Corç Buş'un biri...

Başkan Bush ve Colin Powel bir barda oturuyorlarmış. İçeriye bir adam girmiş, onları görünce yanlarına gitmiş; -Sizi görmek büyük bir onur... Ne yapıyorsunuz burada?... "Irak operasyonunu planlıyoruz" demiş Bush... -Gerçekten mi?... Peki neler olacak Irak'ta?... "Bu kez 17 milyon Iraklı ve bir sarışın öldüreceğiz" diye cevap vermiş... -Sarışın mı?... Öldürmek mi?... Neden bir sarışın öldüreceksiniz?... Bush, Powell'a dönmüş; "-Gördün mü, ben sana söylemiştim... 17 milyon Iraklı kimsenin umrunda değil..." HHH George Bush bir ilkokulu ziyaret etmiş... Çocuklara: "Sorusu olan var mı" demiş ve küçük Bob söz almış... "-Benim üç sorum olacak: 1-Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?... 2-Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?... 3- Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?..." Aniden zil çalmış ve cocuklar teneffüse çıkmışlar... Geri döndüklerinde bu sefer sözü küçük Tom almış... "-Benim beş sorum olacak: 1-Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?... 2- Hiroshima'ya atılan atom bombası sizce dünyanın en büyük terör faaliyeti değil midir?... 3-Hiçbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?... 4-Bugün neden zil 30 dakika erken çaldı?... 5-Bob nerede?..." HHH Bush çek bozdurmak için bankaya gitmiş; -Günaydın, bu çeki bozabilir misiniz?... Banka memuresi "Elbette" diyerek kimlik istemiş... Bush, "Yanımda kimlik yok ama ben başkanım" demiş... Memure ısrarla; "-Üzgünüm, banka kuralı. Kimliğinizi görmek zorundayım" cevabını vermiş. Tartışma devam ederken, bankacı sonunda; "-Tamam. Siz de Bush olduğunuzu ispatlayın" demiş... Başkan birkaç dakika düşünüp, "Aklıma aptalca şeyler geliyor" demiş... Bankacı kız, "-Tamam Sayın Bush. Paranızı 50'lik mi yoksa 100'lük banknotlarla mı istersiniz?..." Temel'in yeri Temel ve Fadime mumyalar müzesini geziyordu... İ.Ö. 1348 yazan bir muasır mumyasının önüne geldiler; -İ.Ö.1348 ne demek kocacığım?... "-Herhalde adamcağıza çarpan arabanın plakası..." HHH Aynı Temel ile Fadime, daha sonra konsere gittiler... Fakat salona girdiklerinde konser başlamıştı... Biraz dinlemişlerdi ki Fadime sordu; "-Bu parçanın adı ne Temel?..." -Yedinci Senfoni... "-Tüh... Altı tanesini kaçırdık..." HHH Fadime neşeli bir zamanını bulup, Temel'e isteğini söyledi; "-Kocacığım... Bu yıl mutlaka Uludağ'a gidelim..." Temel başını salladı; -Ama karıcığım herşeyden evvel borçlarımızı düşünmek zorundayız... "-Ama onları Uludağ'da da düşünebiliriz..." HHH Yeni evli Temel'le arkadaşı Dursun sohbet ediyor; "Benim hanım çok zeki" dedi Temel; -Ne zaman pahalı bir şey aldırmak istese önüme en sevdiğim nefis bir beyin tava koyar... "-Desene senin en zayıf tarafını karın da öğrenmiş..."