Hayata dair

Kafamızın salim olması büyük ölçüde, içinde bulunduğumuz anı ne kadar yaşayabildiğimize bağlıdır. Bir gün veya bir yıl önce neler olduğu, ya da ertesi gün neler olabileceğinin önemi yoktur... Sizin var olduğunuz yer, içinde bulunduğunuz andır... Bu her zaman böyledir... Ne var ki, çoğumuz birçok şeyi aynı anda dert etme sanatında ustalaşmışızdır... Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettikçe, biz de kaygılarla ve ümitsizlikle dolu bir bunalıma gireriz... Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ileri bir tarihe erteleyerek, gelecekte "Bir günün" bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız... Ne yazık ki; şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o "Bir gün" bir türlü gelmez. Biz kendimizi bu başka planlara kaptırmışken, çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar... Kimi ölür, vücudumuz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası, hayatı ıskalıyoruzdur. (...Richard Carlson) >> krampon ERGEN Söz Market yazarının, yeni yıla Sabri, Servet ve Bekir'i düşünerek girmesini kimse yadırgamadı... "zabrisever" ... F.BAHÇE'ye imza attığı yönünde haberler çıkan Higuain: "Abi n'apıyosunuz Allah aşkına benim bir milyon küsur takipçim var.." "ScarfaceRibery.55" ... SABRİ yine patladı; "Noel Baba kapı yerine damdan girince bir şey yok, biz yapınca abooovvv..." "ömer_ce" >> bizimkiler (...Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi'den "Tütün Yasağı") Vaktiyle İslam'a hizmet içün yarış iden "Âb-ul-er" deyü nam salmış bir taife var idü. İslambol Sultanı'na tâbi olan bu taifenün birçok ferdi, mübtela olduğu tütün illeti sebebiyle marazlu olmuş idü. Bu hale üzülen İslambol Sultanı, "Tütün bizim Âb-ul-er taifesini yakup kül eylemeden buna bir tedbir almak gerektür. Biline ki, bundan böyle tütün içmek yasakdur. Yasağa uymayanın hâli ise dumandur" deyü ferman neşr eyledü... Fermanı duyan Âb-ul-er taifesini bir telaş aldu ki sormayasız... Tiryakilerin bir kısmı emri duyar duymaz tütünle vedalaşırken, bir kısmı türlü bahanelerle bu yasağu esnetmeye cür'et eyledü... Fermanın "Ya tütünü bırakırsız, yahut sokak sokak ciğer satarak nefsinüzü terbiye eylersüz" şeklinde olduğu rivayeti ise, Âb-ül-er taifesinün bir çoğunu sakatat işine sevk eyledü... Her sokak başında Âb-ül-er taifesinden bir zevatın Aranvut ciğeri tezgahı kurduğu, "Gel vatandaş, dumanı üstünde, almadan geçme" deyü naralar atarak bir yandan da tütün tüttürdüğü görüldü. Âb-ul-er'in tütün mübtelası hatunları ise, "Biz emirden muafuz. Zira yasak Âb-ul-er'e gelmüşdür. Halbuki bizler Âb-ul-hatun kişiyüz" deyü bir yan çizme yoluna gitmüşlerdir... >> söz der ki; "-Dikkat edersen; dilin ve gözlerin kapağı var, kulağının yok..." (...Müthiş kere müthiş S.Ö.Z.leri) >> TEMEL'iN YERi Doktor Temel; muayene olmak için gelen hastaya talimat vermiş; "-Hemen şu paravanın arkasına geçin, soyunun beyefendi..." -Ama ben bademcik için... "-Ne diyorsam onu yapın lütfen... Soyunun..." Adam paravanın arkasına geçmiş... Orada başka bir adam daha soyunuyormuş... Ona dert yanmış; -Ne biçim doktor bu?... Sadece bademciklerim için geldim, soyunmamda ısrar etti... "Seninki yine iyi" demiş diğeri; "-Ben kaloriferi tamire gelmiştim..." >> tuzaktan kumanda (...FLASH - Acı Umut) STÜDYODAKİ ADAM: Kötü günler geçirdik Yalçın Abi, sıkıntı hiç bitmiyor... YALÇIN ÇAKIR: Hani bazı laflar var ya; duvar balçıkla sıvanmaz diye... >> bir film diyaloğu (...Suskunlar dizisinden) "-Beklemek kaybetmenin yarısıymış... Ben her şeyimi beklerken kaybettim..."