Eğilmesin mi?...

A -
A +

Çok güldüğüm hikayelerden biri... "Çürük bina" gündemi bitmeden vereyim... Ahmet Sırrı Arvas'ın "Çalacak Kapınız Var mı" kitabından; ... Rahmetli babam, memuriyetten emekli olduktan sonra canı sıkılmış, bir müteahhidin yardımcısı olarak işe başlamıştı. Emeklilerin ortak özelliğidir, boş durmaktansa bir işe yaramak büyük keyif verir. Para sonra gelir. Babam da birkaç yıl evde oturup kütüphanedeki kitaplarını hatim ettikten sonra duramadı. Bir inşaat firmasında işe başladı. Şantiye kuş uçmaz kervan geçmez bir dağ başındaydı. İki haftada bir eve gelir, bir bavul dolusu temiz çamaşır alır yine işine koşardı. Bir gün onu ziyarete gittim. Sıkı bir çalışma temposu içinde o yana bu yana emirler yağdırıyor, inşaattaki küçük işleri yapıyordu. Amelelere tatlı sert fırçalar atıyordu. Kalfaların hepsi de kurttu. Rahmetli babamın işten anlamadığını iyi biliyor, bıyık altından gülüyorlardı. Biz, inşaatın bir ara kenarına oturup çaylarımızı yudumlamaya başlamıştık ki, vali bey teşrif ettiler. Babam valiyi ayakta karşılayıp buyur etti. O da, önce ikram edilen çayı içti, sonra inşaata şöyle bir göz attı. Binanın etrafında birkaç kere dolaştıktan sonra, babama döndü: -Bir şey soracağım... Şu kolon... Şu en baştaki biraz eğri değil mi? Babam, "Eee, koskoca devletin valisi teşrif etmişler" dedi; "Kolon birazcık eğilmesin mi?..." bizimkiler (Bizimkiler'in dedikleri ve aslında ne demek istedikleri...) Sırrı (Magazin) "-Bu uzun Monte Carlo yakmıyo mu ciğerlerini?..." (Bir tane alabilir miyim?...) Engin Abi (Yazar) "-Konu sıkıntısı çekiyor musun?..." (Ne oldu bizim Meçka Engin?...) Osman (Dergi Grubu) "-Neydirsin ola?... Senin gız ne gedden oldu?..." (Çocuk kıyafetleri satıyorum, istersen haberiniz olsun...) Murat (Güvenlik) "-Abi ne var ne yok, sizin orada havalar nasıl?... (Tüyo işi ne oldu?... Ortaya bir laf attın, öylece kaldı...) Hasan Hocam (Yazar) "-Popstar olayına niye hiç değinmiyorsun?... (Ben seni okumuyorum...) Muammer Abi (Yazar) "-Bayramını tebrik eder, nice..." (Bu sefer de büyüklük bizde kalsın...) Fatih (Serbest Meslek) "-Ne oldu bizim ajanda?..." (Ne oldu bizim ajanda?...) Ercan (Çaycı) "-Kazan soğuk abi, yeni su çektim..." (Mahmut Amca sıkıştırıyor, şu borcunu ver artık...) Talip (Editör) "-Bizimkiler bugün çok güzeldi yaa... Heh... Heh..." (Beni ne zaman yazıyorsun?...) İtiraf Hattı... (İsim: İbrahim... Yaş: 22... Şehir: İzmir) Geceyi bizde geçirecek arkadaşıma ev adresimi verdim... Dış kapıdaki zilde isim yazmadığı için cep telefonundan beni aradı; "-Hangi zil sizinkiydi" diye sordu... Ben de saf saf, "Bizim zil üstten... Eee dur bakayım bir, iki, üçüncü zil" diye tarif ediyorum... "Oğlum delirdin mi, açsana kapıyı" diye cevap verdi... İkimiz de günlerce olayı hatırlayıp güldük... (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temelin yeri Komutan; eğitimde erlere sormuş; "-Bir ciple çölde gidiyorsunuz ve yukardan düşman uçağı sizi bombalıyor siz ne yaparsınız..." İdris; "Ben cipi durdurup altına girerim..." Dursun; "Ben cipi bırakır ve kaçarım..." Temel; "Ben de sağa sinyal verip sola dönerim..." Temel'e araba çarpıp kaçmış... Yerde kıvranırken Dursun gelmiş; -Temel... Temel plakasını aldın mı?... -'Yok... Ancak dikiz aynasını alabildim..." Temel, Dursun'la sohbet ediyor; "-Dün gece ne olduğuna kesinlikle inanmayacaksın." -Ne oldu Temel?... "-Dün gece kapı çaldı. Kapıyı açtım, şakır şakır yağmur yağıyor. Baktım ki kayınvalide kapının eşiğinde duruyor..." -Sonra?... "-Bana; 'Bir iki gün burada kalabilir miyim' diye sordu... -Sen ne dedin?... "-Tabii ki dedikten sonra kapıyı kapattım..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.