Cep telefonu nerden çıktı?...

A -
A +

Cep telefonunun, normal telefon gibi "kim tarafından üretildiğinin ve ne amaçla keşf edildiğinin" çarpıcı bir öyküsü yok... Bu konuda yalnız hurafeler var; 1-Televizyon kanallarının tuzağı... "-Leyla ile Mecnun'un evlenmesini istiyorsanız 2522'ye kısa mesaj atın"... 3545 yazıp 9090'a yollayın Ferhat Güzel'in Kalp Yangını cebinize gelsin"... FB yazıp 1907'ye yollayın Alex bu hafta da takımı kurtarsın" diyen televizyon kanallarının ortak buluşu olduğu söyleniyor... 2-Dış güçlerin büyük oyunu... 2002'den sonra beklenen huzur ve güven ortamını çok önceleri tahmin eden dış güçler, ülkeyi karıştırmak için cep telefonunu üretip yurda soktu... Aynı güçler, daha sonra da sokak çetelerine destek vererek "yes" tuşuna basmış oldu... 3-Fenerbahçe'nin şampiyonluk planı?... Tesisleşme ve kadro konularında Türkiye standartlarını aşan F.Bahçe, telekomünikasyonda da çağı yakaladı ve bu telefonu üretti... Hagi'ye başka bir elden uzaktan kumandalı telefonu hediye eden sarı-lacivertliler, ligin en kritik yerinde telefonu bir müddet Rumen hocadan uzaklaştırdı ve şampiyonluk yolunda büyük darbe vurdu... S.Ö.Z. der ki; "-Hiçbir kadında bugüne kadar 'unutma hastalığı' bulgusuna rastlanmamıştır..." (Tıp kongresindeki müthiş S.Ö.Z.leri...) Bilinç-6... 1-Medyum Memiş'in medyum Keto'ya canlı yayında yumruk atması... 2-Sevda Demirel'in Hande Ataizi'ne canlı yayında tokat atması... 3-Stüdyo konuğu bir kadının canlı yayında Levent Oran'ın dişlerini dökmesi... 4-Uğur Dündar'ın Arena'da Halil Bezmen'in korumalarını dövmesi... 5-Tülin'e aşık olan Caner'in canlı yayında kafasında bardak kırması... 6-Yılmaz Vural'ın maçtan sonra kart gören futbolcusunu yumruklaması... Hayata dair... Seni düşünüyorum; Güneşin ışıkları denizden aksedince... Seni düşünüyorum; Ayın parıltıları kaynaklara vurunca... Seni düşünüyorum; Uzak bir yol üstünde tozlar havalanırken... Karanlık bir gecede dar bir köprüde bir yolcu ürperirken... Seni düşünüyorum; Boğuk iğiltilerle yükselirken dalgalar... Kulak kesilmek için korkuluktayım sık sık her şeyin sustuğu anlar... Uzakta olsan bile ben senin yanındayım sen de benim yakınımdasın... Güneş batıyor biraz sonra beni ışıtacak yıldızlar... Ne olurdu burada yanımda olsaydın... - Goethe - Bizim ora... (Giresun ili Espiye ilçesi Avluca Köyü sözlüğüne ek maddeler... Süleyman Arslan'dan...) SALLANGUÇ: Salıncak KEYVANI: Yaşlı kadın HAÇÇAK: Güzel MUDARA: Sağlam değil BUYMAK: Üşümek MÜKKEM: Sağlam ÇİMMEK: Banyo yapmak SEFLİN: Yanlışlıkla CIMBIŞ: Oyun, hile, düzen TEVEK: Üzümbağı ÇORT: Çalı TOKALAK: Yuvarlak diyAlog... (FLASH - Ceviz Kabuğu...) TEMEL KORKMAZ: Stadlarda can güvenliği yok Hulki Bey... HULKİ CEVİZOĞLU: Beş büyüklerin stadında da mı?... Tebeşir Tozu... "-İnsanları acı hatıralar kadar hiçbir şey birbirine bağlayamaz..." (Louis Verneuil) bizimkiler Magazin Gazetecileri Derneği'nden birincilik alan Muammer Yaşar, ödülünü kuyumcuya götürmüş... Altın olduğu söylenen kupanın, sadece altın suyuna batırılmış olduğunu öğrenmiş... Ödüle tâlip olan Sırrı ile kuyumcu arasındaki açık artırmada ödül Sırrı'da kalmış... sağdan - soldan (Ümraniye- Ayran şisesinin kapağı - Ö.Hırçın...) "-AÇMADAN ÇALKALAYINIZ..." *** (Fındıkzade - Bakkal - Mehmet Yılmaz Selvi...) "-AÇIK ÜÇÜ BİRDEN NESCAFE..." *** (Topkapı - Tamirci - Hasan Yorgancı...) "-KAPALIYSAM USTAAA DİYE BAĞIRIN..." Bugünün buluşu İlk kez mum olmadığı için yağlı pamuk kullanıldı... (18.04.1944 (Uğur Yıldız'dan...) temelin yeri Temel boğa güreşi seyrediyormuş... Yalnız herkes durup durup birden bağırınca Temel susuyormuş... Onlar susunca da Temel birden bağırıyormuş... Böyle birkaç kez devam edince yanındaki; -Sen deli misin, niye bağırıyorsun?... "-Siz de bağırıyorsunuz?..." -Biz boğa ile güreşen adamın yaptığı harika çalımlara bağırıyoruz... "-Niye?... Belki ben boğayı tutuyorum..." itiraf reyonu (isim: nagehan... şehir: sakarya... yaş: yirmiiki...) Firmamız iş için Hasanbey adlı köyle irtibat halinde... Malzeme için arada bir araç çıkarıyoruz oraya... Arkadaşımız Yasemin'in tüm işler üst üste gelince kafası karışıyor ve soruyor, "-Ya biz Hasan Abi'ye araç gönderiyor muyduk?..." xxx (isim: ihsan boz... şehir: bursa... yaş: ondokuz...) Halamın itirafı: Yaklaşık kırk yıllık hayatında ilk defa sütü taşırmadan kaynatmış... (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) meçka engin Teknik servis sorumlusu Emin Erkan Gürsel Abi'yle bina dışında karşılaşınca sıkıntılarını uzun uzun anlatma fırsatı buldu; Yeni editör sistemini kullanmanın zorluklarından, internetin yavaşlığına kadar bütün sistemden şikayetçi oldu... Emin Erkan Abi, dinledi dinledi dinledi; "İyi de abi" dedi; "-Bunları bana niye anlatıyorsun?..." Engin Abi şaşırdı, yutkundu, hiç beklemediği bu tavır karşısında "Nasıl yani" diyebildi... Yaklaşık 15 dakika süren bu tartışma, yanlarındaki Mustafa Abi'nin kahkahaları ile kesildi... Çünkü Engin Abi'nin yanındaki Emin Erkan Gürsel değil, ikiz kardeşi Ahmet Orkun Gürsel'di... * Vatansever, toplum adamı, herkesin yardımına koşan, gerçek insan... sanatik kritik "-Herkes nasıl bir ev hayatı yürütüyorsa, ben de öyleyim... Tek farkım, dizilerde oynadığım için daha az televizyon izliyorum..." (...Emre Kınay) politik kritik "-'Türkiye'de saf hırs, saf kararlılık, saf hedefe kilitlenmişlik örneği bir siyasi kimlik söyle' derseniz, 'İşte Mustafa Sarıgül' derim..." (...Mustafa Sarıgül) sportik kritik "-Yabancı hocaların hep destek gördüğü Türkiye'de, bana özel bir karalama kampanyası var... İstenmiyorsam yarın bırakırım..." (...George Hagi) Şifa Yemek Öğle Menüsü... Tavuk Suyu Çorba... Karadeniz Pide... Patates Salatası...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.