Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım. Bilgisizliğin azgınlığına karşı savaştım. İnanınki dünya nimetleri, ya da öz saygı için bu acıya katlanmıyorum, hayatı ben de çok seviyorum; fakat inançlarım bunun üstündedir... Zaferin elde edilebilir olduğunu düşünerek mertçe savaştım. Ne yazık ki ruhumun gücü bedenimden esirgenmiş. İnanıyorum ki gelecek kuşaklar gerçek uğruna savaşmayı tüm zevklerinden üstün tutacaklardır. Hayatın amacı, kaderi anlayabilmektir; çünkü bu bilgi gerçek kurtuluş olan Allah ve sonsuzla birleşme bilincine bizi yöneltebilen tek şeydir. İnsanın sırf çoğunluk, çoğunlukta olduğu için, kitlelerle ya da çoğunlukla aynı şekilde düşünmek istemesi aşağılık ve düşük bir kafası olduğunun ispatıdır. Halkın çoğunluğu ona inansın inanmasın, hakikat değişmez. (...G.Bruno) KRAMPON... -ALİ ŞEN: "Aziz'le konuştum, şayet Fenerbahze şampiyon olur ve Aykut 'Trabzon için üzülüyorum' gibi bir şey derse, derhal kovulacak..." ... -ŞAMPİYONLAR Ligi finali öncesi düzenlediği basın toplantısında rakip Barcelona için "Buraya kadar Jeffren ve hile ile geldiler" esprisini yapan Sir Alex Ferguson'a UEFA'dan 5 maç ceza mı geliyor? Az sonra... ... FOTOMAÇ'tan yaz promosyonu: "Bu yaz tüm transfer bombalarını tek kitapta toplayıp 25 kupona vermeyi düşünüyoruz"... ... -TRABZONSPOR Genel Sekreteri Hasan Yener patladı: "Fenerbahçe neden 4 Eylül'de oynuyor da biz 22 Mayıs'ta oynuyoruz?..." ... -JULİUS SEZAR: "Mehmet Helvacı diye birinin bir seçimde az oy alması benim ruhumu rahatlattı, hiç anlamadım"... ... -SEZONUN bitmesi şerefine Galatasaray takımı üstü açık otobüs ile kutlamalar yapmaya hazırlanıyor... söz der ki; "-Eşitlik isteyen kadının derdi üstün olmaktır..." (...diye konuştuğu müthiş S.Ö.Z.leri) TEMEL'iN YERi Kekeme pazarlamacı Temel, kapı kapı dolaşıp kitap satıyormuş... Her sabah çantasına 50 kitap koyuyor, akşama kadar da hepsini bitiriyormuş... Bir gün patronu, "Yaa Temel sen bu işi nasıl beceriyorsun?... Diğer satıcılar günde en fazla 10 tane satıyor" diye sormuş... Temel de kekeleyerek cevap vermiş; "-Ço... Ço... Çok basit patron... Önce kapıyı çalıyorum... Kapıyı açana da 'kitap almak ister misiniz, yoksa size okuyayım mı' diye soruyorum..." KEMAL'İN YERİ -Kemal Bey evine telefon rehberi almamış... Neden?... -Filmini çekerler diye bekliyormuş... ... -Kemal Bey ve Deniz Bey Rus ruleti oynamış, ikisi de ölmüş... Niçin?... -Av tüfeği ile oynamışlar... ... -Her gün bir kilo meyve yiyen Kemal Bey, hiç banyo yapmıyormuş... Neden?... -Günde bir kilo meyve vücudu temizlediği için... ... -Kemal Bey'e sormuşlar "Sizin albümünüz çıkacak mı" diye?... -Benim değil ama Deniz Bey'in bir nostalji albümünü çıkarmayı düşünüyoruz" demiş... CEMAL'İN YERİ... Teknik direktör ilk yarı sonrası soyunma odasında oyuncusu Cemal'e sormuş; "-Neden kendi kalene gol attın?..." Cemal cevap vermiş; "-Kahrolası kaleler birbirine o kadar çok benziyor ki hocam..." TUZAKTAN KUMANDA... (...FLASH / Yüzleşme) YALÇIN ÇAKIR: Aloo? İyi günler efenim, Yalçın Çakır ben, Beşir bey ile görüşecektim... TELEFONDAKİ KADIN: Beşir mi?... Beşir ne kardeşim?... YALÇIN ÇAKIR: Beşir Bey'i aramıştık biz, acaba yanlış numara mı?... TELEFONDAKİ KADIN: Bakın benim kocam komiser, dalga geçmeyin perişan ederim sizi... YALÇIN ÇAKIR: Arkadaşlar, hangi numarayı çevirdiniz bana bir söyler misiniz?... Kadınlar & Erkekler (..."Ahh Şu Erkekler" başlıklı Cemal Emiroğlu yorumu) -Parası olmazsa "Bisiklete biner", parası olursa "Zayıflama bisikletine"... ... -Parası olmazsa "Para için koşturur", parası olursa "Göbeğini eritmek için"... ... -Parası olmazsa "Evlenebilmeyi hayal eder", parası olursa "Boşanabilmeyi"... ... -Parası olmazsa "Zenginim havası verir", parası olursa "Fakirim numarası yapar"... BİR FİLM DİYALOĞU (...Neşeli Hayat filminden) "-Gözünü yükseğe diktiğin zaman, aşağılarda darlanıyor insan. Sonra da, utanacağı şeye sahip çıkıyorsun, sahip çıkacağı şeyden utanıyorsun..."