
Bundan yıllarca önce anne babalar için iyi bir nasihat dinlemiştim:
"-Çocuklarınızın hayat kavşaklarında yanlarında olun..."
Çocuklarımızın okula başladıkları ilk gün, okuldan mezun olurken, ergenlik çağına gelmiş çocuklarımız bizimle konuşmak istediklerinde yanlarında olmalıyız...
Zamanımız değerlidir; ama onu çocuklarımızdan esirgememeliyiz...
Çocuklar, "Artakalan zamanlarda" hatırlanmak değil, asıl işimiz olmak isterler...
Ne kadar zor olsa bile, olabildiğince çocuklarımızın yanında bulunmalıyız...
Tabii kendi kimliğimizden vazgeçmemiz gerektiğini söylemek istemiyorum...
Bir denge kurulabilir. Ne zaman az, ne zaman çok verdiğimizi genellikle biliriz...
Çocuklara, ailelerin birer ekip olduğu da öğretilebilir...
Aynı hedeflere ulaşmak için birlikte çalışmaktadırlar...
Çocukların bu ekipte çok önemli birer yeri vardır ve ekibin iyi çalışması için çocuklar gereklidir...
Anne babalar, çocuklarınıza ailenizin başarısı için kendilerinin ne kadar önemli olduklarını söylüyor musunuz?
(...P.Fellingham)
bizimkiler
Ali büfenin orada çay içerken, yanındakiyle de muhabbet ediyor...
Bu sırada oradan geçen başka biri hakkında yorum yapıyor;
"-Şu çocuğa var ya, acayip gıcığım... Kendini bir şey sanıyor... Yemekhanede kapışıyorduk geçen gün..."
Çocuk; olay daha fazla çıkmaza girmesin diye Fatih'in sözünü bölüyor ve "Abi o benim kardeşim" diyebiliyor...
İşin komik tarafını sona sakladım;
Çocuk ikiziymiş meğer...
temel'in yeri
Küçük Temel, okuldan bir türlü mezun olamıyor. En sonunda öğretmen:
-Oğlum seni imtihan edeceğim. Bilirsen seni mezun edeceğim.
Temel sevinmiş, sözlüye kalkmış... Hoca:
-Söyle bakayım Temel; İngiltere'yle Fransa kaç defa savaştılar?...
"-Altı defa savaştılar öğretmenim..."
-Aferin sana Temel, tebrik ederim... Peki say bakalım?...
"-Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Altı..."
itiraf reyonu
(...isim: miralaj ...şehir: bilinmiyor ...yaş: yirmi bir)
Kuzenimle 4 yıl önce İzmir'e gidiyoruz...
Ben o zamanlar 17 yaşındaydım ve ilk defa gidiyordum... Kuzenim İzmir'den sık sık bize ziyarete geldiği için yolları biliyordu...
15 yaşındaydı ve ben her büyük otogarda, "Geldik mi, geldik mi" diye soruyordum...
Bıkmış olacak ki Balıkesir terminalindeyken, "Geldik Cemal Abi" dedi...
Dördüncü koltukta oturduğum için kalktım bir güzel esnedim, gerildim, kaptanın omzuna dokundum, "Sağolasın kaptan, hayırlısıyla bizi getirdin" dedim...
Tam aşağı inerken muavin, "Beyefendi siz İzmir'de inecektiniz, burası Balıkesir" dedi...
Arabaya nasıl geldiğimi, gülüşmeler arasında yolculuğu nasıl tamamladığımı bir Allah bilir...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
kadınlar & erkekler
(... "Kedilerle erkekler arasındaki belirgin farklar" Meltem Güner'den)
-Bir kediyi eğitmek için en azından bir şansınız vardır...
-Kediniz eve ne getirirse getirsin, memnun olmuş rolü oynamanıza gerek yoktur...
-Bir kedinin annesi ile asla zaman geçirmek zorunda değilsinizdir...
-Kediye yemek verdiğinizde hiç değilse mırlayarak teşekkür eder...
-Parti verdiğinizde kedinizin fazla yemekten şişme ihtimali yoktur...
-Bir kedi mutluluğun kaynağı olarak sizi, erkekse kendini görür...
-Bir kedinin okuma yazması olmadığı için başınız belaya girmez...
söz der ki
"-Evlilikte yapılan kavgalar ya alışkanlık yapar, ya da alışkanlıklar kavga..."
(...Uyku sersemi bile edebileceğini gösterdiği müthiş S.Ö.Z.'leri...)
tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Telegol)
AHMET ÇAKAR: Yıllar önce programın ardından, hep beraber Küçükçekmece'de işkembeciye gittik...
SERHAT ULUEREN: Hakemlerle birlikte mi?...
AHMET ÇAKAR: Evet, Yunus Yıldırım da vardı yanımızda. Baktım Yunus çorbaya acı atacak yerde tuz attı...
SERHAT ULUEREN: Hocam zaten tek delikli biber, çift delikli tuz...
AHMET ÇAKAR: Küçükçekmece'deyiz diyorum Serhat... Tek delik, çift delik yok...
bir film diyaloğu
"-Kalbinin sesini dinleyeceksin..."
-Nasıl yapacağım bunu?...
"-Dinle... Eğer kimsenin duymadığı, yalnız senin duyduğun bir ses varsa, o kalbinin sesidir..." (...Şaşkın filminden)
İğnelik
> NEDEN YÂHU!..
Sâhibisin belli ki,
Kontrolsüz nükleerin...
Şımartıldın da belki,
Ondan kanlı ellerin!
İnsanlığın bil sana,
Soracağı soru çok...
Sende var da komşunun,
Nükleeri neden yok!
Özelliğin ne senin,
Farkın ne Netanyahu...
Filistinliye bu kin,
Düşmanlık neden yâhu!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
