Gündemin Atasözleri...

A -
A +

* Daum'un malı Hagi'nin çenesini yorar... * Sofrada elini, Galatasaray'da dilini kısa tut... * Bir Ümit Karan, bin Petre'den yeğdir... * Sen ağa ben ağa, bu diziye kim baha?... * Deniz Baykal eken, Mustafa Sarıgül biçer... * Anlayana sivrisinek saz anlamayana kurultay az... * Pekmezi küpten, Anelka'yı kökten al... * Ağlamayan konuğa söz vermezler... * Semra Televole sunmakla kıymet yitirmez... itiraf reyonu... (isim: 81'lim... şehir: düzce... yaş: onsekiz...) Bu yaz kuzenimin sevdiği çocuğu izlemek için gece bahçeye çıktık... Akşam olunca evin arkasına geçtik, baktık çocuk evlerinin balkonunda oturuyor ailesiyle... Biz de marifet gibi çimenlerin üstüne yattık onları izliyoz... Tabii bu arada arkada oturan komşu balkona çıkınca bizi yerde görmüş... Öyle dalmışız ki izlemeye, farkında bile değiliz... Sabah olduğunda bizi izleyen Fatma Abla, "Dün geceki tatbikat da bayağı başarılıydınız" dedi ve bütün mahalle duydu, rezil olduk... (osoztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temelin yeri AB'ye uyum sağlayamayan Temel'le Dursun'u Avrupa mahkemelerinde yargılayıp, idama mahkum etmişler... Önce Temel'i içeriye almışlar ve "Elektrikli sandelyeyi mi, yoksa ipi mi istediğini" sormuşlar... Temel düşünmüş taşınmış; "-İp bizim anadan, babadan kalma yöntemimiz... Şu gavur memleketinde elektrikli sandalyeyi deneyim..." Oturtmuşlar sandalyeye Temel'i, basmışlar düğmeye, makine kontak yapmış... İkinci kez denemişler, yine kontak yapmış... Üçüncü kez de kontak yapınca Temel'i affetmişler... Temel odadan çıkarken Dursun'u görmüş; "-Aman anadan, babadan gördüğün ipten şaşma Dursun... Gavur işi elektrikli sandalye iyi işlemiyor..." S.Ö.Z. der ki; "-Bütün öğrenme istekleri, rezil olduğun zaman doruğa çıkar..." (Sultanahmet'te turiste adres tarif ettikten sonraki müthiş tesbiti...) diyAlog... KANAL D - Size Anne Diyebilir Miyim?...) GÜNAY HANIM: Ne olmuş yıkandıysam?... Yıkanmak kadar temiz bir şey olabilir mi?... *** (TRT 1 - Stadyum...) YILMAZ VURAL: Del Bosque'nin yaptığı yanlışları eğer biz yapsaydık, nüfus kütüğünden kaydımızı silerlerdi... *** (KANAL D - Sabah Sabah Seda Sayan...) STÜDYO KONUĞU (Yanındaki bayana): Aşını başını almış kadınsın ayıp değil mi?... bizimkiler (Dünkü "olmayan sistem" sözleri...) KAZIM ABİ (Erken geldiğini hatırlatıyor): Sabahın 08.30'unda olmayan sistemle, 11.30'unda olmayan sistem arasında fark var...) ADNAN ABİ (İzinli olduğu için telefonla): Tuncay... Akşam sistem yoktu... Bugün gelince açıp kapat da makinanın beynine kan gitsin... CAHİT: Şükredin ki, sistem yok diye cebinizden para çıkmıyor... Beşiktaş Del Bosque'nin olmayan sistemine 4 milyon euro ödüyor... CEM (Araba yarıştırırken): Benim bilgisayarda sistem var abi... Bütün oyunlar açılıyor... DÜNDAR ABİ (Zaping yaparak): Eee... Televizyonlar çalışıyor ama... TUNCAY (Telefonlardan bunalınca servise dönerek): Sizin de çalışma isteğiniz hep sistemin gidişine denk geliyor haa... ERCAN (Elinde çay bardağıyla): Ben şimdi hallederim... Ali'ye çayı verince bakın nasıl düzeliyor sistem... Tebeşir Tozu... "-Daima namuslu olduğunu söyleyen insanlardan şüphe ediniz..." (Emerson) hayata dair... Hayata küsme hakkınız yoktur... Neden böylesine mutsuzsunuz?.. Nasıl bu denli karamsar olabiliyorsunuz?... Belki işinizden memnun değilsiniz, belki çevrenizden... Ya da kendinizi beğenmiyorsunuz... ... Oysa... Öylesine değerlisiniz ki. Örneğin gözleriniz... Gözlerinizi kaça satarsınız? 1 trilyon?... 2 trilyon?... 5 trilyon?... Satarsınız... İşte zenginsiniz... Ama... Bu servetle erişeceğiniz dünyayı görmedikten sonra, paranın bir değeri var mı?... ... Ya da derdiniz para değil... Başarı ve saygınlık. Size gözlerinizin karşılığında bulunduğunuz şirketin genel müdürlüğünü verseler kabul eder misiniz? Cevabınız "Hayır" değil mi? ... O halde siz; aslında hem zengin, hem başarılısınız. Yeter ki, Allah'ın size verdiği bu değerlerin bilincinde olun. Bunları görebileceğiniz bir başarı için hayata geçiriniz. O halde.... Asla umutsuzluk yok... - Leo Buscaglia - Del Bosque'nin ajandası... > Eski hocalardan biri bulunup, bu durumda ne yaptığı sorulacak... > İGDAŞ'ın "Geleceğin Yıldızları" turnuvasının şartları öğrenilecek... > Kesmem için kurban getiren Nevzat Bey'e kınama yazılacak... > Eski hocalardan bu duruma düşen olmamış... A.Sebat'ın hocasına sorulacak... ...gündemin kırıntıları... Hülya Avşar, "Futbolla ilgim yok ama Beşiktaşlı'yım" demiş... Futbolcusundan yöneticisine bütün Beşiktaşlılar gibi... Nostalji... > Üniversitenin ilk günü dekan bir sınıfa girer ve "Günaydın" der... Sınıf hep birden "Günaydın hocam" deyince, "Aaa... Siz birinci sınıfsınız" der ve açıklar: > Hoca sınıfa girip 'Günaydın' dediğinde herkes 'Günaydın hocam' derse birinci sınıftırlar... > Gazetelerini ortadan kaldırıp kitaplarını açarlarsa ikinci sınıftırlar... > Hocayı görmek için gazetelerinin yukarsından bakarlarsa üçüncü sınıftırlar... > Ayaklarını sıraya koyup gazetelerini okumaya devam ederlerse dördüncü sınıftırlar... > Hoca içeri girip 'Günaydın' dediğinde bunu not alıyorlarsa master ögrencisidirler... Ayaküstü... Test açısından benim sabır sınırım ideal sayılır... Yani bir vergi gelecekse devlet önce benim üzerimden test ederse, kimse ses çıkarmaz diye düşünüyorum... Futbolda da öyle... "Başarısız bir teknik direktör ne kadar bekletilebilir" diye bir test yapacaksa Beşiktaş; benim gibi bir taraftarı ölçü alabilir... Çok net bir şekilde "Ligdeki ilk mağlubiyette taşacak sınıra geldi" diyebilirim... Benden söylemesi... sanatik kritik "-Aynaya baktığımda haşa maymun gibi adam görüyorum ama, baldan tatlı bir muhabbetim var..." (...Kadir Çöpdemir) politik kritik "-Bunlar Ulu Önder Atatürk çıkıp gelse ve partiye adaylığını koysa ona da bir mazeret bulurlar..." (...Mustafa Sarıgül) sportik kritik "-Romanya'da 'Bardak taşmaya başladı' diye bir söz var... G.Saray'ın bardağı da artık sızıyor..." (...George Hagi) Bugünün buluşu İlk kez vesikalık fotoğraf lazım olan birine 'Bende fazla var, istersen vereyim' dendi... (26.01.1963 - Ö.Hırçın'dan...) Şifa Yemek Öğle Menüsü Kremalı Mantar Çorba... Piliç Sote... Şehriyeli Pilav... Meyve...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.