Gerçek dostluk...

A -
A +

> OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! * TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... > SMS BÜLTENİ... İyi ki doğdun Elif... Yoksa bana ödevlerimde kim yardım edecekti?... Sen olmasan hâlâ lise birde olurdum... İyi ki varsın... (...SMH-ÇLPN) Seni seviyorum Nehir gözlüm... Seni hiçbir zaman unutamam.. (...BURSALI TANTANA) Zonguldak Reverse Osmosis'den Funda; camiamız çalışanlarına hayırlı satışlar, bol kazançlar dilerim... (...FUNDA K) Gerçek dostluk... İkisi, çok samimi dost ve arkadaşlardı... Fakat, biri çok kurnaz, atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi... Bir gün kurnaz olanı, yine arkadaşının yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister... Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir... Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir... Bir süre sonra kurnaz olanı, yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve mutlaka onunla evlenmek istediğini, bu iyiliği kendisine yapmasını ister... Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez... Fakat aralarında o kadar kuvvetli sevgi ve dostluk vardır ki, arkadaşının mutluluğu için bu teklifi de kabul eder ve nişanlısından ayrılır... ... Zaman içinde saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir, "Ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım" diyerek, arkadaşının iş yerine gider ve kendisine çalışması için iş vermesini ister... Arkadaşı ona iş vermez... Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yine de "Bir bildiği vardır" diyerek arkadaşına kızamaz. Saf ve temiz olanı bir gün sokakta dolaşırken, yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler... Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir... Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar... Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır... Saf adam artık yaptığı iyiliğin karşılığı olarak zengin biri olmuştur. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir... ... Bir gün evin kapısını bir dilenci kadın çalar... Yaşlı kadın "Çok aç olduğunu" söyler ve "Kendisine yemek vermesini" ister... Bizim saf, hiç düşünmeden kadını içeri alır, karnını doyurur, kimsesinin olmadığını öğrendiği kadına, kendisinin de yalnız olduğunu söyler ve "Bu evde birlikte yaşayalım, sen evin işlerini ve yemeklerini yaparsın" der. Yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul eder... Bir süre sonra yaşlı kadın, bizimkine, "Kendine uygun bir kız bulup evlenmesini", ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisiyle görüşebileceğini söyler. Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır... Bizimkisi kırgın olduğu halde, çok samimi dostunu unutamamıştır. Biraz da geldiği konumu görmesi açısından, samimi arkadaşına da davetiye gönderir... ... Düğün günü gelir çatar. Saf adam, düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrofonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; "Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim... Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendinse verdim. İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim... Bana iş vermedi, çok üzüldüm, ama yine de arkadaşıma kızmıyorum. Çünkü biz gerçek dosttuk." Bu konuşma üzerine kurnaz arkadaşı daha fazla dayanamaz, mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya; "Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı... İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim... Bütün parasını bana verdi. Sonra ondan nişanlısını istedim. Üzülerek onu da bıraktı... Nişanlısını istememin nedeni, o kadının arkadaşıma layık bir kadın olmamasıydı. Kendisi çok saf ve temiz olduğundan, arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım... İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi. Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım. O yüzden kendisine iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım... Evine gelen dilenci kadın benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için ben gönderdim. Şu anda evlenmek üzere olduğu bayan da benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz öyle gerçek dostuz." (...Bu "alıntı"yı Pazar Hikayesi niyetiyle "Nilü" gönderdi) > Tebeşir Tozu... "-Her zaman kalp kıran adam, ayakkabı içindeki taşa benzeyen bir arkadaştır..." (...Elbert Hubbard) > S.Ö.Z. der ki; "-Hayat makaradaki ipe benzer... Sona yaklaştıkça hızlı döner..." (...Herkesi düşünmeye davet ederken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > Kadınlar & Erkekler Gelin kaynana karşı karşıya oturmuşlar kaynana; -Gelin sen daha yenisin, birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım, demiş... Gelin de; -Tabii anne konuşalım, diye uzlaşmaya icabet etmiş... Kaynana başlamış anlatmaya; -Aman kızım benim üç halim vardır dikkat et... Saçıma gül takmışsam; neşeli olurum. her yola gelirim... Kulağımın arkasına gül takmışsam havamda olmam... Çok ısrarcı olma... Eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma çok sinirli olurum... Gelin kaynana lafını bitirince başlamış lafa; -Anne benim halim malim yoktur... Bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım, sen gülü nerene takarsan tak ben keyfime bakarım... > Hayata dair... ...Pek çok kere ilk görüşte kolaylıkla umursanmayacak ve unutulacak insanlara rastlamışımdır... Ancak, onlar hakkında daha çok bilgi edinmek için zaman ayırdığımda, hemen hemen her zaman onların davranışlarını kabul edilebilir bulmuşumdur... Bu da bana olumsuz önyargılarımın çoğu zaman ne kadar yanlış olabileceğini öğretmiştir... (...Leo Buscaglia) > Kurtlar Vadisi'ne isim teklifleri... -Kurtlar Vadisi Anti-Terör -Kurtlar Vadisi Error -Kurtlar Vadisi Üç Buçuk -Kurtlar Vadisi Sağır Oda'ya karşı -Kurtlar Vadisi Temel İçgüdü -Kurtlar Vadisi Derin Devlet -Kurtlar Vadisi Popstar Alaturka -Kurtlar Vadisi Küresel Isınma > Temel'in yeri... Dursun, Temel'in kapısını çalmış, -Evde misin Temel?... "-Değilim..." -Ama kapıda çizmelerin var... "-Benim iki çift çizmem vardır..." *** Temel evine bir fino almış... Kapıya, "Dikkat köpek var" levhası asmış... -Bu fino için mi, demişler... -Ezmesunlar diye koydum, demiş. *** Mimar Temel ve Mimar Dursun birbiriyle kavgalıymış. Mimar Dursun'un mimari ödül töreni var... Mimar Temel, "-Törene davet ederse kesinlikle gitmem... Etmezse hiç gitmem, üstelik küserim..." > Bizimkiler... (...Bizimkiler'in dayak yediği anlar) * Tahir'in şehirlerarası otobüste seyrettiği filmi, "Şimdi adam ölecek", "Kadın ötekiyle evlenecek" diye yorumladığı an... * Talip'in şüphelendiği maili başkasının bilgisayarında açması ve mailin virüslü çıktığı an... * Sigara içtiğini babası bilmeyen Yunus'un; yanlışlıkla posta kutusuna cep telefonunu koyması, paketi evde masanın üstüne atması... > Bugünün buluşu > İlk kez çocuğuna bir şey yaptırmak isteyen anne; "Ben de gider başkasının annesi olurum" tehdidinde bulundu... (...11.02.1952) > sanatik kritik "-Bazılarının sanat kaygısı yoktur... Ağzında sakızla golf sahasında sınıf atlanılacağını düşünebilecek kadar cahil olan, akademisyenlere fırça atan, eşek diyen, kadınlar dayağı hak ediyor diyerek sorumsuzca konuşabilenlerin sanat kaygısı yoktur..." (...Çelik Erişçi) > politik kritik "-Bu hükümetin tek bir sloganı vardır; o da 'hepimiz acemiyiz' sloganı... Herkes bir slogan atıyor ya... Ülke yönetiminde önemli her meselenin altında kaldıkları görülmektedir... Onlara uygun olarak bu sloganı kendilerine hediye ediyorum..." (...Mehmet Ağar) > sportik kritik "-FIFA'dan bir mektup aldık ve bunu kamuoyuna açıkladık... Ancak biz TFF olarak FIFA'ya "Bize müdahale ediyorlar, gelin bizi kurtarın" diye bir mektup yazmadık... Hiçbir sözlü ve yazılı talebimiz olmadı, biz özerk bir Federasyonuz..." (...Haluk Ulusoy) > söz market "Sağdan - Soldan" çerçeve yazıları: (...Samsun - Uyarı Levhası - Sefa Mutlu) "-LÜTFEN YÜKSEK SESLE BAĞIRMAYINIZ..." (...İstanbul - Minibüs Yazısı - İsmet Güreş) "-LÜTFEN YOĞUN STRES ALTINDA EZİLEN ŞOFÖRE SAYGI..." (...Adana - Kamyon Arkası - Abdullah Yılmaz) "-KARŞILIKSIZ SEVENLER VADİSİ..." (...Bursa - Araba Arkası - Zihni Kubat) "-MİRAS DEĞİL BABAMIN ALIN TERİ..." (...İstanbul - Tuvalet Yazısı - Aziz Şeker) "-LÜTFEN ÇIKARKEN HİÇBİR İZ BIRAKMAYIN..." (...İstanbul - Minibüs Yolcusu - Emirhan Çelik) "-KAPTAN MÜSAİTSE KÖŞEDE İNEK VAR..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.