gidiyor... > Temel'in yeri... Temel, bir şirkette patronun sekreteri olarak işe başlamış... Birkaç gün sonra telefon uzun uzun çalmış ama Temel hiç oralı olmamış... Patron sinirlenmiş; -Telefona niçin bakmıyorsun evladım?... "-Neden bakacakmışım ki?... Nasıl olsa her seferinde seni arıyorlar..." *** Temel, Fadime'yi balayında Mısır'a götürmüş, piramitlerin birini göstermiş: "-Bak Fadime bu tam 3001 yıllık..." Fadime şaşkınlıkla: -Nasıl böyle emin konuşup 3001 yıl diyebiliyorsun?... "-Geçen sene de gelmiştim ben buraya... Rehberimiz o zaman 3000 yıllık olduğunu söylemişti..." > Sizinkiler... Türkçem çok iyi değil ama şöyle yazabilirim belki, sen toparlayıp doğru düzgün bir şekilde anlat; Türkiye'de internetim var ama yurtdışında yoktu... Babama, "Yurtdışındaki PC'mize internet alalım" diye tutturmuştum... Babamı kandırmaya çalışıyorum; "-Bak baba hem evde 1 televizyon var... Sen maç izlerken ben dizileri kaçırıyorum... Bari net alalım da netten izlerim..." Babamın müthiş cevabı; "-Çanak anten olmayınca nasıl izleyecen?..." (...Zercan Nilüfer) > Hayata dair... Dostluklar, çıkar kaygısı ile kurulmaz... Başkalarını minnet altına sokmak için iyilik sever ve eli açık olunmaz... Bu nedenle de dostluk, bir ödül almak kaygısı ile değil, bütün kazancı o sevgide olduğu için aranmalıdır... ... Dostluğun güçsüzlükten, herkesin kendisinde olmayan bir başkasından elde etmek istediğinden doğduğunu söyleyenler, dostluğu ihtiyaç ve zorunluluktan doğmuş saymakla,ona çok aşağı ve hiç de soylu olmayan bir doğuş vermiş olurlar... ... Bir insanın kendine güveni ne kadar tamsa, bir insan hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak, her şeyin yalnızca kendisinde bulunduğuna inanacak erdem ve bilgeliğine sahipse, o denli dost edinir ve dostunun yakınlığını kazanır... ... Dostların ahlâkı temiz olmalı. Aralarında her konuda, düşünüşlerinde, isteklerinde, ayrımsız, tam bir anlaşma olmalı... İnsana sevgi kazandıran erdemden ayrılmamalı... İnsanların dostluğa elverişli olup olmadıklarına bir karar vermek için görünür belirtileri yoktur... Onun için sağlam, değişmeyen, hep aynı kararda olan dostlar seçelim... Bunun için de öncelikle dostluğa girişim gerekir... (...Cicero) > Bugünün buluşu > İlk kez bir trafik polisi, "Park ettiğin yerden almazsan çekeceğiz" son uyarısı olarak arabanın sileceğini kaldırdı... (...11.04.1971) > MMMR'ın duvarı... CHP'nin keyfi yerinde... Küremiz ısınacak, DENİZ yükselecek... > Tebeşir Tozu... "-Yetkililer haksız olduğu zaman haklı olmak tehlikeli bir durumdur..." (...Voltaire) > sanatik kritik "-Şu anda anne olmayı becerecek derecede yetenekli görmüyorum kendimi... Anne olmayı becerebilirsem evlat edinmeye o zaman hazırım demektir... Ben birine bağımlı olmak istemiyorum şu an... Düşünün, o da bana bağımlı olacak... Bundan daha ürkütücü bir şey olabilir mi?..." (...Deniz Akkaya) > politik kritik "-Kürt kökenli vatandaşlar tahriklere kapılmıyor... Doğulu vatandaş şiddet ve kavga istemiyor... PKK uzantısı parti Nevruz kutlamalarının ardından dudak bükmeye başladı... DTP artık seçimlere girmeye cesaret edemez, kolaysa girsin... Sıkıysa girsin, girsin de görelim..." (...Deniz Baykal) > sportik kritik "-Neymiş, hakemin kim olacağını, F.Bahçeli bir oyuncunun atılacağını önceden biliyor muşum... Külliyen yalan... Hatta deli saçması... Madem böyle bir konuşma var; duyan her kimse, çıkacak açıklayacak... Haram puanla şampiyonluk istemiyoruz... İki kupayı da alacağız..." (...Yıldırım Demirören) > "Söz Market" ozanı "Ali Rıza Malkoç"un "Yıkılmadık, Bükülmeyeceğiz" başlıklı eseri: Bu milletin toprağında sevda var.../ Dalı budansa da, kökü değişmez.../ Karalar bağlasa, "yeis"i kovar.../ Hücre yaralansa, doku değişmez...* Haktan maske ile çıkıp karşıma.../ Fitne tohumları, serptin çarşıma.../ Kirin bulaşamaz, millî marşıma.../ Şerrin şekli farkı, oku değişmez...* Bulanık nefesler, kendine surdur.../ Millet bünyesinde, irindir - urdur.../ Razı ol aşıya, yoksa kudur dur.../ Hasta bedenlerin, yükü değişmez...* Boşa değil, ne nefesin ne hecen.../ Dilerim, gündüze denk olsun gecen.../ Kainatta, cevap bulsa bilmecen.../ Mevsimler şaşırsa, koku değişmez...* Körle yatan, şaşı kalksa razıyım.../ Asırlardır okunmayan yazıyım.../ Yeşeren düşlerin, ümit sazıyım.../ Günah boyu aşsa, rüku değişmez...*