Fıkra değil gerçek...

"Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'taki petrol yatakları ile ilgisi yoktur... Onlar Irak halkınındır... Yalnız bunu dışarı pompalamak ve onlara satmak için birilerine ihtiyaç vardır... İşte biz o kişileriz..." "Ay'a ilk inen bizdik... İkinci inen de biz olacağız..." "Hayır... Hayır... Biz petrolün peşinde değiliz... Hayır... Hayır..." "Fareler ulusal önceliğimiz değillerdir... Onlar hayvandırlar..." "Bugünün çocukları yarının çocuklarıdır... Yalnız bir fark olacak, yaşlanacaklardır..." "İstihbarat raporlarımız yüzde 95 kesindir... Geri kalan yüzde 6'lık kısım insan hatalarından kaynaklanmaktadır..." "Amerika'ya gelecek bir tehdit, Amerika Birleşik Devletleri'ne demektir..." "AIDS, Afrika'nın ekonomik büyümesini engellemektedir... Afrikalılar ayağa kalkmalıdır ve 'AIDS'e hayır' demelidir... AIDS'e bulaşmış olanlar yataklarında yatmaya devam edebilirler... Yardım yola çıkmıştır..." "ABD Ordusu'na fantastik çalışması için teşekkür ediyorum... Onların hepsi birer kahramandır... Dünya kahramanlarla doludur... Hatta Iraklılar bile kahramandırlar... Dayak yemişlerdir, ezilmişlerdir ama bizim gözümüzde kahramandırlar..." "Uzay'da çok fazla boşluk vardır... İnanılacak gibi değil..." "Zimbabve'ye ne oluyor?... Zimbabve'nin Irak ile ne ilgisi olabilir?... Bizim Zimbabve ile savaşmak gibi bir niyetimiz yok... Biz hatta Zimbabve'nin nerede olduğunu bile bilmiyoruz..." "Usame Amerika Birleşik Devletleri'nde değildir... Eğer olsaydı eminim ki, bir yerde çay içerken veya çerez yerken görülecekti..." "Kendimize sormalıyız... Niçin?... Ben kendime sordum... Fakat beynim cevap vermiyor..." "Bazen, anlamsız konuşmalar yaptığım oluyor... Fakat anlamsız konuşmalarımın daima arkasında oluyorum... Mükemmel olduğuma inanmıyorum... Fakat birçok insana göre mükemmel görünebilirim..." (Bunlar da Amerikalı yazarların aldığı notlar... 'Bir sene, 73 gün geçti ve hâlâ Irak'ta kitle imha silahları bulunamadı' notuyla...) diyAlog (Televole, Bülent Ersoy'un çok gezdiğini ima ediyor...) MUHABİR: Bu aralar gününüzü gün ediyorsunuz... BÜLENT ERSOY: Benim de çoluk çocuğum olsa böyle kafama göre gezmezdim... *** (Aynı program, ilerleyen dakikalarda Kurtlar Vadisi'nin setinde...) MUHABİR: Bir dakika yerinizde durmuyorsunuz, çok hareketlisiniz... ÖZGE NAMAL: Evet 'süperaktif'lik bize aileden geliyor... temelin yeri Fadime ve Temel evlendikten bir süre sonra bebek sahibi olmuşlar... Hastaneden çıkıp, eve geldiklerinde Fadime eşine dönerek Dursun'un altını değiştirip, değiştiremeyeceğini sormuş... Temel, "Şu anda meşgulüm, bir sonrakini yaparım" diye cevap vermiş... Bir süre sonra yine bebeğin altının değişme vakti geldiğinde Fadime Temel'e seslenmiş... Temel gözlerini kısarak Fadime'ye bakmış; "-Bir sonrakini dediğimde, bundan sonraki bebeğimizde demek istemiştim..." *** Okula kayıt yapan görevli, Temel'in oğlu Dursun'a sormuş; -Babanın işi nedir?... "-Sihirbaz..." -Ne kadar güzel... En ilginç gösterisi nedir?... "-İnsanları ikiye bölebilir..." -Müthiş... Konumuza dönelim, erkek, ya da kız kardeşin var mı?... "-Var... Bir yarım erkek kardeş, iki yarım kız kardeş..." Küçük ilan... İNSAFSIZ Aysun... Bu kaçıncı mesajım, bir tanesine bile cevap vermedin... (Hasan'ın... - MMC reklam kuşağı) bizimkiler * İsmail kafeteryaya girince arkadaşlarını pasta ve içecekleri hazırlamış bir vaziyette bulmuş... Duygulanmış doğumgünü hatırlandığı için, "Ne iyi arkadaşlarım var" demiş... Meğer o gün İHA iyi bir haber satmış, onu kutluyorlarmış... * İsmail, yoldan geçen ortak bir tanıdığı işaret ederek arabasını tarif ediyor; "-Ya bu Toshiba'sı olan Veli abi değil mi?..." (Mitsubishi Carisma) * İstanbul'u bilenler anlar, Sefaköy yokuşunu çıkarken (havaalanının yanındaki yol) bombayı patlattı; "Abi uçak çok alçalmış... Acaba yakınlarda hava alanı falan mı var?..." H "Bir kahkaha atan, 1 kilo biftek yemiştir" özdeyişi ne kadar doğrudur bilinmez, ama İsmail'in yanında oturan arkadaş 10 küsür kilo fazla edinmiş bulunuyor... kadınlar erkekler Kuyumcuya giren kadın, "Şu nikah yüzüğümü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız" diye sormuş... Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış, yüzüğün üstünde "Seni seviyorum" yazıyormuş... Kuyumcu, "Hanımefendi, neden bu yüzüğü kestirmek istiyorsunuz?... Belli ki bir hatırası var" diye sormuş... Kadın, "Bu benim nikah yüzüğüm... Kocamdan ayrıldım... Şimdi küpe istiyorum... 'Seni' kelimesi küpenin bir tanesinde, 'seviyorum' kelimesi de diğerinde olsun..." Kuyumcu yine sormuş, "Neden acaba?..." Kadın, "İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını göstermek için..." itiraf reyonu (isim: serdar... şehir: istanbul... yaş: 27...) Aslında Banu ile çıkıyordum... Ama gerçekte dershanede tanıştığım Arzu'ya ilgim vardı... Birbirinden haberleri olmasın diye de cep telefonuna isimlerini "Hakan" ve "Selim" diye kaydetmiştim... Kafede Arzu'yla otururken cep telefonunu bırakıp, lavaboya gitmiştim... O da, "Ben çaldırınca hangi müzik çıkıyor" diye beni aramış... Geldiğimde masada bulamamıştım... Neyse ki büyük kayıp değil... (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim) Osmanlı yönetimi... (Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, devleti yönetecek kişilerde aranan özellikler başlıklar altında toplanmış... Liste çok uzun... Ama yönetim için en önemli maddeler "15 M" şeklinde çıkarılmış...) 1- Muteber = Toplumda saygı gören... 2- Mutedil = Ilımlı, uyumlu... 3- Multezim = Eksikleri tespit eden... 4- Mutlif = Affedici, bağışlayıcı... 5- Muvaffak = Başarılı... 6- Muvakkit = Zamanı yönetebilen... 7- Muzaffer = Kazanan... 8- Müceddid = Yenilikçi, devrimci... 9- Müeyyid = Yaptırım uygulayan... 10- Müdebbir = Tedbirli... 11- Müteffekkir = Fikir geliştiren... 12- Müferrih = Ferahlatan, huzur veren... 13- Mültefit = Takdiri bilen, ödüllendiren... 14- Mümeyyiz = Seçici... 15- Mümtaz = Üstün, seçkin... ayaküstü Gün geçtikçe vaziyet kötüye gidiyor... Bülent Ecevit son olarak da ameliyat olan Devlet Bahçeli'yi hastanede ziyaret etmiş ve "Geçmiş olsun" yerine, "Allah mesut etsin" demiş... Ecevit için pot kırmada son nokta, Yüce Divan'a sevkedilen Mesut Yılmaz'a "Bir yastıkta kocayın" demek olsa gerek... Tebeşir Tozu... "Cömertlik göz kamaştırıcı hediyeler vermek değil, zamanında vermektir..." (La Bruyere) Bugünün buluşu İlk kez ilkokula yeni başlayan öğrencilere fasulye ile sayılar öğretildi... (23.06.1939) sanatik kritik "Aslında Ajda estetik konusunda benim yanımda anadan doğmuş kalır... Her yerimi yaptırdım, kimsenin ruhu bile duymadı..." (Emel Müftüoğlu) politik kritik "Deniz Baykal bizi haşlayacağını söylüyor... O kadar kolay değil; biz lahana, ıspanak gibi garnitür müyüz ki, bizi haşlayacak..." (Celal Doğan) sportik kritik "Büyük paralarla alınan futbolcuya karşıyım... Hiçbir futbolcunun çok para aldı diye diğerlerinden iyi oynayacağını zannetmiyorum..." (Ziya Doğan) Şifa Yemek Öğlen Menüsü; Fırın Türlü... Soslu Makarna... Cacık... Revani...