Hayata dair...

A -
A +

Öldüğüm zaman, geride bıraktığım her şeyi çocuklarıma verin... Eğer ağlamak isterseniz, yanı başınızdaki kardeşiniz için ağlayın... Herhangi birine sarılın ve bana vermek istediklerinizi ona verin... Sizlere bırakmak istediğim bir şey var, sözlerden daha anlamlı bir şey: Beni tanıdığım ve çok sevdiğim insanlarda arayın... ...Ve eğer bensiz yaşayamazsanız, bırakın o zaman gözlerinizde, aklınızda ve yaptığınız iyiliklerde yaşayayım... Beni en çok başkalarının elini tutarak ve özgürlüğüne kavuşmak isteyen çocukları özgür bırakarak sevebilirsiniz... Ölen, insanlardir, sevgi değil... Öyleyse benden sizlere kalan tek şey sevgidir..." (...John Wayne Schlatter) > Bizim ora... İzzet Baysal Caddesi'nde gezeee, İskenderi Ömür'de yirüz... Piknik dönüşü boduçları gaptığımıznan Gölcük'de ağaç govuğundan kökezi dolduuruz.. Ilıcanın küçüğü makbûldür; ıccak oluu onu da bi biz bülürüz... Bolbazargün bazara gideee, battisli köv ekmeeni zobada büşüürür, dombay yağını çalar dadını getüüürüz... Sonbaharda panayirda paraları çarpış arabalara yidüürüz... Bayramlıkları yokar çarşıdan geyinir, aşşaçarşıda hava basaruz... Memleketimize laf deyene goduk mu zumzuğu pekmezi kafasından akıtturuz... Çakmaklaadan ışıkları izlee, evimizi araa buluruz çünkü biz -GoCaBoLuLu- 'yuz... (...Bolu Beyi Özgür Yorul'dan) > Bizimkiler... Servisi kaçıran Talip, dolu olan minibüse binmekte biraz tereddüt ettikten sonra, daha fazla geç kalmamak için kendini içine atmış... Ayaktaki tek kişi olarak cam kenarına dayanırken, birden sağ koltuğun arkasında hasır tabureyi görmüş... Hemen çömelmiş... Birden şoförün arkasında oturan adamla göz göze gelmiş... Adamı bir yerden tanıyormuş ama, önce çıkaramamış... Bir müddet gittikten sonra arkada bir yer boşalmış ve daha rahat bir seyahat için oraya geçmiş... Çok geçmeden şoförün arkasında oturan adam, hasır tabureyi alıp, dolmuştan inmiş... > tebeşir tozu "-Bir insanın yaşı, göze batacak başka şeyi kalmadığı zaman dikkat çeker..." (...Emerson) temelin yeri... Temel yolda zikzak çizerek gidiyormuş... Yoldan geçen trafik polisi bunu fark etmiş ve Temel'i durdurmuş... "Neden bu kadar içtin" diye sorunca, Temel ısrarla inkar etmiş... İş inada binince polis alkolmetreyi çıkarıp üfletmiş... Hakikaten de hiç alkol çıkmamış... Temel; "-Ben sana söyledim ama, inanmadın..." -Eee... O zaman niye böyle sarhoş gibi yürüyorsun?... "-Seni de evde oklavayla bekleyen karın olsaydı, sen de yolu uzatırdın..." tuzaktan kumanda (...HABERTÜRK - Bildiğin Gibi Değil) ALİ SAYDAM: Velüt bir yazardır ÖZLEM GÜRSES: Velüt nedir efendim?... ALİ SAYDAM: Türkçe'yi 150 kelimeyle konuştuğunuz için bilmiyorsunuz tabii... ÖZLEM GÜRSES: Velüt olmazsa olmaz bir şey midir?.. *** (...KANAL D - Genç Bakış) ÖĞRENCİ: Sandıktan kim çıkar, onu sormak istiyorum kendisine... SÜLEYMAN DEMİREL: Sandığa kim girdiyse o çıkar?... > ayaküstü... Sululuğun sınırı belden aşağıya sarkınca, Mehmet Ali Erbil'in programı yayından kaldırıldı... Dün söylediklerine kahkaha ile gülen, "Hin la bu adam" diye gizli kalıpla öven zihniyet, bugün yuhalıyor "Hak etti ama" diye ellerini ovuşturuyor... "Arz / talep" diyerek olayı basitleştirmek; televizyonlar için bir kurtuluş yolu olsa da, seyirci olarak suçumuz yok değil... "Mehmet Ali Erbil Almancası"na kih kih ederken, pantolon şakasına öfkelenmenin âlemi yok... Birçok şov programında yüz kızartıcı sayısız espriler yapılıyor, izleyenin kafasında pantolon zaten düşüyor... Reyting uğruna, gençlerimiz Dobrowski oluyor... Ben üzerime düşeni yapayım da... taşlamalar... haşlamalar... DEĞER Değer... Savaşmaya değer, Çorak arazilerde, Taşlı tarlalarda, Yaşayacaksa eğer, Bir tane papatya; Değer... Savaşmaya değer... (osman.yavuz.inal) kadınlar & erkekler (...Erkeklik Anayasası) Kural 1: Kadının görevi yemek ısıtmaktır... 5 yıl önceki bir sözü ısıtıp, servis yapmak değil... ... Kural 2: Eğer iki anlama çıkacak bir söz edilmişse, sizi daha az kızdıracak olanı söylemişizdir... ... Kural 3: Birlikte televizyon seyretmek, seyredilen programı daha güzel yapmaz... ... Kural 4: Başka kadınlara bakılmazsa, sizin güzelliğiniz nasıl anlaşılacak?... ... Kural 5: "Yapılması iyi olur" diye söylenen şeyin yapılmaması isyan sebebi değildir... ... Kural 6: Futbol ne kadar uzarsa uzasın, 120, bilemedin 150 dakika sürer... En kısa mağaza gezmesinin onda biri... ... Kural 7: Komşudaki her şey bizim evde olmak zorunda değil... Farkındaysan bizdekilerden de onlarda yok... ... Kural 8: Türkiye'nin yolları mâlum... Arabayla giderken her çukura girişte, tarihin en büyük kazası oluyormuş gibi bağırmayın... sağdan - soldan (...İstanbul - Kıraathane - Oğuz Gürbüz) "-HER AKŞAM, OKEY, 51 VE TAVLA SINAVI KARDEŞLER'DE..." *** (...Bolu - Kamyon Arkası - Metin Er) "-ZIVANADAN ÖNCE SON ÇIKIŞ..." *** (...Ankara - Mağaza - Tuncer Belkız) "-GECE 12'DEN SONRA CAM KIRMAK, ÇERÇEVE İNDİRMEK SERBEST..." S.Ö.Z. der ki; "-Biten dert, biriktirilmiş kazançtır..." (...Tasarruf konusundaki müthiş S.Ö.Z.'leri) 12.06.1956 * İlk kez söyleneni yapmayan çocuk, "Ben de gider başkasının annesi olurum" diye tehdit edildi... sanatik kritik "-Müzik yönetmenimin uygun gördüğü şekilde sesimi kulladım... Zaten olan sesime 'buğulu' diye bir aksesuar eklendi ve güzel bir çalışma ortaya çıktı..." (...Gizem Özdilli) politik kritik "-Allah'a çok şükür Baykal da kurtuluşun merkez sağda olduğunu gördü... Merkez sağ Türkiye'de hem toplumsal huzuru hem ekonomik büyümeyi var ediyor..." (...Mehmet Ağar) sportik kritik "-Askere gitmiyorum' demem. Bu, binlerce askere, şehit analarına saygısızlık olur. Yasa çıkmazsa her Türk genci gibi ben de paşa paşa gidip askerliğimi yaparım..." (...Tümer Metin) > söz market "acil servis" konuşmaları: santral görevlisi: hastanızın nesi vardı?... hasta yakını: şincik guzum bunun derdi içinde... hemşire: Yusuf geri dön beni bırakma... ambulans şoförü: sen hastanın yanında değil misin?... santral görevlisi: hastanızın nesi vardı?... hasta yakını: ilaç kekiçtiydi, dalı alaz alaz gabardı, sonra da alıvırdı bir kaşıntı... santral görevlisi: evinizin yakınında bilinen bir camii, market, okul var mı?... Ambulansı nerde karşılarsınız?... hasta yakını: Kapının önündeee... ambulans ekibi: kaza yaptık... merkez: anlaşıldı, yaralı var mı? ambulans ihtiyacı var mı?... ambulans ekibi: yok merkez, öndeki araca arkadan hafif tıklattık devam ediyoruz... santral görevlisi: beyefendi ambulansımız adrese ulaşamaz ise sizi aramamız gerekebilir, telefonunuzu verir misiniz?... hasta yakını: telefonumu yeni aldım, sana verirsem ben neyle konuşacağım?... santral görevlisi: ambulansımız sizi bulamadı sizin sokakta dolaşıyor... hasta yakını: ben ambulansı görüyorum, bu yana gelsin bu yana...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.