Deniz Baykal berberde saçını kestiriyormuş... Berberin durduk yerde "Mustafa Sarıgül'ün partiye katıldığı günü hatırlıyor musun" diye soracağı tutmuş; "Evet, ne olacak" demiş Baykal sinirli sinirli... "-Parti binasında mıydı?..." -Evet oradaydı... Aradan bir-iki dakika geçmiş... Berber tekrar sormuş: "-Hangi tarihti?..." -11 Aralık 2002... "-Neredeydi demiştin?..." -Genel Merkez'de dedik ya... Bir-iki dakika sonra yine aynı hikaye: "-Demek Mustafa Sarıgül'ü partiye aldığın yıl 2002'ydi... Parti binasında, soğuk bir Aralık günüydü..." Baykal gittikçe sinirlenmiş, berber birkaç dakika sonra aynı konuyu bir daha açmaya kalkışınca isyan etmiş: "-Kardeşim, Sarıgül'ün partiye katıldığı tarihi elli kere söyledim... Hatta parti rozetini de kendi ellerimle taktım... Niye tekrar tekrar soruyorsun?..." Berber açıklamış: "-Sarıgül deyince saçların diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum..." kadınlar & erkekler (Kadın ve erkeğin üstünlük kavgası... Yeni versiyonu Tuuba'dan...) ... Kadın: Kişiliğimiz kullandığımız arabanın beygir gücü ile orantılı olarak değişmiyor... Erkek: Sizin kişiliğiniz beraber olduğunuz erkeğin cüzdan gücü ile orantılı... ... Kadın: Kaslı olacağız diye bir zorunluluğumuz yok... Erkek: Selülitli olmayacak gibi bir zorunluluğunuz var ama... ... Kadın: Kırmızı ışıkta yandaki arabanın bizden önce çıkması bir şey ifade etmez... Erkek: Bizim için de diğer kadınların sahip olduğu mücevherat veya pahalı giysi bir şey ifade etmez... ... Kadın: Aşık oluyoruz... Hiç korkmadan... Erkek: Biz de oluyoruz... Ödümüz patlıyor, ama sebep olanlar utansın... ... Kadın: Evde, banyoda, kıl-tüy dökmeyiz... Erkek: Küvetteki, lavabodaki, yatakdaki ve yemekteki saçların çoğu size ait... ... Kadın: Her sabah tıraş olmak zorunda değiliz... Erkek: Tıraş olmayı kaş aldırmaya tercih ederiz şahsen... ... Kadın: Sanat eserlerinin yüzde 90'ı kadınlardan esinlenilmiştir... Erkek: Sanat eserlerinin yüzde 90'ı erkekler tarafından yapılmıştır... ... Kadın: Hiç iki kadının maç yüzünden birbirini vurduğunu duydunuz mu?... Erkek: Hiç iki erkeğin "Aman Allah'ım benim elbisemin aynısını giymiş" diye mahvolduğunu duydunuz mu?.. diyAlog... (SHOW TV - Gel Yeniden...) SEMRA HANIM: Kafasız başın cezasını ayaklar çeker... (KANAL D - Size Anne Diyebilir Miyim?...) GÜLŞAH: Gürkan'ın kafası karışıkmış, kafasını ütüleyelim onun da düzelsin... (KANAL D - Zaga...) OĞUZ YILMAZ: Söz sükutsa, gümüş altındır... (KANAL D - Zaga...) FERHAT GÜZEL: İnsanı tanımadan insafsız yargı yapmam... temelin yeri Köyün erkekleri ormandan dönerken derin bir çukura düşmüşler... Çukurun için çalı dolu olduğu için ne kıpırdayabilmişler, ne çıkabilmişler... Gruptan ayrı yürüyen ve arkalarından gelen Dursun'a demişler ki; "-Git köyden yardım getir..." Dursun bir müddet sonra köy halkı ile birlikte dönmüş... Gelenler de uğraşmış ama bir türlü çıkaramamışlar... Ne yapacağız derken Temel demiş ki; "Bir fikrim var"... "-Çukurun içine ateş atalım, çalılar yanar, biz de onları çıkarırız..." "Harika" demişler ve hemen çukuru ateşe vermişler... Tabii çalılarla birlikte adamlar da yanmaya başlamış... Sonunda yan yana dizili iskeletleri görünce Temel Dursun'a "Bak şunlara" demiş; "-Dışarı çıkacaklarını anladılar, nasıl da sırıtıyorlar..." bizimkiler Serdar: Emin Abi tiyatrocular kavuk tartışması yapıyor ya... Bu kavuk hangi hayvandı?... Emin: Kavuk hayvan değil, başlık türü bir şey... Serdar: Ne bileyim, mankenlerin tavuk tartışması vardı ya, öyle bir şey sandım...