hayata dair
Keşke çocuklara; Bazen öğrenmenin hata yapmayı içerdiğini... Hata yapmanın normal olduğunu ve hatalardan öğrenmeyi seçebileceklerini öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Sorumluluk almanın ve yaptıkları hatayı düzeltmenin özgüvenlerini arttıran en büyük itici güç olduğunu öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Başarısızlığın hayatın bir parçası olduğunu ve ayağa kalkmak ve tekrar denemek için gösterilecek kararlılığın, başarısızlıkla başa çıkmak için faydalı bir yöntem olduğunu öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Dünyaya iyimserlik gözlüklerinin arkasından bakılabileceğini... Bazı şeylerin değiştirebileceğini ve bazı şeyleri sadece kabul etmesi gerektiğini öğretebilseydik...
Keşke çocuklara; Her zaman her şeyin istediği gibi olmayabileceğini ve bunun kabul edilebilir olduğunu öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Başkalarının üzerine çıkmaya veya onları yaralamaya çalışmayla elde edilen iyi hissetme duygusunun sahte bir özgüven olduğunu öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Hepimizin kocaman bir ailenin kız ve erkek kardeşleri olduğumuzu ve derinin renginin ve kişisel farklılıklarının kutlanması gerektiğini öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Hayatın her formu ile çok değerli olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Verebilenlerden sevgi almasını ve veremeyenlerden almaya çalışmayı durdurmalarını öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Sevginin doğumundan itibaren hakkı olduğunu... Soru ne olursa olsun, karmaşa ne olursa olsun sevginin daima cevap olduğunu öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Büyüklerin kendi acılarından sorumlu olduklarını... Başkalarının negatif duygularını almalarına gerek olmadığını öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Çocukların çocuk olması gerektiğini... Başkalarının canını acıtan veya bağımlılıklara takılıp kalmış büyüklere bakmak zorunda olmadıklarını öğretebilseydik...
...
Keşke çocuklara; Dünyada kendileri ile ilgili iyi hissetmeyenler olduğunu ve bunların kötü etiketler kullandığını öğretebilseydik... (...Lynne N.)
söz der ki
"-İhtiyaç duyulan kimse özgür değildir..."
(...Yoğun ilgiden fırsat bulunca ettiği müthiş S.Ö.Z.'leri)
tuzaktan kumanda
(...ATV - İzdivaç)
ESRA EROL: Evet şimdi Hülya geliyor alkışlarınızla... Hülya seni tanıyalım biraz?...
HÜLYA HANIM: 35 yaşındayım, ilkokul mezunuyum, daha önce 2 kere evlendim ve her evliliğimden 2 çocuğum var, İstanbul'da yaşıyorum ve sosyal bir insanım...
ESRA EROL: Peki ne gibi bir eş arıyorsun?...
HÜLYA HANIM: Evi, arabası olan, üniversite mezunu, sosyal, kültürlü, 35 yaşını doldurmamış, diğer evliliklerimden olan 4 çocuğuma babalık ve bana eşlik edebilecek olan yakışıklı bir erkek arıyorum...
ESRA EROL: Şöyle dengi dengine!..
bizimkiler
(...Ziya ve İbrahim; bekâr evi diyalogları)
-Kapı çalıyor hacı abi, baksana?...
-Bu saatte kim gelir ki?... Hırsız olmasın?...
...
-Sallama şunu üstümüze fışkırtacaksın...
-Yahu ben bunu ayran zannettim, kolaymış...
...
-Bende kapalı alan korkusu var...
-Bende de yükseklik korkusu var, sırf bu yüzden 10 senedir uzamıyorum...
...
-Tereyağlı ekmek yer gibi hallederiz merak etme...
-Tereyağından kıl çeker gibi olmasın?...
temel'in yeri
Temel, süvari bölüğünü teftiş
ediyormuş...
Atlardan birinin çiftesiyle havalanmış ve yere çakılmış...
Sedyeye koyup revire götürürlerken bir ara ayılmış ve elini sarkıtıp yere değemeyince söylenmiş;
"-Uyy... Hâlâ yere inmemişim..."
itiraf reyonu
(...isim: şebnem ...şehir: istanbul
...yaş: bilinmiyor)
İstanbul'da bir eczane işletiyorum...
Müşterinin biri bana "Elibaşında verir misin" dediğinde hiç anlayamamıştım ne istediğini...
Neyse ki tecrübeli kalfam araya girdi ve hastanın "Gripin" istediğini tercüme etti.
(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)
İğnelik SİNEK AVLAMAK
Millete karşı çıkan,
Başına çorap ördü...
Bu vatan devlet yıkan,
Ayrılıkçılar gördü!
Baskıyla halkı yolmak,
Yoldurmak olmaz âdil...
Kendine tâbi olmak,
Bayrağı sevmek değil!
Nerede birlik dirlik,
Be dükkâna dalan fil...
İştir milliyetçilik,
Sinek avlamak değil!..
> Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
