OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! X TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... SMS BÜLTENİ... Dost odur ki Allah'ı hatırlatır, dertleri unutturur... İşte benim Sadiye yengem budur... Hayırlı günler, hayırlı gelinler... (...Kurtköy'den Erenköy'e sevgiler) Ben Gebze'nin yakışıklı genci Halil... Akıllı, bana göre evlenecek bayan arıyorum... Aç bırakmayacağıma söz veriyorum... Abi en çok neyi merak ediyorum biliyor musun; bugünün buluşu köşesindeki yazılanlar gerçekten yaşanmış şeyler mi?... (...Bartın'dan Mustafa Bayar) Çağla seni seviyorum, sana aşığım, duy artık bunu, gör artık beni... (...Denizli'den Muharrem) Kardeşim Sabriyenur; doğum günün kutlu olsun... Biraraya geldiğimizde pek geçinemesek de, seni çoook seviyorum... Hep mutlu ol... (...Betül Topcu) Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen; Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi... Bir an, baş başa kalmaktan öte bir şey istemezken, Sonra diyorum ki, dünya niye görmesin sevincimi?... ... Bazen, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle, Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra... ... Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte, Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya... ... İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum; Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum... (...William Shakespeare) itiraf reyonu... (...isim: hande yavuz ...şehir: istanbul ...yaş: yirmiiki) "Seni seviyorum ama artık beni arama..." Biraz önce yazdığım bu mesaj muhterem peder beye gitti... Benden beklemediği tek şey budur herhalde... Eyvah ki ne eyvah... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Tebeşir Tozu... "-Buz kadar lekesiz, kar kadar temiz olsan bile iftiradan kurtulamazsın..." (...William Shakespeare) kadınlar & erkekler (...Atılan laflara cevaplar) -Ne kadar güzelsiniz?... -Biliyorum... Onun için bu yaşta evliyim... - Pardon yenge... ... -Sizi birine benzetiyor gibiyim?... -Siyah kuşak var bende.... Devam edersen asıl ben seni benzetebilirim... ... -Sigaran ve sen öylesine birbirine benziyorsunuz ki... Ama onu ben yaktım, beni de sen.. -Bence de sen ve sigaram benziyosunuz... İkinizi de ayağımın altında ezebilirim... ... -Sizi daha önce tanımalıydım... -Ben o kadar vakit kaybını göze alamazdım... ... -Ne güzel gözleriniz var... -Lens onlar... -Eee... Olsun yine de güzel... -Sonuna kadar zorlayacağım şansımı diyorsun... Bugünün buluşu > İlk kez otobüste muavinin "Arkaya doğru yürüyelim" ikazına, "Yürüyeceksek niye otobüse bindik" esprisi yapıldı... (...24.03.1973) Tuzaktan Kumanda... SUAT SUNA: Bugün çok önemli bir gün aslında... Çanakkale Zaferi'nin kurtuluşunu kutluyoruz... *** BÜLENT ERSOY: Ben senelerdir her gece hafif pembe bir ruj sürer öyle yatarım... Bu insanın kendine olan saygısının ifadesidir... *** YILDIRIM DEMİRÖREN: Engellemelere rağmen şampiyon olacağız... Bugünün tarihini bir yere not edin... sağdan - soldan (...Adana - El İlanı - Zekeriya Bayram) "-FIT GIT GIDAK TAVUKÇULUK..." *** (...İstanbul - Büfe Camı - Kazım Artan) "-ÖNCE ALIŞ VERİŞ, SONRA ADRES..." *** (...İstanbul - Bahçe Duvarı - M_Moli) "-DİKKAT SİNİRİ BOZUK KÖPEK VAR..." Bir yaş daha büyütenler Avusturyalı anne baba, 4 ay komada başucunda bekledikleri gencin oğulları olmadığını öğrenince kahroldu. Klagenfurt şehrinde meydana gelen trafik kazasında 2 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Ancak Avusturyalı çift, ağır yaralı gencin kendi oğullarını olduğunu söyleyip evlatlarının sağlığına kavuşmasını sabırla beklemeye koyuldu. Sonunda komadan çıkan delikanlı Sırpça-Hırvatça konuşunca olanlar oldu... Delikanlı Avusturyalı değil Boşnak'tı. DNA analizi de, gencin Avusturyalı çiftin oğlu olmadığını gösterdi. Kazada ölenin, Boşnak delikanlının arkadaşı, 18 yaşındaki kendi oğulları olduğu ortaya çıktı... Temel'in yeri... Geçirdiği çok kötü bir kaza sonrası komaya giren Fadime'yi hayata döndürmekte zorlanan doktorlar son çare kocası Temel'i çağırmışlar... Fadime'nin yatağının başında doktor üzücü durumu anlatmış, "Uyandıramıyoruz onu" demiş; "-Onunla konuşmaya çalışın... Cevap vermezse yapacak bir şeyimiz kalmıyor..." "Bir şeyler yapın doktor" demiş Temel, "O daha 43 yaşında..." Fadime'den mırıltılarla hemen cevap gelmiş "-35..." HHH Gazeteci çocuk elindeki gazetelerle bağırmaya başlamış: "- En son haber iki Trabzon'lu; gazeteci çocuk tarafından kandırıldı..." O sırada oradan geçmekte olan Temel merak etmiş ve bir gazete almaya karar vermiş... Gazeteyi almış ama böyle bir haber yokmuş... Tam ona doğru giderken, gazeteci çocuk: "-En son haber... 3 Trabzon'lu gazeteci çocuk tarafından kandırıldı..." S.Ö.Z. der ki; "-Güveneceğin birinin hiç olmadığını bilmek, güvendiğin birine aslında hiç güvenemeyeceğini öğrenmekten daha kolaydır..." (...Aslında şımartmayacağını bilse müthiş diyebileceği kadar müthiş S.Ö.Z.leri) Bizimkiler... Ramazan Mercan Abi, oğluna oturmaya gitmiş... Kendi evine döndükten sonra telefonunu orada unuttuğunu fark etmiş... Yapılacak tek şey var; oğluna telefon açıp "Telefonu getir" diyecek... Öyle yapmış; ama biraz uğraşmış... Muğla'daki oğlunu aramış ve şöyle demiş; "-Yav şu çocuğun numarasını bilmiyorum, arayıp söyle de telefonu getirsin..." sanatik kritik "-Bülent Ersoy'un takılarının bir kısmının gerçek bir kısmının da imitasyon olduğuna inanıyorum... Benim arkadaşım Cem Lokmanhekim'den de alıyor... Gerçek olanları da vardır içinde ama hepsinin gerçek olmadığını biliyorum... Öyleyse de beş sülalesine yetecek kadar parası vardır..." (...Deniz Akkaya) politik kritik "-Mutabakat arayışları, diyalog kapılarını açık tutmak zaafmış gibi yorumlanıyor... Oysa mutabakat arayışı, diyaloğa açık olmak, zaaf değil, erdemdir... Otoriter zihniyetler birlikte düşünmeyi, ortak akılla hareket etmeyi, demokratik katılımı göze alamayan zihniyetlerdir..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Christoph Daum, Avrupa'nın en kaliteli ve en üst düzey teknik direktörüdür... O, Türkleri yetiştirmek için elinden geleni yaptı... Bu Fenerbahçe'nin planlanmasında en büyük pay Daum'undur... Bana ve arkadaşlarıma çok şey verdi, Türk insanı kendisine sürekli borçlu kalacak..." (...Ümit Özat)