Yaşa... Her şeyden önce yaşa ve sırf laf olsun diye günlerini geçirme... Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev... Hayatını o şekilde yaşa ki; her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan, hiç olmazsa bir şey yap ki; gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine "Ben elimden geleni yaptım" diyebilesin... Düşüncelerin neyse hayatında odur... Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir. -...shakespeare - gündemin kırıntıları... İbrahim Tatlıses üniversitede hocalık yapacakmış... Bundan sonra okumayacak gençlerin de bahanesi hazır; "-Dersimize İbrahim Tatlıses girdi de, biz mi okumadık?..." *** El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin, bir deri bir kemik kalmış... Yakında medyamızda çıkacak haberleri takip edin; "-Usame Bin Ladin diyetiyle zayıflayın..." bizimkiler... (Bizimkiler'in telaffuz hataları...) Canlı Abi: Acıktıysan Fayıın püsküütünden ye... Emin: Boş boş oturun... Ohhh... Arzular Meşale... Hasan Ali Abi: "Si-en-bi-si-e'de hesabın var mı?... (hsbc demek istiyor...) Ahmet Abi: Bi çarparım dünyanın kaç bıçak olduğunu annarsın... Tuncay: Benim şalterlerimi attırmayın haa... itiraf reyonu... (isim: o kadar da rezil olamam... şehir: istanbul... yaş: yirmidört...) Yaklaşık dört sene önceydi... Bodrum'da bir otelde stejyer olarak barmenlik yapmaya başladığımın üçüncü günüydü... Telefon çaldı ve açtım, restoran şefi "Kanşav orda mı" diye sordu... Biz de üniversiteliyiz ya, çaktırmadan "Yok şef" dedim... Ama Kanşav nedir ondan da haberim yok... Otelde iki senedir çalışan bir arkadaşa "Kanşav ne yahu" diye sordum, o da bana aynı soruyu yöneltti "Kanşav ne yahu?..." "Şef istedi" dedim, "Yok de gitsin" diye salladı... Aradan beş dakika geçti telefon yine çaldı... Şef ve yine aynı soru "Kanşav orda mı?..." "Yok" dedim, "Şef kalmamış galiba... Müşteri yoğun bugün, herhalde müşteriye verdik" diye açıklama yaptım... Şef gülümseyen bir sesle "Dalga mı geçiyorsun olum" diye kapattı... Ben Kanşav'ın ne olduğunu iyice merak ettim... Kanşav'ı bulamadım... O arada bir çocuk barın önüne geldi "Buyur ne istiyorsun" dedim... "Ben yeni stajyerim, çalışmaya buraya gönderdiler" dedi... "Öyle mi ben de stajyerim... İsmin nedir diye" sordum... Beni gülmekten yerlere yatıran cevap; "Memnun oldum ben de Kanşav..." Şefe "Müşteriye verdik" dediğim şey meğer stajyer çocukmuş... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) temelin yeri Profesör, öğrencileri ile birlikte hasta Temel'in yatağının başına gelmiş... Onlara yeni bir hastalığın belirtilerini öğretiyormuş... Yatakta bitkin, yarı kendinden geçmiş vaziyetteki Temel'i göstererek konuşmaya başlamış: "-Bakın yüz rengi sarıya yakın... Gözler içeriye doğru çökmüş, o yüzden burun daha sivri görünüyor... En fazla değişik kas yüzümüzdedir... Bakın kaslar tepki vermediğinden ifade anlamsız... Çene aşağıya sarkmış duruyor..." Temel de öğrenciler gibi dikkat kesilmiş dinliyor... Profesör tam "Bu bir batın sendromudur" diyecek, yerinden zorlukla dikilmeye çalışan Temel fırsat vermemiş... Zor bela mırıldanarak; "-Sen sanki dünya güzelisin..." DEMODE / MODA Bush Gribi DEMODE Kuş Gribi MODA... ... Fatih Akyel DEMODE Ergun Gürsoy MODA... ... Kokoreç yasağı DEMODE Davul yasağı MODA... ... Cem Yılmaz DEMODE Rıdvan Dilmen MODA... ... Leyla Zana DEMODE Orhan Pamuk MODA... ... Nurhan Damcıoğlu DEMODE Zekeriya Beyaz MODA... tebeşir tozu "-Artık sadece iletişim araçları var, iletişimin kendisi yok..." (...Jean Luc Godard) tuzaktan kumanda... (SHOW - Biz Bize...) ŞİKAYETÇİ KADIN: Serap Hanım; kocam bana seni öldürüp, kesip, torbaya koyup, balkonda güneşe sereceğim falan diyor... SERAP EZGÜ: Aaa... Olur mu hiç öyle şey, hiç yakıştıramadım... bugünün buluşu * İlk kez bir figüran; oynadığı kötü rolü başarıyla yerine getirdiğini anlatmak için, "Sokakta bana saldırdılar" açıklaması yaptı...(11.10.1961) S.Ö.Z. der ki; "-Üst üste iki yeşil ışıkta geçebilmek de bir mutluluk sebebi değil mi?..." (...İftara yetişirken dar zamanda ettiği müthiş S.Ö.Z.leri...) sanatik kritik "-Dudak estetiğinden başka her şeyim orijinal... Gazeteciler benimle ilgili yazarken, portatif bir oyuncak bebekten bahseder gibi yazıyor..." (...Hande Ataizi) politik kritik "-Eleştirilerimiz AB'yi istemediğimizden değil, önemsemediğimizden... Çocuk sevindirir gibi 'Sen de sevin' baskısıyla sevinecek değilim..." (...Deniz Baykal) sportik kritik "-Artık her şeyin hızlandığı bir dünyada yaşıyoruz... Eskiden büyükler küçükleri yutuyordu, şimdi hızlı olanlar yavaşları yiyor..." (...Christoph Daum) Şifa Yemek iftar Menüsü > Ezogeli Çorba... > Fırın Tavuk... > Sebzeli Pilav... > Salata... (www.sifayemek.com.tr)