Hayata dair...

A -
A +

> OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! * TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... SMS BÜLTENİ... > Melikecim geçmiş doğum günün kutlu olsun... Nice senelere, iyi ki varsın... Seni çok seviyorum... (Abi lütfen yarın yayınla geç oldu zaten... (Yasar Sabriye) > Sen dünyanın en güzel, en tatlı, en masum, en alçakgönüllü, en sempatik, en yardımsever, en akıllı, en mükemmel, insanın numarasından mesaj aldın, hadi yine iyisin... > Reşat İmre, ne olur "Evet" de, Fatma'yı çok seviyorum, izin ver bize... Cevat... > Biz bir grup fen liseliyiz, burdan edebiyatçı hocaya yapacağı yazılının sorularını kantine bıraktığı için teşekkür ederiz, sorular çok kolaydı hocam... > Ben Betül kardeşimle birlikte tüm Fenerbahçeliler'e selam söylüyoruz... > Hayata dair... Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler... Birkaçını toplayıp 30 santim yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar... Metal zemin ısıtılır... Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler... Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar... Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler... ... Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 santim zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır... Zemin tekrar ısıtılır... Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 santim zıplarlar... Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler... Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersi'ne sadık halde yaşarlar... Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar... ... Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30 santimden fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir... Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. ... Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Yapabileceğini düşündüğü kadardır. "Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar... Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar..." (...Dr. David J. Schwartz) > Temel'in yeri... Temel doktora gitmiş: "-Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı... Ne yapabiliriz?..." Doktor reçeteyi söylemiş; "-Eve gittiğiniz zaman karınızın arkasında, biraz uzağında durun... Normal bir sesle ona bir soru sorun... Eğer sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tespit edelim, ona göre bir tedavi uygularız..." Temel eve dönmüş... Fadime mutfakta yemekle uğraşıyormuş... Mutfağın kapısında durmuş ve normal bir sesle: "-Hayatım, ne yiyoruz bu akşam" diye sormuş... Fadime cevap vermemiş... Temel bir-iki adım daha atmış ve yine sormuş: "-Hayatım ne yiyoruz bu akşam?..." Fadime yine cevap vermemiş... Temel, Fadime'nin dibine kadar gelmiş tekrarlamış: "-Hayatım ne yiyoruz bu akşam?..." Fadime öfkeyle dönerek cevap vermiş: "-Üçtür köfte diyorum ya..." > Bizimkiler... Ömer Faruk Abi web kamerası işine merak salmış; "-Laptop'a takılan kamera da var mı?..." *** Akşam servis kalkarken Göksel unuttuğu telefonu almak için yukarıya koşuyor... Güvenlikten geçerken telefonu kutuya koyup, öteki taraftan alıyor... Bu arada gelen bir telefona cevap veriyor... Doğal olarak telefonu masada bulamayınca telaşlanıyor... Bu işlem yarım saat sürüyor ve herkes eve geç kalıyor... *** Mehmet Abi, internet adresi veriyor; "-waikiki... waikiki... waikiki... turkiyegazetesi nokta kom..." > Tuzaktan Kumanda... (...KANAL D - Beyaz Show) TELEFONDAKİ İZLEYİCİ: Hemşerimiz olarak sizi 7 Mart'ta Artvin'e bekliyoruz... BEYAZIT ÖZTÜRK: Tabii... Kadınlar Günü'ydü değil mi?... TELEFONDAKİ İZLEYİCİ: Hayır... Artvin'in kurtuluşu... Bugünün buluşu > İlk kez bir radyatörün üzerinde çabuk kuruması gereken çamaşırlar kurutuldu... (...24.12.1984 - Burak Saygın'dan) > S.Ö.Z. der ki; "-Kutuda yaşarsanız, çıkmak istediğinizde ilk çarpacağınız şey kendi duvarlarınız olacaktır..." (...Yetiştirdiği çıraklardan duyduğu müthiş S.Ö.Z.leri) > Bizim Ora... Babo sen mezarıyda Rahat, rahat yat Heç bi şey umurunda değil Amba Urfa'nın adı var gendisi yoh... Şalvarıyn, puşin, kösdekli saatin, Çahar -almaz silahiyn bile yoh Müzeye galdırdılar... ... Çig küfdenin de dadı gaçmış Şindi makene yuğuruy İçinde ne ter var Ne de acı isot... ... Devir eyle degişdi ki Erkeler saç uzatıy Bu da yetmezmiş gibi Bi de küpe tahıylar. Şalvari tanımaz,bilmezler Yeni aldıhları pantolonları da Dizlerinden aşağı yırtıylar Modaymış babo... ... Evlerde bi de bilgisayan makenesi var Aha torunlarıyın işi gücü bu Mekdepmiş,böyük adam olmahmış Hayal oldu babo... Sabbahe gader çet yapıylar... ... Babo ben yalanız televizyonla ilgileniyem Hadi biye müsaade şindi Dans yarışmasında finale galmışdım İsdanbul'a gidiyem... (...Osman Avcı'nın şiiri) > sağdan - soldan (...İstanbul - Duvar Yazısı - Hakan Yavuz) "-ÇÖP ATMA... BU MAHALLENİN UYUM YASASI DAYAKTIR..." *** (...İstanbul - Apartman Kapısı - Vedat İşler) "-SAYIN DOĞALGAZ MEMUR BEY... LÜTFEN FATURAYI PLASTİK KUTUSUNA BIRAKIN... 2 NUMARA..." *** (...Afyon - Mağaza - Bahattin Koç) "-BEYAZ EŞYA İLE TAKASTA FINDIK 5 YTL. DAHA NE OLACAKTI?..." > Tebeşir Tozu... "-Kırılmamak için bükül... Düz olmak için eğril... Dolmak için boşal... Parçalan ki yenilen..." (...Lao Tzu) > sanatik kritik "-Bir doktor şarkılarım için 'İbo türküleri depresyon etkisi yapıyor' demiş... Ama ben farklı duydum... Bir bayan, 'İbo şarkılarını dinleyip iyileşiyorum' diyor... Ben hasta iyi ederim, hastalık vermem..." (...İbrahim Tatlıses) > politik kritik "-İki koyun güdemeyen erken seçim istiyor sözünü Sezer'e söylemedim... Haddime mi böyle bir ifadeyi cumhurbaşkanı için kullanayım?... Bunu muhalefet için kullandım... Biri atasözü, biri deyim..." (...Tayyip Erdoğan) > sportik kritik "-Futbolda seçim isteyenlere ve sizi arabulucu olarak gönderenlere söylüyorum... Bugün sokaktaki vatandaş da, bazı kurumlar da siyasette erken seçim istiyor... O zaman siyasette de erken seçim yapılsın..." (...Haluk Ulusoy) > çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır... yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar, biri ötekine bir tokat atar... tokadı yiyenin canı çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar: "bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı"... yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler... tokadı yiyen yıkanırken batağa saplanır boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır... tam selamete çıktıktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır: "bugün en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı"... tokadı vuran ve sonra en iyi arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle der, "senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın ama şimdi kayaya kazıyorsun, neden?..." öbür arkadaş ona söyle cevap verir: "biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı estiğinde onu silebilsin... ama biri bize iyi bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki onu hiçbir rüzgar yok etmesin"... "incinmelerinizi kuma, gördüğünüz iyilikleri kayalara kazımayı öğrenin" diyor Pazar hikayesini anlatan hasan birpınar)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.