hayata dair...

A -
A +

Bak!... Gökte yay gibi uçan şu turnalara, Uçarlarken bir hayattan bir başkasına, Bulutlar da birlikte gidiyor onlarla... Bulut ve turnalar; İkisi de aynı yükseklik ve aynı telaş içinde, Yerlerinde duramadan... Yan yana, kısacık uçtukları o güzel göğü, İkiye bölüyorlar... her biri öbürünün salınışından başka bir şey görmeden, Aynı rüzgarı duyuyor... Şimdi yan yana yatan bu çifti, Rüzgar boşlukta öylece sürükleyebilir... Bu uyum bozulmadıkça, Uzun süre kimse onları ayıramaz... Yağmurlardan ve kurşunların vızıldadığı, Her yerden uzaklaşabilirler... Güneşin ve ayın altında küçücük hareketlerle, Birbirlerine sevdalı, uçarlar sonsuza... Hey sizler, nereye? -Hiçbir yere... -Nereden?... -Her yerden... Soruyorsunuz, ne zamandır birliktesiniz?... Çok olmadı... -Ne zaman ayrılacaksınız?... -Hemen... İşte böyle bir anlık birlikteliktir, sevenler için sevda... (...Bertold Brecht) > tebeşir tozu "-Atlatamayacağınız bela yoktur... Yeter ki birine aktarın..." (...George Washington) S.Ö.Z. der ki; "-En iyi kadın dudağına silikon taktıran kadındır... An az 3 - 4 gün konuşamazlar..." "-Ana Haber Bülteni'nde birinci haber, Magazin Bülteni'nde sonuncu haber önemlidir..." "-Aşık olmak, sarmısak yemek gibidir... Azıcığı olmaz..." "-Hayatta herşey iyi gidiyorsa, büyük bir terslik var demektir..." "-Aşkın en sağlam sigortası, aradaki yollardır..." (...İyice coştuğu, kendine hakim olamadığı, söyledikçe söylemek isteyesi geldiği, müthiş S.Ö.Z.'leri...) bizimkiler... > Haber bülteninde küfür eden adamın konuşması "bip" denince Dündar Abi sinirlendi; "Bu telefonun şarjı da hemen bitiyor..." *** > Turgay F-1 pilotu Fernando Alonso'nun 17 yaşında olduğunu iddia edince Mustafa Abi karşı çıktı; "Amma da atıyorsun... 17 yaşındaki adama ehliyet verirler mi?..." *** > Yine Turgay dağılan mürekkebin güzel bir şekil almasını "Ebru Sanatı"na benzetti; "-Aaa... Aynı "Defne Sanatı"na benzedi... tuzaktan kumanda (KANAL D - Hayaller Gerçek Oluyor...) YARIŞMACI SİBEL: Heyecan ve korku var üzerimde... EBRU AKEL: Evet... Görüyorsun barda da bir altın dolusu kasa var... *** (TGRT - Haber Magazin...) MUHABİR: Ne hissetiniz oğlunuzu okula yazdırırken?... İZZET YILDIZHAN: Ağladım, gözyaşı döktüm... Ama ağladığımı belli etmedim... itiraf reyonu... (isim: ahmet türkmen... şehir: istanbul... yaş: yirmiiki...) Geçenlerde telefon etmek için Türk Telekom bayiine gittik... Fakat kapının kapalı olduğunu gördük... Daha sonra arkadaşım içeride televizyonun açık olduğunu söyleyince biz başladık kapıyı zorlamaya... Kapı açılmayınnca içeriyi daha iyi incelemeye koyulup televizyona baktık ve kapıyı zorlayan iki kişi gördük... Sonra bizim jeton düştü, meğer televizyon değil kamera görüntüsüymüş... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim.) temelin yeri Temel büyük bir yük gemisinde kaptanmış ve sürekli okyanuslara açılıyormuş... Birgün memleketine yolu düşmüş ve köy kahvesinde Dursun'u görmüş... Dursun'a demiş ki; "-Gel seni uzak denizlere götüreyim..." Dursun'u ikna etmiş, yola çıkmışlar... Büyük okyanusun ortalarına gelmişler. Dursun bir de ne görsün, küçücük bir adanın kenarında saçı, sakalı uzun, sefil durumda yaşlı bir adam el, kol sallayarak gemiye doğru bağırıyormuş... Temel'e sormuş: -Temel bu adam da kim? "-Ne bileyim, otuz senedir burdan gelir giderim o adam bana hep öyle el sallar deli midir nedir anlamadım ki..." ayaküstü... Önceki gün yeni Ata'lar, yeni Sinem'ler aynı hayallerle aynı eve girdiler... "Eğlenmekten farklı" duygularla seyrettim bu kez programı... Farklı isimler, aynı cümleler vardı... Kimi kendini üç kelimede "Neşeliyim, doğalım, güzelim" diye özetlerken, bazıları "İyi bir eş, iyi bir kariyer, iyi bir gelecek" istediler... Uzun boylu, esmer, renkli gözlülere dayanamayacaklar; dışarda bulamadığını evde arayacaklar oldu... ...Ve benim kalın kafam bile bastı ki; yozlaşma bir endüstri olmuş... Nasıl tribünde adam öldü diye maçlar durmuyor, silahlar atılıyor diye törenler yasaklanmıyorsa; bir kişi öldü, üç - beş kişi bunalıma girdi diye bu programlar kalkmaz... Dünyanın en gaddar kadınının pencere korkuluklarına yapışarak "Çocuklarınızı göndermeyin" yakarışları boşunadır artık... Damat öldü, yaşasın yeni damat... bugünün buluşu 8 İlk defa elleri dolu olan birisi, ışığa - zile burnuyla bastı... (26.09.1969 - Emre Örs'ten...) gündemin kırıntıları Hülya Avşar, "Zehra hâlâ beni babasıyla birlikte biliyor" demiş... Hayret... Boşanma okul kitaplarına girmemiş mi?... sanatik kritik "-Sokaktaki herhangi bir tecavüz vakası ile benimki arasında bir fark yok... Psikolojik olarak öldürülmek isteniyorum..." (..Gamze Özçelik) politik kritik "-Her tepkiyi 3 Ekim'e bağlamak yanlış... Neredeyse öksürsek bile 3 Ekim diyecekler..." (...Cemil Çiçek) sportik kritik "-Gerekirse hesap sorulsun, canımızı da veririz... Ben pes etmeyen bir insandım, ama artık pes ettiğimi hissediyorum..." (...Şenol Güneş) > Şifa Yemek Öğle Menüsü > Naneli Yayla Çorba... > Piliç Pane > Bulgur Pilavı... > Salata... > Meşrubat...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.