OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! X TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... > SMS BÜLTENİ... Sevgili annemizin doğum gününü kutluyoruz... İyi ki varsın, iyi ki annemizsin... (...Alperen ve Buğrahan Türker) Ben Gebzeli Nuray... Gebze'nin yakışıklı genci Halil Akıllı'yla tanışmak istiyorum... MSN adresini yazar mısın?... Sevgili tatlı Ulvi'cim; hoş geldin, mutluluklar getirdin... Seni hemen kendi evine yollayacağım hiç merak etme... Kurtköy'den, Erenköy'e çöpçatamayan ablandan sevgiler... Temel fıkralarınıza dikkat edin, Trabzonlularla dalga geçmeyi bırakın... Melda benden vazgeçebilirsin, ama asla unutamazsın... Beni sensiz bırakabilirsin ama seni bensiz asla. Y.K. -------- > Temel'in yeri... Temel bir gün uçak yolculuğu yapıyormuş... Yolculuk sırasında hostes acil bir anons yapmış; "-Sayın yolcularımız uçağımız düşmek üzeredir, acilen 50 kiloluk birini uçaktan atmalıyız..." Anonstan sonra 50 kiloluk yolcu Temel seçilmiş... Temel demiş ki; "-Size bir soru sorayım, bilirseniz atın bilemeseniz atmayın beni..." Bu öneri kabul edilmiş ve Temel sorusunu sormuş; "-Benim sağ ayağımdaki parmaklarımla pilotun sağ ayağındaki parmakların toplamı kaçtır?..." Görevli, "Bunu bilmeyecek ne var 10" demiş... Temel ayağını açmış ve 4 parmak çıkmış... "Kazandım" demiş, "Bilemediniz..." Daha sonra pilotun ayağını açmışlar, 6 parmak çıkmış... > itiraf reyonu... (...isim: mehmed yavuz ...şehir: yalova ...yaş: yirmibir) Arkadaşlarla bir arkadaşı ziyaretten dönüyorduk... Cadde üzerinde dolmuşla ilerliyorduk... Derken dolmuşa bir adam bindi... O arada bir dükkan tabelası dikkatimizi çekti ve biz gülmeye başladık... Tabelada şöyle yazıyordu; "-Tıkıntı Aperatif..." Dolmuşa yeni binen adam, "Neden gülüyorsunuz, neresi komik" dedi ciddi bir tavırla... Meğer dükkanın sahibiymiş... Ama arkadaşın, "Şeyy... Komiklikten değil, sıra dışı abi, sevimli geldi, tebrik ederim" numarası iyi tuttu... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > sportik kritik "-Başkanımız Yıldırım Demirören'in tahminleri hiç şaşmaz... Geçen sene de 'Kupayı biz alırız, lig de G.Saray'ın olur' demişti... Bu sezon ise avantaj bizde, hem lig şampiyonu olacağız, hem Türkiye Kupası'nı kaldıracağız..." (...Levent Erdoğan) > politik kritik "-Bizi birbirimizden uzaklaştıran, ırklarımız, kültürlerimiz, inançlarımız değil... Bizi birbirimizden uzaklaştıran, ayıran ne yazık ki önyargılarımız... İnsanı insana dost olmaktan çıkaran işte bu karşılıklı önyargılar, eksik ve yanlış bilgilenmelerdir..." (...Tayyip Erdoğan) > sanatik kritik "-Yoğun iş temposu ve stres yüzünden yeniden sigaraya başladım... Çevremde nankör insanlar eksik olmuyor... Türkiye'de sanatçı olmak zordur... En yakınındaki insan bile arkadan sallıyor... Hayatım boyunca o tür insanlarla uğraştım..." (...İbrahim Tatlıses) > S.Ö.Z. der ki; "-İki taraf da yenilmediği sürece barış sağlanamaz..." (...Kan kardeşliği konusundaki mütevazı sözleri...) > sağdan - soldan (...Bodrum - Bahçe Duvarı - Ahmet F.Işık) "-BURAYA EN SON ÇÖP DÖKEN HASTANEDEN ÇIKMADI..." *** (...İstanbul - Apartman Panosu - Sabri Erdekli) "-AİDATI ÖDEMEYEN ÜCRETLİ ÜCRETSİZ HİÇBİR HİZMETTEN YARARLANAMAYACAKTIR... KAPICIDAN DA..." *** (...İstanbul - Araba Arkası - Vahap Gündüz) "-YAKLAŞMA... BORCU BİTMEDİ VALLA..." >>> Hayata dair... > Işığın savaşçısının ne yapacağı önceden belli olmaz... Eskiden tattığı kederleri için üzülmekten, ya da yeni bir heyecana sevinmekten çekinmez... > Işığın savaşçısı bir deliye benzeyebilir ancak bu hali yalnızca bir kılık değiştirmedir... > Işığın savaşçısı kendi kusurlarını bilir... Ama erdemlerini de bilir. Üç şeyin her zaman kendisiyle birlikte olmasına dikkat eder: İnanç, umut ve sevgi... > Işığın savaşçısı dünyasını sevdiği kişilerle paylaşır. Yüreğinin sessizliğinde, kendisine yol gösterecek bir ses duyacağını bilir... > Işığın savaşçısı haksızlığa uğrarsa, çektiği acıyı başkalarına göstermemek için genellikle yalnız kalmaya çalışır... Bir savaşçı, yalnızlıkla başkasına bağlılık arasında denge kurar... > Işığın savaşçısı sevgiye ihtiyaç duyar... Asla korkaklık etmez... Zor ve sıkıntılı günlerde savaşçı, kahramanlığıyla, yürekliğiyle dayanılmaz müşküllere göğüs gerer... > Işığın savaşçısının hem sabra hem de hıza ihtiyacı vardır... Cesaretinin kırıldığı da çok olur. > Sevgisiz bir hiçtir o... Bazen çocuk gibi davranır... Önemli kararlar alması gerektiğinde ışığın savaşçısının eli ayağı titrer... Kılıcını elinde tutar... Neyi yapacağına, neyi yapmayacağına karar veren kendisidir... > Işığın savaşçısı kaybetmeyi bilir... Kanayan yaralar, arkadaşların kayıtsızlığı, kaybetmenin verdiği yalnızlık; bütün bunlar buruk bir tad bırakır... (...Paulo Coelho'nun "Işığın savaşçılarının el kitabı" adlı eserinden) >>> Tuzaktan Kumanda... İzzet Altınmeşe, D Magazin programına verdiği röportajında asalet üzerine muhteşem bir benzetmede bulundu: "Asil azmaz, bal kokmaz. Kokarsa eğer yağ kokar. Çünkü yağın aslı ayrandır. Bu dünyada saflığını, asaletini koruyan asla kötü görünmez!.." *** "-Fenerbahçe sabahtan akşama kadar 90 dakika mücadele etti!.." (...Osman Tamburacı - F.Bahçe'nin Sivas'a karşı mücadelesini anlatıyor) *** Show TV'deki Laf Lafı Açıyor'da Nilüfer daldan dala konmasının nedenlerini anlatırken, "Annem küçükken benim maymun iştahlı olduğumu söylerdi" deyince, Cem Özer'den buz gibi bir espri geldi: "Neden? Sürekli muz yediğin için mi?" *** "-T ile başlayan V ile biten bir TV veriyoruz..." (...Mahmut Tuncer - Şovundaki kişiye hediyesini takdim ederken) >>> Bizim ora... Teyyo Pehlivan, İsmet İnönü'ye küs olduğunu şöyle anlatırdı; "Harp zamanı millet savaşa gitti... (Aradan biri kılçık atıyor 'sen niye gitmedin Teyyo' diye) E bunca sabi sübyan aç mı kalsaydı, ben de tarlada ırgatlık yapıyodum... Bir gün yine bıçkıyı almışım biçe biçe, sağlı sollu gidiyodum ki İsmet Paşa karşıdan bağıra bağıra geliyor... Dedi "Teyyo naaptın naaptın bi bak hele"... Anlamadım başta ama bi baktım ki arada farkında olmadan telgraf direklerini de biçmişim... Ordu haber yollayamıyor... O günden beri paşa bana dargındır..." >>> Bizimkiler (...Bizimkiler'in attıkları mesajlar) BİLGEHAN: Telefonun neden kapalı... Çabuk gel... *** MEHMET: Bu son kontörüm, borç olarak yolla, gelince öderim... CEM: Kaç kontör yollayayım?... *** SIRRI: Kapkaççılar cüzdanımı, telefonumu, her şeyimi çarptı... Bugün işe gelemeyeceğim... *** TURGAY: Deneme mesajı, geldiyse iki çay kap gel... *** BANKA: Maximum Karta 12 aya sıfır vade... TALİP: İstemiyorum, teşekkürler... >>> Tebeşir Tozu... "-Hayatımızda işlediğimiz hataların çoğu; Düşünmemiz gereken yerde hissetmekten, hissetmemiz gereken yerde, düşünmekten iIeri gelmektedir..." (...John Colbins) ------- bu köşede yazılan her yazıya; vi vi vi turkiyegazetesi nokta com adresinden ulaşabilirsiniz... yazıları önce copy sonra word dosyasına paste yapmak suretiyle aşırıp, kağıt çıkışı alarak masanıza, duvarınıza, panonuza asabilir, arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz... arkadaşlarınız çeşitli mail gruplarına üyedir zaten, onlar da bir, bilemedin iki tuşla havuza atabilirler... aynı grupta bulunan birileri, zaten daha önce sık sık mailleştiği gazete yazarlarına yollayabilirler... o gün canı yazı yazmak istemeyen yazarlar, bunları 'new york'tan bir arkadaş yollamış' şeklinde uluslararası bir değer katarak yayınlayabilirler... yayınlanan yazıya sözkonusu gazete okuyucuları vi vi vi digergazete nokta com adresinden ulaşır... yazıları önce copy sonra word dosyasına paste yapmak suretiyle aşırıp, kağıt çıkışı alarak masalarına, duvarlarına, panolarına asar, arkadaşlarına gönderir... onların sözkonusu arkadaşları da çeşitli mail gruplarına üyedir zaten, bir bilemedin iki kalori yakmadan havuza atarlar... aynı grupta bulunan, zaten benim sık sık mailleştiğim sevgili okuyucularım, yazıyı 'kullan' diye bana atar... işte ben en çok bundan yıkılırım...