Hayata dair...

Bir yaz günü, plajda oturuyor, kumlarla oynayan iki çocuğu seyrediyordum... Her ikisi de, deniz kıyısında, kapılarıyla, kuleleriyle, tünelleriyle kocaman bir kale yapmak için beraberce harıl harıl çalışıyorlardı... Kale neredeyse tamamlanmışken, büyük bir dalga gelip kaleyi bozdu... Her şey, bir anda ıslak bir kum yığınına dönüşmüştü... Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok olduğunu gören çocukların gözyaşlarına boğulmalarını bekliyordum... Ama çocuklar beni şaşırttı... Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp el ele tutuştular ve gülerek kıyıdan biraz daha uzaklaşıp yeni bir kale yapmaya giriştiler... Çocukların, o anda bana önemli bir ders öğrettiklerini fark ettim... Hayatınızdaki her şey, yapmak için üstünde çok zaman ve enerji sarfettiğimiz her karmaşık yapı, aslında kumdan yapılmışlardır... Sadece başka insanlarla kurduğumuz ilişkiler ayakta sağlam kalabilir... Er ya da geç, bir dalga gelip, kurmak için yoğun çaba sarf ettiğimiz çalışmaları anında yıkabilir... Böyle bir durum karşısında, sadece yanında tutacak bir eli olan insan gülümseyebilir... - Rabi Harold Kushner - Tebeşir Tozu... "-Soyulduğu halde gülen adam hırsızdan bir şey çalmış demektir, boş yere üzülen ise kendi kendini soyar..." (...William Shakespeare) Taşlamalar... Haşlamalar... MERHABA Hafifçe bir baş eğmesi, Sıcak bir gülümseme, Sevgi ile gözlerin karşılaşması, Hafifçe ellerin tokalaşması, Bir anda günlük telaşeden, Dertten, tasadan uzaklaşma, Söylenilen birkaç güzel söz... Sadece, Bir küçük sözcükten kaynaklanır. Merhaba diyecek dostlarınızın Olması ne güzel... Merhaba... (osman.yavuz.inal) itiraf reyonu... (isim: bahar k... şehir: ankara... yaş: yirmibeş...) Ankara'da yerel bir radyoda sunuculuk yapıyorum... Yayındaki şarkı bitmek üzereyken önüme bir kağıt bırakıldı... Ben istek parçası zannedip, "Evvvett bu capcanlı, kıppır kıppır, harika yaz gününde istekleriniz devam ediyor" gibi salak bir giriş yaptım... ...Ve önümde duran metindeki İngiltere'ye saldırı haberini, gittikçe ciddileşen ses tonuyla okudum... "-Biz sizin isteklerinizi yerine getirmeye devam ediyoruz, ama terör hiçbir zaman istediğini alamayacak" gibi abuk cümleyle de bitirdim.... Kendimden utanıyorum... bizimkiler Haftanın olayı; önündeki araçta patlayan bombadan hasar almadan kurtulan Muammer Yaşar'ın düz yolda yürürken ayağını kırmasıydı... Muammer Yaşar dün ayağı alçılı bir vaziyette tekerlekli sandalye ile (normal çalışma sandalyesi) servise girdi... Dündar Abi görür görmez, "Tertip hayırlı olsun" diye geçmiş olsun dileklerini sundu... Çalışma arkadaşı Sırrı, "15 gün daha izin yapmak için koca ayağı alçıya almaya değer miydi" diye hayıflandı... Harun ayak kırılması için, "Apokumptur yap geçer" tavsiyesinde bulundu... Zamane Bedduaları > Sigaraya yapılan vergi zammı, sigaraya başladığın güne denk gele... > İrlanda'ya silah ticareti yapacağın gün, IRA silah bıraka... > Eve televizyon almaya karar verdiğin gün Reha Muhtar ekrana döne... > "Rüştü Abi'yi aratmam" diye röportaj verdiğin gün Rüştü takıma katıla... ...gündemin kırıntıları... Yeni müfredatta, "Düşünme Eğitimi" dersi varmış... "Eğitimi Düşünme" dersi daha iyi olurdu... SÖZ'ün gelimi... Bir iş görüşmesi... "-Ali Bey... CV'nizi inceledik... Gerek eğitiminiz, gerekse profesyonel geçmişiniz son derece etkileyici... Ancak bizim bu pozisyon için aradığımız kişide olması gereken özelliklere sahip değilsiniz... Bu kişinin grup çalışmasından anlaması lazım... Ağır laf kaldırması lazım... Gerekirse istemeye istemeye söylenilenleri yapması lazım... Sizde bunun için gerekli alt yapı yok..." -Nasıl yani?... Eksiğim ne?... "-Evli değilsiniz..." (*Ali K.Yavuztürk'ün "Bekara iş verilmez, işi olmayan kız verilmez" konulu yazısı...) diyAlog... (ATV - Işın Show...) VATAN ŞAŞMAZ: Delilik ile dahilik arasında ince kırmızı bir çizgi vardır... *** (SHOW TV - Televole...) MUHABİR: Sizce sizin yerinize, sizin tahtınıza biri oturabilir mi?... CEM YILMAZ: Ben ordayken oturmasın da ne yaparsa yapsın... *** (KANAL D - Canlı Canlı...) ESRA BALAMİR: Sesim albümde bana benzemediği için kendi albümümü beğenerek dinliyorum... Bizim ora... (Isparta Atasözleri...) > Er adamı otuz iki dişiyle değil, otuz iki işiyle sever... > Çocuklar uyuya uyuya büyür, ihtiyarlar uyuya uyuya ölür... > İnsan yavrusunu beleye beleye, koyun kuzusunu yalaya yalaya büyütür... > İyi oğul bilir ana halini, kötü oğul satar baba malini... > Koçu kendinin et de, kuyruğunu öyle yepele (okşa)... > Koyun yoncadan kaçmaz, köpek kemikden kaçmaz, insan rahattan kaçmaz... > Ölümün öldüğüne dayandım da "başım sağ olsun"a dayanamadım... > Anadan gören inci dizer, babadan gören sofra yazar... > Geçinemeyene dokuz koca okumayana dokuz hoca az gelir... > Canı cana örmüşler, artanını kesmişler... > "Cömert" derler maldan ederler, "yiğit" derler candan ederler... > Dağ deyip dıngıldama, ardınca adam bulunur... > Dane tükenmeyince, değirmen durmaz... > Danışan dağı aşmış, danışmayan düzde şaşmış... > Düğün evini bilmeden keşkek sahanını alıp koşma... > Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur... > Çiftçi yağmur ister, yolcu kurak... temelin yeri Temel kapıyı çalıp, patronun yanına girmiş... "Zam istiyorum efendim" demiş; "-Yoksa peşimde koşturan üç şirket var... Yakında beni bulamayacaksınız, bilesiniz..." "Öyle mii" demiş patron; -Hangi şirketler bunlar?... "-Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi ve su şirketi..." kadınlar & erkekler ("Kadınlar ne ister"e karşılık, "Erkekler ne ister"... E-Cem'den...) > Maç seyrederken bebek viyaklamasın; kadın çay, meyva veya çerez servisi yapsın ister... > Yukardaki madde icra edilirken televizyonun önünden geçilmesin ister... > Çevresindekilerin Cem Yılmaz'a değil, kendi esprilerine gülmesini ister... > Erkek çocuğu olsun ister... Kız olursa devam eder... > Kendisini terkeden sevgilisinin pişman olmasını ister... > Üç korner bir penaltı ve bütün frikikler de gol olsun ister... > Gökten düsen üç elmanın hepsini de yemek ister... > Karısının bileziklerini ister... > Vergi kaçırmak ve kız kaçırmak ister... > Yüzünün yanında astarını da ister... > Bir süre sonra evini, arabasını ve eşini değistirmek ister... > Uzaktan kumanda aletinin tapusunu ister... > Ne halt karıştırırsa karıştırsın, anlayış ister... > Kahvehaneden ülkesini ve takımını yönetmek ister... > Dişi çekilirken ağrımasın ister... > Gazeteyi önce okumak ister... Bugünün buluşu > "Anne çoraplarım nerde" sorusuna "nerde çıkardıysan ordadır" cevabı alındı... (31.07.1947 - Cüneyt Ali Mert'ten...) sanatik kritik "-Bütün sazanlar Hülya'nın oltasına geliyor..." (...Seda Sayan) politik kritik "-Tayyip Erdoğan mezarlıkta ıslık çalıyor..." (...Mehmet Ağar) sportik kritik "-İnançsız insan boş bir teneke gibidir..." (...Emre Belözoğlu) Şifa Yemek Öğle Menüsü Mercimek Çorba... Garnili Kuru Köfte... Şehriyeli Pilav... Salata... (www.sifayemek.com.tr)