Fransız karakolunda ayna var...

Reha Muhtar, "Tüneli kaçmak için mi kazdınız efendim" sorusunu Türk mizahına kazandırmıştı... Fransız polisinin tuttuğu kayıtları okuyunca Reha Abi'nin ne kadar mantıklı bir soru sorduğunu anlayacaksınız... Şu zabıtlara bakın; H Başına sert bir cisimle vurulan maktulün ölüm sebebi tabiiydi... H Talihsiz adamın öldürülmeyi kabul etmesinin sebebi anlaşılamadı. H Maktul, katilinin tek başına hareket ettiğini teyit etti. H Üç kişilik hırsızlık çetesi, Afrika kökenli dört erkekten oluşuyor. H Zanlı, kimsesiz ve evsiz olduğundan, memurlar evinden çıkarken kolayca tutukladılar. H Kadın büyük bir ihtimalle katil tarafından boğulmuştu. H Cinayetin tek nedeni adam öldürmeydi. H Maktul, katilini tereddütsüz teşhis etti. H Üç zanlıdan beşi serbest bırakıldı. H Bulunan bir ceset dışında maddi zarar yok. H Adam, kendi ifadesine göre, 16.30 sularında öldürüldü. H İki ölü olsa da çarpışma öyle fazla şiddetli değildi. H Cesedin üzerinde sadece bir-iki maddi darp izi tespit edildi. H Otopsiden sonra ceset, hâlâ temas kuramadığımız ailesine teslim edildi. H Zapta geçirilecek bir husus olmadığını zapta geçirdik. H İfadesi o kadar karışıktı ki, elimizde söylediklerini anlamaya yetecek kanıt bulunmadığından, zanlıyı serbest bıraktık. H Polis memuru aşırı yağmur sebebiyle dışarıda kar yağdığını fark edemedi. H Ceza yazdığı şahıs arkasından "Pis şişko, salak" diye bağırınca, kendisinden bahsedildiğini anladı ve zabıt tuttu. H Zanlı her türlü suçlamayı reddettiği için gözaltına alındı. H Zanlı bu noktada her şeyi itiraf etmeye karar verdi ve bütün suçlamaları reddetti. H Söz konusu şahıs, kavga ettiği erkeğe İngiliz anahtarıyla vurduğunu, ancak karşısındakinin canını yakmamaya özen gösterdiğini beyan etti. H Bu arada zanlı, karıştığı hırsızlık vakalarını ve bir-iki de önemsiz cinayeti itiraf etti. H Jandarma müdahale etmeseydi, hırsızlık muhtemelen meydana gelmeyecekti. H İki arabanın burun buruna çarpışmasının aynı güne rastladığına dikkatinizi çekerim. H Adam bizden defalarca özür diledi; söylediği ağır sözleri gerçekten, bilerek söylediğini beyan etti: Bu durumda biz de şikayetimizi geri aldık. H Kendini asan adam suda boğularak ölmüştü. H Cesedin şuuru yerinde değildi. BİZİMKİLER H Tezkere alalı 15 gün olan Ömer Temur, "Kısa askerlikten faydalanmak için tekrar gitsem alırlar mı" diye sordu... H Talip 2003 yılının ilk altı ayına 4 doğumgünü sığdırmasını yorumladı, "Yeni arkadaşlar edindik, bana hediye almaktan mahrum mu kalsınlar..." H Bilgehan "AB Uyum Paketi" olayını yanlış anladı, "Abi içinde topu topu 10 madde var... Pakete ne gerek var, bir dosyaya koyup getirsinler..." H Sırrı; röportaj teklifini kabul etmeyen Gülben Ergen'le Palandöken'de teleferikte kalmış... Mecburen 45 dakika sohbet etmişler... H Necmettin balıkçıya gitmiş... Garson, "Balığın yanında ne istersiniz" diye sorunca ayran istemiş... Kısa askerliği istemeyenler var Gazetemizi arayan bazı kesimler, askerliğin düşecek olmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi... İşte o şikayetler; "-Kardeşim benim elimdeki bu 550 gün kartları ne olacak?... Bunları hiç düşünen, soran, eden yok mu?... Kırtasiyecilik ölsün mü yani?..." "-30 yıllık müzik hayatımızda bir şarkı tutturduk, ona da göz diktiler abicim... Ne olacak bizim, "Aman tertip can tertip" albümü?... Ayıp yaa..." (Ersan ve Dadaşlar) "-Merhaba, adım Zeynep... Beni de, "Ah Memedim Memedim" şarkısından tanırsınız... Askerlik kısalınca Mehmetçik isminde bir değişiklik oluyor mu, onu soracaktım..." "-Merhaba, ben Murat Demirel... Rahatsız ediyorum ama şeyi soracaktım... Şimdi ben askerliğimi bedelli yapmıştım ya... Üstünü alabilir miyim?..." "-Bence de 15 ay askerlik süresi için ideal... Ama benim kafama takılan bir şey var, ya ben gidince yine 18 aya çıkarsa?... Olur ya..." (Gökhan Özen) "-Kusura bakmayın ben az önce aramıştım... Askerliğin kısalması bizim şarkıyı etkilemiyormuş... Özür dilemek için tekrar rahatsız ettim..." (Ersan ve Dadaşlar) TEMEL'İN YERİ Doktor Temel'e topu topu 12 saat ömrü kaldığını söylemiş... Temel eve gelmiş durumu Fadime'ye anlatmış; -Bu gece gel gidip eğlenelim... Gezip, dolaşalım, sabaha kadar dans edelim Fadime... "-Tabii sana göre hava hoş" demiş Fadime; "-Nasıl olsa sabah senin kalkma mecburiyetin yok... " HHH Temel, Dursun ve İdris suyun altında en çok kalma yarışması yapıyorlarmış. Dursun 15 dakika, İdris 10 dakika durmuş çıkmışlar... 10 saat olmuş, 20 saat olmuş Temel'in cesedi karaya vurmuş... Daha sonra Fadime'ye başsağlığı dileyip, "Üzülme" diye teselli etmek istemişler. Fadime; "-Önemli değil... Yarışı kazandı ya önemli olan o"... HHH Temel bir dahiliye uzmanına gitmiş... Doktor Temel'i soymuş, sırtına dinleme aletini dayamış ve; -Nefes al, bırak, nefes al, bırak... Bu şekilde muayeneyi tamamlamış Temel söylenen muayene ücretini çıkarmış ve doktorun burnuna uzatmış; "-Kokla bırak... Kokla bırak..." İBİBİK .... Devlet hayat okulunda okuyanlara da burs verecek mi?... ... Yoksul ama, centilmen olanlara FAKİR PLAY ödülü versinler... ... Issız bir adaya düşsem hiçbir şey istemem, Ne trafik, ne enflasyon, ohh gel keyfim gel... ... Dandini dandini dastana, afakanlar girmiş bostana... (İbrahim Ormancı) TEBEŞİR TOZU ..... "İyi olduğunu kanıtlaman için örnek işler yapman gerekir de, kötülüğünü kanıtlaman için tek yanlış yapman yeter..." (Defalque)