Hayata dair...

-Eleştirmeyin, suçlamayın, şikayet etmeyin... İnsanın büyüklüğü, küçük insana karşı davranışlarıyla belli olur... Her şeyi bilmek, her şeyi bağışlamaktır... Gençliğinde oldukça patavatsız olan Benjamin Franklin, sonradan öyle diplomatik davranmaya ve insanlarla iyi ilişkiler kurmaya başladı ki, Fransa'ya büyükelçi olarak atandı... Bu başarının sırrı neydi?... "Kimseyi kötülemem" diyordu Franklin, "..hep iyi yönlerinden bahsederim." *** -İçten ve dürüst takdirlerinizi esirgemeyin... Karşılaştığım herkes, en az bir konuda benden daha yetenekli. Onlardan öğreneceğim çok şey var. Sana saldıran düşmanlarından korkma; sana dalkavukluk eden dostlarından kork! Bir köylü kadın, kocasına yemek olarak, bir parça samanı önüne koyuvermiş. Adam, bağırarak, "bu ne böyle saman mı yiyeceğiz, delirdin mi sen" deyince kadıncağızın cevabı şöyle olmuş: "-Ne bileyim... Yirmi senedir sana yemek yaparım, saman yemediğini gösteren tek bir kelime etmedin..." *** -Gülümseyin... Gülümsemeye gücü olmayan biri kadar ona ihtiyacı olan yoktur... Yüzü gülmeyen adam dükkan açmasın... Gülümseyen insan, her zaman daha iyi satar, daha iyi öğretir, daha iyi yönetir ve daha mutlu çocuklar büyütür... (...Dale Carnegie) > Bugünün buluşu > İlk kez sert bir hareketin yorumu olarak, "Futbol erkek oyunu" dendi... * (...19.09.1919) > kadınlar & erkekler (...Sevgililere uzman tavsiyeler) > Kalp şeklinde bir kitap ayıracı yapın ve okuduğu kitabın arasına koyun... ... > Sizin için yaptığı ve sizin sıradan kabul ettiğiniz her şey için küçük teşekkür notları yazın... ... > Sebepsiz yere bir buket çiçekle çıkın karşısına... ... > Üzerinde hiç düsünmeden, ani bir hediye alın... ... > Takviminize sadece ikiniz için hafta ortası randevusunu düzenli olarak işleyin... ... > Ona bir mektup yazın, sonra da onu yap boz parçaları gibi kesin... ... > Sanki birbirinizi uzun bir zamandır görmüyormuş gibi davranın... ... > Eski siyah beyaz filmlerden seyredip patlamış mısır yiyin... ... > Birbirinizde en çok sevdiğiniz 10 özelliğin listesini yapın... ... > Ajandasındaki uzak tarihlere ikiniz için randevular yazın... >> Temel'in yeri... Patron Temel, personelini motive ederek verimliliklerini artırmak için şirketin her yerine "Hayallerinizi ertelemeyin, şimdi yapın, haydi tam sırası" yazılı levhalar astırmış... Ertesi hafta ziyaretine gelen samimi arkadaşı Dursun yazıları görünce "Hayırdır" diye sormuş, "-İşe yarıyor mu bari?..." "Beklediğim gibi olmadı" diye cevap vermiş son derece üzgün Temel; "-Veznedar kasadan 20 bin dolar çalarak Karayip adalarına kaçtı... Büro amirim benim sekreterle gitti... Bütün personel kapımı yumruklayıp zam istiyor... Özetlersem olmadı yani..." >> Bizimkiler Çiğköfte Partisi Özür Yazısı'na EK'tir; "-Aynı aileden üç erkeği davet etmemize rağmen, başka bir aileden hiçbir erkeği davet etmediğimizden... Özür dileriz..." (...EK-AÇIKLAMA: Eksik kalan bu bölümü Başkan tamamlamıştır) *** Mehmet Abi, matbaadan Ziya Abi'yi arayarak bir telefon numarası vermiş, işle ilgili görüşme yapması için... "Yalnız kendisini arayan son numarayı" verecek yerde, "Kendisinin aradığı son numarayı" bildirince Ziya Abi akşama kadar kendi kendini aramak zorunda kalmış... "Hep mi meşgul olur" diye de kızmış... *** Dündar Abi TOKİ'ye Basın Danışmanı olmuş, gazeteye kadar gelerek ricada bulunuyor; "-Artık yazmasan sevinirim... Ordakiler daha beni tanımıyor..." Bir müddet Cem, Talip ve Bilgehan'la devam edeceğiz, bilginize... >> Ayaküstü... BELBİM A.Ş.'nin Genel Müdürü Adnan Şahin, "Aile dostum" dediği Hatice Ş. ile birlikte verdiği samimi görüntüler nedeniyle görevden alındı... Konuyu duymayan kalmamıştır da, müdürün resimlerle ilgili savunması ilginç... Mâlum fotoğraf için diyor ki; "-Kendisi aile dostumdur... Fotoğraf Antalya'da çekildi, arkamızdaki çaydan geçirmek için kucakladım..." Başkan Topbaş da Şahin'i görevden almış... İnsan düşünüyor da; müdür beyin dediği gibi bir hizmeti varsa, görevden alınması çok yanlış... Yakında yağmurlar başlayacak ve İstanbul'da bildik sel baskını manzaraları yaşanacak... Başkan'a çok iş düşebilirdi... >> Tebeşir Tozu... "-Hayatımızda işlediğimiz hataların çoğu, düşünmemiz gereken yerde hissetmekten, hissetmemiz gereken yerde düşünmekten ileri gelmektedir..." (...John Colbins) >> Sağdan - Soldan (...Sakarya - Kamyon Arkası - Kadir Yar) "-GELME BİYE, KÜSTÜM A-SİYE..." *** (...Samsun - Araba Arkası - Enver Kalfa) "-TEK RAKİBİM THY... DEEER MİŞİM..." *** (...İstanbul - Villa Kapısı - Sezer Özen) "-DİZİYE UYGUN EV... YÖNETMEN TAVSİYELİ..." *** (...İstanbul - Mağaza Reyonu - Arif Beyaz) "-İKİNCİ KAT ÜST KATTADIR..." *** (...Adana - Beyaz Eşya Mağazası - Yunus Erbil) "-KIŞI KIŞKIŞLAYAN SOBALAR..." *** (Aksaray - Tuvalet Kapısı -Hami Kırmızı) "-TUVALETE ARABA İLE GİRMEK YASAKTIR..." > S.Ö.Z. der ki; "-İşlerin yolunda gittiğini şuradan anlayabilirsiniz: Akşam olunca eve mi gidiyorsunuz, evdekilere mi?..." (...Evlilik yorumu hakkında olayı aştığını gösteren müthiş S.Ö.Z.leri) > Tuzaktan kumanda... (...LİG TV - Maraton) ŞANSAL BÜYÜKA: Fenerbahçe eksik bir Sivas'a karşı kötü oynadı hocam... ERMAN TOROĞLU: Fenerbahçe takımı kötü oynadı dersek, kötüye kötülük yapmış oluruz... > sanatik kritik "-Birine çok sevdiğimi söylemeye her zaman korkarım... Sanki sonu hep kötü bitecek zannetmekten yaşadığımı da doğal yaşayamıyorum... Bu her zaman devam edecek gibi ve bununla her zaman savaşacağım..." (...Hande Ataizi) > politik kritik "-Kim bu ülkede affı çıkarıyorsa milletin başına en büyük belayı getiriyor... Hukuka saygıyı azaltan, devlet gücünü zaafa uğratan, aflardır... 'Suç işlerim, nasıl olsa bir iktidar gelir af çıkarır' devrinin artık kapanması gerekiyor..." (...Cemil Çiçek) > sportik kritik "-Sahaya çıkarken öyle uğurum filan yoktur... Çalışmışım aslan gibi, kendime güveniyorum, yüreğim var... Bir de inancım var, "Bismillah, Ya Allah" derim ve sahaya çıkarım... Bundan güzel uğur olur mu?..." (...Fatih Terim) > eleman alımında, "tuğla yöntemi" konulu "söz'ün gelimi" çerçeve özel yazısı: bir camı açık bir odaya yüz kadar "tuğlayı" belli bir şekilde dizili bırakın... daha sonra odaya iki veya üç aday gönderin ve kapıyı kapatın... onları kendi hallerinde bırakın ve altı saat sonra odaya giderek durumu analiz edin... eğer tuğlaları sayıyorlarsa "muhasebe bölümüne" yerleştirin... eğer tuğlaları tekrardan sayıyorlarsa "denetçiler bölümüne" yerleştirin... eğer odanın her yanına tuğla saçmışlarsa "mühendislik bölümüne" yerleştirin... eğer tuğlaları garip bir düzende sıralamışlarsa "planlama bölümüne" yerleştirin... eğer tuğlaları birbirlerine atıyorlarsa "operasyonlar bölümüne" yerleştirin... eğer uyuyorlarsa "güvenlik bölümüne" yerleştirin... eğer tuğlaları parçalara ayırmışlarsa "bilgi teknolojileri bölümüne" yerleştirin... eğer boş boş oturuyorlarsa "insan kaynakları bölümüne" yerleştirin... eğer bir çok farklı kombinasyon denediklerini söylüyorlar ama bir tuğlayı bile yerinden kıpırdatmamışlarsa "satış bölümüne" yerleştirin... eğer odada değillerse "pazarlama bölümüne" yerleştirin... eğer camdan boş boş dışarı bakıyorlarsa "stratejik planlama bölümüne" yerleştirin... ve eğer birbirlerine birşeyler anlatıyorlarsa ve tek tuğla bile yerinden oynamamışsa onları tebrik edin ve üst yönetime yerleştirin... (meryem atak'ın iğnesi)