Dün... Bugün... Yarın...

Kapitalistler için; "Dün ve bugün önemli değil, yarın önemlidir." Geçerli ilke: "Dün parasal kazancımı artırdım. Dün geçti gitti. Bugün de parasal kazancım artıyor. Durum iyi. Ben yarın daha fazla nasıl para kazanırım, ona bakmalıyım." ... Ekonomistler için; "Dün önemli değildir, önemli olan bugün ve yarındır." Geçerli ilke: "Bugün için yiyeceğin, giyeceğin ve barınacağın yer mevcutsa, aynı şekilde yarın için de yiyeceğin, giyeceğin ve barınacağın yer planlanmışsa, senden iyisi yok." Tarihçiler için; "Dün önemlidir, bugün ve yarın önemli değildir." Geçerli ilke: "Veri ve bilgiler her zaman dünde yaşanmış olaylardadır. Yaşanmış olaylar, dündeki veri ve bilgiler kayda alınmaya değerdir." Maliyeciler için; "Bugün önemli değildir, önemli olan dün ve yarındır." Geçerli ilke: "Dün kazandığının vergisini ver, yarın kazanacağının beyannamesini ver. Bugün ne durumda olursan ol beni ilgilendirmez." ... Konformistler için; "Bugün önemlidir, dün ve yarın önemli değildir." Geçerli ilke: "Yaşadığın dünyadaki ve andaki çevreye uyum sağla. Hükümran olan güçle anlaş ve iyi geçin. Kral öldü yaşasın yeni kral." ... Meteorolojistler için; "Dün ve bugün önemli, yarın önemli değildir." Geçerli ilke: "Hava tahminlerini yaparken bir gün önceki ve o günkü hava durumuna bakmak gerek. Buna göre hava hareketlerinin yönünü ve gidişatını belirlemek ve tahmin etmek gerek." ... Politikacılar için; "Dün önemli değildir. Bugün ve yarın önemlidir." Geçerli ilke: "İçinde bulunduğun günü ve yarını kurtarmaya çalış. Bir sonraki seçimi garantiye al..." ... Dervişler için; "Dün ve bugün önemli, yarın önemli değildir." Geçerli ilke: "Dün geçti gitti, Allah için bir şey yapamadım... Bari bugün bir şeyler yapayım. Yarına çıkmaya hiçbir garantimiz yok..." (...Ufuk Candoğan'ın çalışması) itiraf reyonu (...isim: masum hattatoğlu ...şehir: nazilli ...yaş: bilinmiyor) Allah selamet versin birkaç gün önce anneannem çikolata sever diye piyasaya yeni çıkan (Reklama girmesin - Şölen Oktavya - çubuk kraker üstü çikolata kaplı) aldım götürdüm... Ömrü uzun çikolatalı yeri yiyor sapını atıyor... Dedim, "Neden yemirsen burasını?..." Bana dedi ki; "-Oğul orası yenir mi ki?... Ben onu odun sandım çikolatayı yiyip atılacak diye..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temel'in yeri Dursun okuduğu gazeteyi dertli dertli kapatmış; "Biliyor musun Temel" demiş; "-Her nefes alışımda dünyada bir kişi ölüyormuş..." Temel de üzülerek; "-Sen da ağzını kapat be uşağım..." hayata dair Gerçekte, başarılı olanlarla başarısız olanlar arasındaki tek fark, alışkanlıklarının farklı olmasıdır... Her türlü başarının anahtarı alışkanlıktır... Kötü alışkanlıklar, başarısızlığa açılan kilitsiz bir kapıdır... O nedenle, bütün ötekilerden önce itaat edeceğim yasa şudur: "-Güzel alışkanlıklar edineceğim ve onların kölesi olacağım..." Çocukken dürtülerimin kölesiydim... Şimdi bütün öteki yetişkinler gibi alışkanlıklarımın kölesiyim... Özgür irademi yıllar boyu biriktirdiğim alışkanlıklara teslim ettim... Ve geçmiş yaşantımda yaptıklarım, geleceğimi şimdiden tehdit ediyor... Eylemlerimi iştah, tutku, önyargı, sevgi, çevre yönlendiriyor... Bu hükümdarların en zorbası ise alışkanlıktır... "-Eğer alışkanlığın kölesi olacaksam, o zaman iyi alışkanlıkların kölesi olmalıyım"... (...Og Mondino) bir film diyaloğu "-Acılar iyidir, bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır..." (...Amores Perros filminden) söz der ki "-Gelmeyecek olanı beklemek aşk, geleceği bilineni beklemek sevgidir..." (...Tesadüfen dinlemeye takılan müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda (...NTV - Güzel Haberler) ÖNDER AÇIKBAŞ: Sizin gerçek adınız Suat Ebrem'di değil mi?... MÜJDE AR: Evet, üstelik adımdan dolayı beni erkek zannedip askerlik şubesine çağırmışlardı... ÖNDER AÇIKBAŞ: Yaptınız mı askerliğinizi?... MÜJDE AR: Yapmadım ama bir gazete, asker fotoğrafına benim yüzümü fotomontaj yapıp yayınlamıştı. Altına da 'Çakı gibi askerdi, ameliyatla kadın oldu' yazmışlardı... bizimkiler S.Eryılmaz Ankara'dan bildiriyor; Geçenlerde eniştemin markette alış veriş yaparken tezgahtarın sorusuna verdiği cevap duyulmaya değerdi; Tezgahtar: Başka bir isteğiniz var mı?... Eniştem: Yok dua bekleriz... İğnelik > ÇİZMELİ KEDİ Mırın kırın ederken, Saydık hep yerimizde... Kalkınıyoruz derken, Yıkandık terimizde! Gelen sahne sırası, Kapılmış havasına... Dönmüş millet merâsı, Köstebek yuvasına! Takıları takılmış, Çizmeleri hediye... Emânet bırakılmış, Meğer ciğer kediye!.. Sefa Koyuncu sefa.koyuncu@tg.com.tr