Hop hop kredisi...

A -
A +

"-Atrium şubesine gidince hemen veriyorlarmış..." "-Hangi şube olursa olsun, sabah erken gidince herkese veriyorlarmış..." "-Sadece 3-4 kişi oluyor, o da hemen sıra geliyor..." ..Efsanelerini duyunca size en yakın Ziraat Bankası'na gidersiniz... Oradaki 9 metre 15 santimlik yanlamasına baraj kurmuş insanlara, "Yazık... Kim bilir ne için bekliyorlar" diye acırsınız... "Hop hop" diye çıkışanlara "Nema kredisi benimki" diye yukardan bakarsınız... "Hop hop" diyene birkaç kişi daha eklenir ve "Hepimiz nema kredisini bekliyoruz" lafı ile sıranın sonu işaret edilir... ... Aynı bankada, aynı işlem için buluşmanın verdiği duygusallıkla size "hop" demeyenlerden birine "ne gerekiyor" sorusuna, "Yandaki kırtasiyeden form... kimlik fotokopisi... vergi numarası... vs..." cevabını alırsınız... Siz kırtasiyeye gidip "Ziraat Bankası X Şubesi Nema Kredi Formu"nu alıp gelinceye kadar "Hop... Hop..."çuların sayısı bir futbol sahası boyu kadar olmuştur ve o an bulunduğunuz noktaya en yakın bankaya gitmeye karar verirsiniz... Hiç başlamayanlara oranla çok tecrübeli olduğunuzdan, kapıdan dalar dalmaz vezneye yönelmezsiniz... "Ben Salı günü müracaat ettim, Perşembe gel demişlerdi" seslerini duyduğunuz kalabalığa yaklaşırsınız... Bankanın güvenlik görevlisini dosyaları kabul ederken, yol gösterirken, "Olsa burada olurdu" derken bulursunuz... ... Burada "Hop... Hop..."çular belli bir düzen içinde olmadığından "Ne gerekiyor" diye sorarsınız, yüzünüze bakarak cevap vermeyeceğini bildiğiniz adama... "Yandaki kırtasiyeden form al" diye söylenir yüzünüze bakmadan... "Hazır hepsi" diyerek en üstte form olan dosyayı, onun zaten bakmakta olduğu istikamete tutarsınız... "Bu olmaz" der, "Üzerinde 'Ziraat Bankası X Şubesi Nema Kredi Formu yazıyor... Halbuki 'Ziraat Bankası X Şubesi Nema Kredi Formu' yazması lazım..." Farklı mekanlarda, farklı "Hop... Hop..."çular arasında, farklı görevlilerin aynı cevaplarını duyar, aynı sabır dualarını edersiniz... Çıkarsınız dışarı ve bir milyon ETL vererek X şubenin adı ve acelece basılmış formundan alırsınız... ... Hiçbir zaman eksiksiz doldurduğunuza inanmayacağınız formu, ürkerek ve "Buyurun" diyerek güvenlik görevlisinin zaten orada olan elinin altına uzatırsınız... Baş parmağı ile zaten sizin eksik dolduracağınızı bildiği, "isim yazın" diye bir ibare olmayan yere "Buraya ismini yaz" der... "Hop... Hop..."çularla göz göze gelinir, sabır duaları edilir, isim yazılır ve "Pazartesi'ye gel" cevabı alınır... "Pazartesi yazılarım var, gelemem" diye mırıldanırsınız... O saate kadar hiçbir şeyi duymadığı ses tonuyla söylediğiniz "Yazılarım var"ı, "Bir şey mi dedin canım" diye önemser... "Pazartesi'ydi di mi" diyerek çıkarsınız... Şimdi... Pazartesi'den sonrasını, sadece Pazartesi'lerde anlatmaya kalksam, 2008'in son Pazartesi'sine kadar yazı konusu çıkar bana... Ama şimdi devletimiz, hiç hesapta yokken bir imkan tanımış... E tutup nankörlük mü edelim... Tebeşir Tozu... "-Çok kazanmak isteyen kaybeder..." (La Fontaine) Yeni yeni meslekler > Soruşturmanın Selameti Açısından Konuşmayarak Yardımcı Olma Operatörü... > Açılan Tazminat Davalarını Yardım Kuruluşlarına Bağışlama Ofisi... > Ölen Usta İle Düet Yapmak İsteyen Sanatçıları Buluşturma Merkezi... > Gülben Ergen'in Çocuğunu İlk Yazan Gazeteciler Cemiyeti... > Boşanma Davası Açması İçin Sanatçıya Uygun Ortamı Belirleme Bürosu... > Tinerci Gençleri Bilgilendirme, Eğitme ve Kameraman Yardımcısı Yapma Islahevi... > Gelin Programlarına Katılmayı Kaldırabilecek Aileleri Tesbit Komitesi... bizimkiler (Haftanın ilk olayları...) * Dündar Abi'nin basın kartını kendinden önce otobüse binenler gibi akbil kutusuna basması... * Cem evden telefon edeceği zaman gazetedeki gibi önce sıfır tuşuna basması... * Turgay'ın nüfus dairesine "kayıp" ilanı ile birlikte eskimiş nüfus cüzdanını vermesi... * Sistemden Emre'nin kayıt olduğu ehliyet kursu yerine yakınlarındaki başka kursa gidip gelmesi... diyAlog... (SHOW - Bir Prens Aranıyor...) ARİFE: O kız bıyık altından çok işler yapıyor... *** (RADYO KLAS - F.Bahçe-R.Zaragoza Maçı...) ABDULLAH ÇEVRİM: F.Bahçe'nin yenilmesinin tek sebeplerinden biri, turu cepte keklik görmesi... *** (STAR - Dertler Derya...) DERYA TUNA: Sevgili konuklarım ve misafirlerim... *** (LİG TV - Futbol Live) NİHAT KAHVECİ (Maçtan önce): Fenerbahçe iki maçı da alırsa bu turu geçeceğine inanıyorum... *** (ATV - A Takımı...) OSMAN YAĞMURDERELİ: Sinema bizim yanayan kanamız!.. *** (ATV - Yalnız Değilsin...) MİSAFİR KADIN: Benim iyi niyetimden istifa etti... Benim saflığımdan istifa etti... Bugünün buluşu İlk kez ismini vermek istemeyen bir izleyici programa konuk oldu... (19.02.1982) Aziz Yıldırım'ın ajandası... > Biz Kayserispor'u Kemalettin'le de yenmişiz... (Alex'le Anelka hemen gönderilecek...) > Merdiven boşlukları konusu açılacak... (Mağlubiyet önümüzdeki haftaya kadar unutturulacak...) > UEFA Kupası o kadar da önemli beğilmiş... (Mahalle takımı G.Saray bile almış...) > Real Zaragoza maçı sırasında F.Bahçe TV'de F.Bahçe - Real Mallorca maçını yayınlayan yönetmen tebrik edilecek... (Ekrana "CANLI" yazan da...) temelin yeri Fadime mutfakta sabah kahvaltısı için tavada iki tane yumurta pişirirken Temel içeri dalmış; "-Dikkat et... Dikkat et... Biraz daha yağ koy... Offf, ne kadar çok pişiriyorsun... Şimdi çevir... Şimdi... Ufff.... Yapışacaklar.. Dikkat... Dikkatttt! Sana dikkatli ol demiyor muyum?... Yemek pişirirken beni hiç dinlemiyorsun... Çevir hadi onları... Çabuk ol... Deli misin?... Aklını yitirdin herhalde... Tuz koymayı unutma... Her zaman unutursun zaten... Tuzu kullan... Tuzu... Tuzu diyorum..." Fadime dönüp şöyle bir bakmış Temel'e "Sana ne oluyor öyle" demiş, "İki yumurtayı nasıl pişireceğimi bilmediğimi mi zannediyorsun?..." "Bak bir tanem" demiş Temel sakin sakin; "-Sadece sen yanımda otururken araba kullandığımda neler hissettiğimi anlamanı istedim..." sanatik kritik "Ben oyunculuk yapamam... Gövdem ve bacaklarım uzun olduğu için beynime giden idrak yollarında algılama sorunu oluyor..." (...Tuğçe Kazaz) politik kritik "Avrupalı dostlarımızın da kulağını çekiyoruz... Önyargılardan uzaklaşın yeni Türkiye olarak bir kez daha tanımaya gayret edin..." (...Bülent Arınç) sportik kritik "-Ölçüsüz, anlamsız, yersiz saldırılar bana acı veriyor... Ama hiçbir zaman sadece yok ederek var olanların malzemesi olmayacağım..." (...Ersun Yanal) Şifa Yemek Öğle Menüsü Ezogelin Çorba... Kıymalı Karnabahar... Cevizli Erişte... Ayran...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.