Hayata dair...

Bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman gerektiğini öğrendim. İki kişinin tamamen aynı olan bir şeye baktıklarında bile farklı şeyler görebildiklerini öğrendim... ... Hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha ileriye gitmek isteyen kişilerin, Sonuçları önemsemediklerini öğrendim. Seni doğru dürüst tanımayan kişilerin, hayatını birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim. Verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir arkadaşın ağladığında, Ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim. ... Yazmanın, konuşmak kadar duygusal gayret gerektirdiğini öğrendim. En fazla önemsediğim kişilerin, benden hep uzaklaştırıldıklarını öğrendim. İnsanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi fikirlerini söylemenin Çok zor olduğunu öğrendim. Sevmeyi, Ve sevilmeyi öğrendim... Öğrendim... (...O.B. Washington) > Ey Türk gençliği... Amerika'dan Vietnam'a, Brezilya'dan Tanzanya'ya, Çek Cumhuriyeti'nden Çin'e kadar tam 83 ülkeden 355 yabancı öğrenci, bir haftadır Türkiye'de... Müthiş bir olimpiyatta boy gösterdiler; "En iyi Türkçe" yarışması... Türk olanların bile beceremediği, "Şiir, şarkı, kompozisyon ve sahne oyunları" gibi zor alanlarda... Bir Tanzanyalı, bir Arjantinli, bir Japon genç sahneye çıktı ve Türkçe şiir okudu... Tabela kirliliğinden söz ediyorduk ya, güzel bir cevap olmuştu... Ama siz, ama biz, ama bizler bu yarışmayı göremedik... Çünkü biz o sırada Huysuz Virjin'in Asena'yı çekiştirdiği programdaki gençlerimizi izliyorduk... Bugünkü mesajımı, "İn yavrum ordan aşağı" diyerek veriyorum... > sağdan - soldan (...Konya - Dükkan Tabelası - Ertuğrul Çağlarsoy) "-NÖBETÇİ ÇORAPÇI OLMAZ DEMEYİN, NÖBETÇİ ÇORAPÇI İLERİDE..." 888 (...Afyon - Kamyon Arkası - Rabia) "-MAZİYE İNME, MEVZU DERİN..." *** (...Tokat - Lokanta Camı - Sezai Türkyılmaz) "-ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ ELEMAN ARANIYOR (BAYAN)..." *** (...Tokat - Park Duvarı - Harun Altunok) "-SENİ ELE SEVİREM Kİ; DİYACAHSAN Kİ NİYE?... NE BİLİM İŞTE ÖYLE..." > Temel'in yeri... Temel bisikletle giderken, kendisi gibi bisiklete binen yaşlı adamla konuşmaya başlamış... Adam sormuş; -Nereye gidiyorsun böyle?... "-Ben spor olsun diye biniyorum... Ya sen nereye?..." -Mezarlığa gidiyorum... "-Peki bisikleti kim geri getirecek?..." *** Temel bir arabanın peşinden koşuyormuş... Polis garip bir durum olduğunu anlayıp durdurmuş... -Sen deli misin be adam, niye arabanın peşinden koşuyorsun?... "-Memur Bey, şu kaçan arabanın ruhsatı yok..." -Sen nerden biliyorsun?... "-Kaçırılan araba benim..." > 19.06.1986 * İlk kez uzun yolculukta gaz pedalına tuğla bağlanarak ayaklar dinlendirildi... > bizimkiler... Ertesi gün kafeteryada, bin önceki günün Dünya Kupası maçları konuşulmaktadır... Kimi Arjantin'in favori olduğundan bahseder, kimi rakibin güçsüz olmasından dolayı fark attığını söyler... Talip, "Aaa... Arjantin yenilmedi mi" diye lafa girer... Gülüşmelerle şaşkınlık birbirine karışır... "Ben de seyrettim maçı, 2-1 yenildiler" diye üsteler... Çok sonraları anlaşılır ki; Kanal 1'deki Arjantin maçı ile TRT'nin "Spor Arşivi"ndeki Arjantin maçı çakışmıştır... (Aynı gün telefonda, "Oğlum M diyorum M... Kahramanmaraş'ın M'si" kodlaması vardır ki; evlere şenliktir...) > tebeşir tozu "-İnsan; tabiatı icabı kime zarar vermişse, ondan nefret eder..." (...Tacitus) > S.Ö.Z. der ki; "-Aşk hataya kör, evlilik dört gözlüdür..." (...Oy oy oy dedirten müthiş S.Ö.Z.leri) > kadınlar & erkekler (...Nasıl kaba erkek olunur) * "Bayan, hanımefendi, beyefendi" kelimeleri kesinlikle kullanılmamalı, diyalog kurulan kişiye yaşına göre "Bacım, abla, yenge, dayı" veya "Amca" kelimeleri ile hitap edilmelidir. * Tükürürken gırtlak gücünü kullanmalı ve olaya içten gelen bir sanat katmalıdır... * Otobüste, minibüste, trende ve tramvayda tek kişilik yeri kapmak için kalabalığı yararak ilerlemelidir... * Yemeğe gidildiğinde önce kendi siparişini verdikten sonra, "Ne yiyeceksen sen de söyle" demelidir... * Trafikte kurallara kesinlikle uyulmamalı ve acemi bir bayan şoför gördüğünde mutlaka sıkıştırmalıdır... * "Evet", "Tabii", "Neden olmasın" yerine "He he", "Hı hı", "Ha ne" kelimelerini kullanmalıdır... sportik kritik "-Birileri beni basına satıyor... Yaşanan gelişmelerin hiçbirinden haberim yok... Sizin bildiğinizin yüzde 51'ini bile bilmiyorum..." (...Fatih Tekke) > politik kritik "-Ana muhalefet şöyle demiş, böyle demiş... Yavru muhalefet şöyle demiş, böyle demiş... Kimse bizi bağlamaz... Bizi millet bağlar..." (...Tayyip Erdoğan) > sanatik kritik "-Erbil'in olayı ne komikti değil mi?... Ben onun, bundan sonra başka bir kanalda birini öldürüp şaka şaka deme ihtimalini sevdim..." (...Nurgül Yeşilçay) > itiraf reyonu.... (...isim: ismail adak ...şehir: istanbul yaş: yirmialtı) Açıkçası ben görmedim, yaşamadım, ama bir arkadaşım yaşandığını anlattı, yazmak istedim... Bizim mahallede oturan bir kız evlendiğinde 16 yaşındaymış, eşi ise 28... Adamın ikinci evliliğiymiş, ilki sadece birkaç ay sürmüş... Kocasının bir önceki eşinin neye benzediğini bilmediği için çok kıskandığı bir dönemde kayınvalidesinin evinden düğün kasedini çalıp eve getirmiş... Gözünde yaşlarla izlemeye başlamış... Bir de ne görsün, kendisi de misafirler arasında... 10 yaşlarındaki haliyle pistin ortasında göbek atıyor... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) tuzaktan kumanda... (...STAR - Telegol) SABRİ UGAN: Ben de bir şey söyleyim mi Adnan?... Sana niye söz hakkı vermiyorum biliyor musun; 30 saniyeden sonrasını getiremiyorsun da o yüzden vermiyorum... *** (...TV 8 - Spor Gazetesi) ERCAN ÇELİK: Arkadaşlarımız şans eseri mi, yoksa bilerek mi yaptılar bilmiyorum ama elimizde bir Lucescu kaseti var, izleyelim... *** (...SAMANYOLU - Yemek Saati) SUNUCU: Evet bu da bir ilk olarak televizyon tarihine geçti, tüpümüz bitti sevgili seyirciler. Programdan önce konuşmuştuk ama arkadaşlar... *** (...KANAL 1 - Dünya Kupası) ÜMİT AKTAN: Az önce hayatımın en ilginç olayını yaşadım sevgili seyirciler... Bir seyirci telefon ederek maçı anlatan spikerin Brezilya'ya uğursuz geldiğini ve değiştirmemizi söyledi... > söz market personelinin öne sürdüğü işe geç gelme bahaneleri: "bugün hiç keyfim yoktu, gelip senin de canını sıkmak istemedim"... "komşunun karısının küçük kuzeni ölmüş, cenazeye gittik"... "yarım otobüsler basın kartını kabul etmedi, kavga edip karakola düştük"... "yarın halı sahada maç var dedin ya, kampa girdim"... "peşimde adamlar vardı, onlara saklandığın yeri belli etmek istemedim"... "aslında ben geç kalmadım, sen benden erken geldin"... "surat yapmana gerek yok ki; bir gün de sen geç kalırsın ödeşiriz"... "arabanın fren balatalarını yeni değiştirdim, daha alışamadım"... "Önemli olan kalplerimizin bir arada olması değil mi, niye sorun yapıyorsun ki"... "gelip çalışmak mı, gelmeyip çalışmak mı?... hangisi sana daha az zararlı"... "sana yalan söylememi istemiyorsan niye geç kaldığımı sorma"...