Hayata dair...

A -
A +

Fırtına geçti... Kuşların çılgın ötüşlü bayramını duyuyorum... Tavuğun gidiş-gelişlerini, aşağıdaki yolda, bir aşağı-bir yukarı... Ve işte... Dağda... Bir güçlü huzur... Yeniyor fırtınanın acımasızlığını... Bağlar, bahçeler rahat, aydınlık vadide nehir beliriyor... ... Her yürek neşeleniyor, coşuyor... Her köşeden, sesler yükseliyor... Gündelik işlere dönülüyor yeniden esnaf, bulutsuz, parlak göğe bakarak... Kadınlar; taze yağmurdan kaplara birikmiş suları hızla evlerine taşıyor Zerzevatçı her günkü bağırışlarıyla, bir köşeden ötekine ulaşıyor... ... İşte; güneş çıkıyor yeniden... İşte...Gülümsüyor ve ısıtıyor içimizi... Yüreğimize doluyor yeniden... Açın balkon kapılarınızı... Açın evlerinizin kapılarını... Ve akıp giden canlı hayatın sesini duyun... (...G.Leopardi) söz der ki "-Hiç düşmemiş insan, henüz eğitimini tamamlamamıştır..." (...Düz koşularını sürdürürken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) Bizim ora... Fatih Terim yine gelir! Türkiye futbolunun lokomotivlerinden olan "Galatasaray" yeniden radikal deyişikliklerin astanasındadır. Buna sebeb komandanın tarihi erzinde en pis durumda olması, superligada 10-cu yerde durmasıdır. Klubun idman müdiri Adnan Hissin istefa vermesinin ardından baş meşgçi Georgi Hacı ile de yolların ayrılması gözlenilir. Klup prezidenti Adnan Polad meşhur meşgçi Fatih Terim'le son üç günün içinde iki defe görüşüb ve terefler prinsipde razılaşırlar. Terim evvelce bele deyir: "Komandanın başında bir meşgçi varken bu mövzunu danışmag doğru olmaz. Evime geldiniz, gehvemizi içek ve yalnız söhbet edek." Ancag Polad israrlı bir şekilde bildirir ki, "Galatasaray"ın tecili olarag Terim'e ehtiyacı var: "İndi danışmalıyıg." Bundan sonra Terim şertlerini sıralayıb: "Futbolun tek müdiri olaram. Çox yahşı bir heyet üçün en az 50 milyon avrolug transfer büdcesi isteyerem. Mövcud heyetden en çox 6 oyunçu galar, digerlerini göndererem. Xaricden 8 yeni transfer ederem. Meşg sahesinde klubun idare heyetinden heç kesi istemerem. Yeniden teşkilatlanarıg, genclere de sermaye goyarıg..." KRAMPON... -Nöbetçi golcü takımın başarı sırrını açıkladı... Genç Semih: Niang'ın form tutmasıyla gerçek yerimde oynamaya başladım!... ... -Fenerbahçe Ülker: "Federasyon bizi uyarmayıp şampiyonluğumuzu çaldı. Yanlış Lavrinoviç'i almışız..." ... -Adı Fenerbahçe ile anılınca Valencia'da bir Türk oyuncunun forma giydiği duyumunu alan Oğuz Çetin'den müjde: "Mehmet diye bir çocuk var, çok yetenekli diyorlar. Milli Takıma kazandıracağız..." ... -İbrahim Üzülmez: "TRT'den hâlâ teklif gelmemesi düşündürücü..." CEMAL'İN YERİ Adamı kurşuna dizecekler... Askerler son arzusunu sormuşlar, adam bir şey istememiş... Onbaşı cebinden bir sigara paketi çıkarmış ve adama uzatmış... Adam çekimser kalınca "Yak" diye ısrar etmiş... Uzaktan durumu gören çavuş Cemal koşarak gelmiş ve onbaşıyı azarlamış; "-Oğlum sigaraya alıştırmayın adamı..." BİZİMKİLER Raşit ve Göksel; önceden bilet almak ucuzdur diye 6 ay önceden Kayseri'ye bilet alır... Bilet fiyatları adam başı 20 liraya gelir... Çok avantajlı, çok keyifli... Ancak seyahat günü gelip çattığında görürler ki; uçakları Sabiha Gökçen'den kalkıyor... Sabah 5'te İstanbul'un bir ucundan, diğer ucuna arabalarıyla yola çıkıp, benzin, otopark ve kahvaltı masraflarıyla 175 lira harcayarak 20 liralık Kayseri seyahatini gerçekleştirirler... İtiraf reyonu... (...isim: masum hatatoğlu ...şehir: nazilli ...yaş: genç daha) Az geçmiş zamanda yaşanan bir olay; "Satılık" levhasındaki daire aranıp fiyat ve özellik araştırılmakta... Emlakçı fiyatı çok uçuk söyleyince "Kardeşim deniz kenarı mı bu" denir... "Yok ama 24 saat emniyetli" der emlakçı, "Bu artısı" diye ilave eder... Eve gidilip bakılır ama, "Fiyat yine de çok pahalı, bu işçiliğe etmez bu para" denir... "Hani bir de 24 saat emniyetli dediniz o nedir" diye sorulur... Emlakçının 24 saat emniyetli dediği ev meğer deniz kenarı değil emniyet müdürlüğünün tam karşısı çıkar. (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) TEMEL'iN YERi Tren bir istasyonda durmuş... Temel fırsattan istifade bir şeyler satın almak için vagondan inmiş... Bu arada vagonu şaşırmamak için vagonun numarası olan 1492'yi ezberlemiş ve "Amerika'nın keşfi de bu tarihteydi" demiş kendi kendine... Yarım saat sonra tren görevlileri bir o yana bir bu yana koşuşturan Temel'i görmüşler... Önüne gelene, "Affedersiniz, Amerika'nın hangi yıl keşfedildiğini biliyor musunuz" diye soruyormuş... KEMAL'İN YERİ Kemal Bey gazetecilere açıklıyor; "-Programımızı tamamlamak için dört yıl daha muhalefet yapmamız gerekiyor..." -Programınız nedir?... "-Dört yıl daha görevde kalmak..." BİR FİLM DİYALOĞU (...L'eclisse filminden) "-Keşke seni daha çok sevseydim... Ya da hiç sevmeseydim..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.