itiraf reyonu...

A -
A +

OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! X TURKCELL, VodaFone VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "2 SMS / 4 KONTÖR"... >> SMS BÜLTENİ... Her nefis bir gün ölümü tadacaktır... Bu sözü hiçbir zaman unutma (...~) 3 şey beni sana bağlar; sevgi, şefkat ve hoşgörü... 3 şey beni sana köle yapar; gözlerin, sözlerin, kalbin... 3 şey beni senden ayırır; ölüm, yalan ve ihanet... (Taner-Zeynep) Abi dün gönderdiğim mesajın sonundaki ismi koymamışsın, yeniden yayınlayabilir misin? (...~) Ben Adanalı Ali Kıcıkayag... En çok sevdiğim takım Fenerbahçe'yi ve kardeşlerim Ramazan, Mustafa, Şefik ve Halit'i tebrik ederim (...~) >> itiraf reyonu... (...isim: yaptık bir hata ...şehir: istanbul ...yaş: otuzüç) Bundan iki yıl önce bir yaz akşamı mahallemizin küçük ve şirin parkına geç bir vakitte oturmaya gittik... Tabii muhabbet ederken yeriz diye yanımıza çekirdek almayı ihmal etmedik... Bizden önce oturanlar parke taşları görünmeyecek şekilde çekirdek kabuğu ile doldurunca, biz de yediklerimizi yere atmaya karar verdik... ... Bu gecenin sabahında ben nasıl olduysa o parka gittim... Bir bankta otururken parkın temizliği ile ilgilenen görevli yaşlı amca söylene söylene yerleri temizliyordu. Herhalde iyice sinirlenmiş olacak ki; benim yanıma geldi ve deşarj olmak için konuşmaya başladı... Önce bir tanışma merasimi yaptık ve yaşlı amca asıl konuya hemen giriş yaptı; "Yeğenim" dedi, "Ben Ankara'da çeşitli belediyelerde görev yaptım. Ama hiç böyle görgüsüzlük görmedim...Şu yerlere baksana az ileride çöp kutuları varken herkes yerleri çekirdek kabukları ile doldurmuş..." ... Tabii yaşlı amca bunları söylerken ben "Evet amca... Haklısın amca... Doğru söylüyorsun amca" gibi sözlerle onun konuşmasına destek veriyordum... Yaşlı amca benim verdiğim desteği de görerek biraz daha konuşup son bombasını patlattı; "Yeğenim" dedi; "-Ben köyde yetiştim. Birçok hayvan gördüm ama böylesini hiç görmedim"... Ben tabii bu son sözün ardından iyice yerin dibine girerek; kendimin ve arkadaşlarımın daha fazla iltifata mazhar olmasını engellemek için bir bahane uydurarak kaçtım. Bu olayı da arkadaşlara anlatarak yeni ünvanlarını kendilerine takdim ettim; "-Ben çok hayvan gördüm ama böylesini hiç görmedim..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) >> Hayata dair... Öyle bir başıma göründüğüme bakma... Karanlıklarımın ardında neler var neler... Eskimiş yarım sevdalar, miladı dolan kullanılmış hayatlar ve hepsinin bir yerimde kalan acıtan anıları... Bir çatı katından bakar gibiyim yaşadıklarıma; öyle uzaktan, öyle kayıtsız, ben aşağı inene kadar değişiveriyor her şey... Hiçbir zaman yetişemiyorum... Ne zaman son basamağa gelsem gitmiş oluyor gecelerce beklediklerim... Bazı hataların bedeli ne büyük oluyormuş meğer... Öde öde bitmiyor, bitmeyecek... Her yeni adımda, her yeni solukta nefesini ensemde hissediyorum... Bırak artık be yakamı, sen de yoruldun biliyorum... Dışardan baktığında nasıl da sıcak, nasıl da huzur dolu... Ya içersi; olabildiğine boş ve soğuk... Günlerdir duruyor verdiğim ilan, kimse arayıp sormadı... Sahibinden satılık kelepir çatı katı... (...Simone) >> Bugünün buluşu X İlk kez otobüs durağında beklerken otobüs geç kalınca, "Durağın demirbaşı olduk" sözü kullanıldı... (...20.05.2007 - Abdullah Kış'tan) >> Tuzaktan Kumanda... (...STAR - Popstar Alaturka) STÜDYO KONUĞU: Biz Sinop'tan geldik, benimle birlikte gelen 5 bin 900 kişi de dışarda... BÜLENT ERSOY: Bir de sen buradasın etti 6 bin kişi... *** (...SHOW TV - Bak kim dans ediyor) BURHAN ÖÇAL: Tencereden ritim yaparım, ses çıkartamayacağım tek enstrüman "kadın"dır... YARIŞMACI: Birkaç kadını yan yana getirip şov yapamaz mısınız?... BURHAN ÖÇAL: Birkaç kadınla şov değil kavga çıkar... *** (...STAR - Ünlüler Sirki) NECO: Eğer aynı şekilde çalışmalarına devam edersen, önümüzdeki haftalarda daha iyi performans bekliyorum... SEDA ÜREN: 4 kulağımı da açıp, sizi dinliyorum... >> Temel'in yeri... Temel'e askerde ne iş yaptığı sorulunca "Culupçuyum komutanım" demiş... Karşısındaki rütbeli culupçunun ne olduğunu anlamamış ama anlamadığını da belli etmeden, "Peki sen burada kal bakalım" demiş... Günler geçmiş culupçuya "Nedir o" diye soramamış... Günlerden bir gün dayanamamış ve yanına çağırmış; "Git bana 3 tane culup yap, gel" demiş... Temel, "Komutanım bana şu ağacın yanına bir tane havuz lazım" demiş... Bölükteki herkes havuz inşaatına başlamış... Havuz bitmiş içine su doldurmuşlar... Temel eline üç taş almış ve ağacın üstüne çıkmış... Taşın birini havuza atmış; "Culup..." Rütbeli; "İn aşağı... Diğer iki culupa gerek kalmadı... Ben şimdi senin..." >> Bizimkiler... Ali Sami Abi; "450 litre benzin alana 75 milyonluk telefon bedava" kampanyasının bitimine bir gün kala; yarım depo benzini nasıl bitireceğini şaşırdı... Depodaki benzini bitirmek için önce Bolu'ya gidip geldi, sonra da anahtarları oğlu Erman'a vererek "Git biraz dolaş" dedi... 150 milyonluk kalan benzin de bitince, cep telefonuna kavuştu... >> sanatik kritik "-Medyanın gözü önünde olduğum sürece evliliğim etkilenir... Artık yemek kurslarına gitmeyi, evimin kadını olmayı düşünüyorum... Nasıl dilimi tutmayı öğrendimse, ev kadınlığını da öğreneceğim..." (...Ece Erken) >> politik kritik "-Bugünlerde siyasi evlilikler var... İnsanlar, bir genç kızla oğlan evlenir 'Allah bir yastıkta kocatsın ölene kadar beraber olasınız' diye dua eder... Bunlarınki ölene kadar değil, öğlene kadar evlilik..." (...Cemil Çiçek) >> sportik kritik "-Oyuncularımdan son iki maçı kazanmalarını rica ettim... Çünkü bu ekibin gelecek yıl mutlaka Şampiyonlar Ligi'nde bulunması gerekiyor... Bu hususta Beşiktaş'ın en büyük taraftarı ben olacağım..." (...Jean Tigana) >> Bir yaş daha büyütenler Konya Beyşehir'de hayvancılıkla uğraşan vatandaş, ahıra gidip gelmekten bıkınca, kapalı devre kamera sistemiyle işi kökünden çözdü... Çoluk çocuğuyla evin içinden ahırı izleyen vatandaş, "Televizyon programlarından keyifli" diyor... >> Tebeşir Tozu... "-Yeryüzünde çekilmez bir tek kadın vardır. Her erkek onun kendi karısı olduğunu sanır..." (...Bernard Shaw) >> MMMR'İn duvarI... DÜRÜSTÇE milletvekili pazarlığı yapıyoruz... Bunun nesi yanlış kardeşim?... (Haklı çıkmaya çalışan tEnuZ pAygAL) sinan yaman'ın "karalamalar" başlıklı "deneme" yazısı: testi ve kalp... testi nedir: testi hadimdir, kuldur... testi maksada hizmet eder... maksat saftır, paktır, temizdir... maksat sudur. bu su bazen bir ateşi söndürür. bazen bir çiçeği büyütür. bazen bir kılıcın çifte suyu olur... bazen dalgalı, bazen sakindir. bazen sığ, bazen derindir... bazen sıcaktır, bazen serindir... Sığmaz okyanuslara kızgındır, hırçındır... fakat girince su testisinin içine, bütün kızgınlığı geçer, yumuşar... teslim olur testiye pak bir teslimiyetle... ya kalp... kalp maksadın kendisidir... yüksektir... derindir... kalabalıktır... tenhadır... vardır, yoktur... her şeyiyle kalptir. her şeyde o vardır. sevgide, nefrette; ümitte ve yeiste... bakan gözdür; gören o. işiten kulaktır; duyan o. dokunan eldir; hisseden o... halk arasında bir söz vardır, "testiyi kırmadan, kulak çekmek" diye... aslında bu söz şöyle diyor: " testi kırılmadan, kalp kırmak"... zira çocuk masum, mazlumdur... bir testi parçası için, bu masum çocuk mahzun edilmeye değer mi?... değer mi köle (testi) için maksadın (kalp) kendisini öldürmeye?... bilmeden ne kalpler kırıyoruz, ne gözyaşları akıyor bizim yüzümüzden... her gün belki bin tane kâbe yıkıyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.