
İyi insanlar, hayatın her yönünü severler, şikayet etmekle ya da olayların
daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler...
Onların sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir...
Çok açık ve dürüst konuşurlar...
Çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler...
Kendilerini şikayet etmeden kabullenirler...
Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler... Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler...
Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar...
Gereksiz kavgalarda asla taraf tutmazlar... İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar...
En önemlisi bu insanlar kendilerini severler...
Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur.
Problemleri vardır, ama sorunların onları duygusal çöküntüye götürmesine izin vermezler.
Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler...
(...Dr. Wayne W. Dyer)
temel'in yeri
Temel, kahveden çıkınca kapının önünde bir saatlik bir gecikme için park cezası yazan trafik polisiyle burun buruna gelmiş...
"Yazma şu cezayı memur bey" demiş... Polis onu hiç umursamadan cezayı yazmaya devam edince onun bir "İşgüzar" olduğunu söylemiş...
Polis Temel'e şöyle bir bakıp, "Aşınmış lastikler" için ikinci bir ceza makbuzunu yazmaya başlamış...
Temel, ne kadar ceza yazarsa yazsın, ona vız geleceğini söyleyince polis ilk iki ceza makbuzunu arabanın sileceği altına sıkıştırıp üçüncü makbuza başlamış...
Bu sürtüşme 20 dakika kadar sürmüş, polis ceza üzerine ceza yazmış...
Temel hiç oralı olmamış...
Yürümüş, karşı kaldırımda park ettiği arabasına binip, sürmüş gitmiş...
söz der ki
"-Sevecek kimsesi olmayan için kısa bir ömür bile israftır..."
(...Kucaklaşma olayını abartırken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...KANAL D - Ana Haber)
TAYYİP ERDOĞAN: Senin çektiğin film sayısı kaç oldu en son?...
CEM YILMAZ: Üç oldu...
TAYYİP ERDOĞAN: Üç mü oldu?...
CEM YILMAZ: Evet üç oldu... Üç yavruyu tamamladım...
bir film diyaloğu
"-Bazen bir yumruk indirmenin en iyi yolu geriye çekilmektir..."
(...Million Dollar Baby filminden)
kadınlar & erkekler
-Kim soktu bunları kafana?...
-Sen ne anlarsın ki?...
-Biraz kilo almışsın sanki...
-Bu yemek tam pişmemiş...
-Yemek biraz tuzlu olmuş...
-Elinin hamuruyla erkek işine karışma...
-Sen kadınsın otur oturduğun yerde...
-Siz kadınlar çok dırdırcısınız...
-Kadından şoför mü olurmuş...
-Bu evde benim dediğim olur...
-Bunu sonra konuşuruz...
itiraf reyonu
(...isim: ofis çalışanları ...şehir: gebze ...yaş: bilinmiyor)
Nesim Abi'nin doğumgünü için kendisinden resim istedik, gazeteye mesaj vereceğiz...
Kendisi de bize dedi ki;
"-Yakından çekerseniz vesikalık oluyorsa, uzaktan çekince portre mi oluyor acaba?..."
Tabii bütün ofis gülmekten kırıldık...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
bizimkiler
ÖMER ABİ: Keita Fildişi Sahilleri'nden miydi?...
MUSTAFA ABİ: Bilmiyorum, benim coğrafyam çok iyi değil...
...
METİN ABİ: Nikotin bandı var, sigarayı bırakmada bayağı etkiliymiş!...
TURGAY: Yok abi, ben iğneden korkarım...
...
MEHMET: Üçüncü katta oturuyoruz biz, zilde ismim var zaten
ALİ: Tamam gelince o zile tıklarım...
...
ERCAN: Giuly var PSG'de, onu al sen...
SERDAR: Kim var, Ciguli mi?...
İğnelik
> LEJYONER PKK
Gizlersin devrân döner,
Bir bakarsın zâhirdir...
Bu Fransa lejyoner,
Kullanmakta mâhirdir!
Barışçı ülke bilin,
Teröristi eğit sal...
Jose Bove adlı vekilin,
İtirâfı skandal!
Akıtılan bunca kan,
ASALA'nın benzeri...
PKK anlaşılan,
Fransız lejyoneri!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
