gündemin kırıntıları...
Hrant Dink öldü "Ermeniyiz" dediler...
Papaz öldü "Hristiyanız" dediler...
Barış Akarsu öldü "Rock'çıyız" dediler...
Allah Bülent Ersoy'a zeval vermesin...
(...Dalkan Delican'dan)
tebeşir tozu
"-İnsan kalbindeki gerçek aşk dört nala giden bir at gibidir... Ne dizginden anlar, ne de söz dinler..." (...Konfüçyus)
itiraf reyonu...
(...isim: tolga ağırbaş (şekerci) ...şehir: İstanbul ...yaş: söylemem)
Bir hafta önce Koçtaş Darty'e mouse almaya gittim...
Yürüyen merdivenlerden inerken tam karşımda 72 puntoluk bir yazı;
"-SÜPER KAMPANYA... YORGAN + BATTANİYE 10 YTL..."
Hakikaten süper bir kampanya yani "5-6 tane alayım" dedim...
Mağazadaki benim yaşlarda bir gencin karşısına dikildim, kampanyayı meraklı bir ifadeyle papağan gibi tekrarladım;
"-Yorgan + battaniye 10 YTL ha... Ne güzel... Bakabilir miyim?..."
Çocuk biraz şaşkın, "Neye bakabilir misin" diye sordu...
"-Battaniye, yorgana... Yoksa hepsi aynı mı?..." O sırada kafamı çevirdim, baktım ki bizim oda kadar büyüklükte bir çamaşır makinesi... "-Aha rezil olduk" dedim...
Genç güldü "Abi burası kuru temizlemeci"...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
tuzaktan kumanda
(...NTV - Nası Yani)
GÜVEN KIRAÇ: Arkadaşlar, aranızda stüdyoda sevgilisi olanlar var mı, gelenler içinde?...
BEYAZ: Peki aranızda karnı aç olan var mı?... Var tabii...
HHH
(...STAR - F.Bahçe-Liverpool)
HALİT KIVANÇ: Bu gol beni eski zaferlere götürdü...
ERTEM ŞENER: Evet Kezman ilaç oldu... Kezman antibiyotik gibi geldi...
bizimkiler...
Bursa'da Uğur ve Osman, kapanan köy yollarında mahsur kalanları kurtarma çalışmasına gittiler...
İl özel idaresinin iş makinesine binen ikili, püskürtme makinesi arıza yapınca kendileri mahsur kaldı...
Bürodaki Refik ise, biraz önce Ömer Kır'a gelen cep sobasını görünce haftanın fedakarlığını teklif etti;
"-Abi 'MNG Kargo' ile arkadaşlara gönderelim işte..."
kadınlar & erkekler...
(...Arkadaşımız Cüneyt Bitikçioğlu yolladı: "Anne kimdir, nedir?...")
> Anne dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır...
> Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir...
> Ne kadar üzsen de 10 dakika sonra seni affeden zarif bir insan türüdür...
> Yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan, kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır...
> Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yedirecek derecede üretkendir...
> Evde bir yere uzandığınız an orada temizlik yapacağı tutandır...
> Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir...
> Yemek uzmanı, düzen insanı, bilgili, kültürlü her şeyi bilen şahsiyettir...
> Yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir...
> Dizi dizi incidir lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir...
> Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde, 'Amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen komik bir karakterdir.
> Dünyanın en güzel kucağına sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır...
hayata dair...
İnsanları birleştiren duygular, ayıran da fikirlerdir...
Duygular bizi bir araya getiren basit birer bağdır...
Fikirler ise, çeşitlilik prensibinin temsilcileridirler ve bu yüzden insanları çeşitli gruplara ayırırlar...
Gençliğin dostluğunu meydana getiren duygulardır...
Yaşlılığın hiziplerini çıkaran ise fikirlerdir...
Eğer, bunun zamanında farkına varabilir ve başkalarına daha toleranslı bir gözle bakacak şekilde düşüncelerimizi eğitebilirsek, daha barışçı bir karaktere sahip olur ve fikirlerin dağıttığı insanları, duygu bağları ile bağlamayı başarırız... (...Goethe)
Temel'in yeri...
Temel'le Dursun otobüs beklerken tanışmışlar... Nihayetinde Temel sormuş;
-Sen kaç numaraya bineceksin?...
"-8 numara... Ya sen?..."
Dursun 7 numara ile gideceğini söylemiş... Sonra karşıdan gelen otobüsü görünce ikisi birden söylenmiş;
"-Aaa... Bak 87 numara geliyor... Hadi ikimiz birden binelim..."
S.Ö.Z. der ki;
"-Eleştiri; yapan insana göre ya övgü, ya hakarettir..."
(...Kulaklarına pamuk tıkayarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri...)
kritik
"-Bir film ne kadar anlaşılmaz ve kasvetli ise o kadar büyük bir sanat filmi gibi gösteriliyor... Açık açık söylüyorum; bir Facebook'a, bir de sanat filmlerine karşıyım..."
(...Şahan Gökbakar)
-Sen hayatımı mahvettin...
"-Aa... Bu imkansız şekerim... Çünkü ben geldiğimde hayatın diye bir şey yoktu..." (...Ay Çarpması filminden) 