itiraf reyonu...
(...isim: baha p ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi)
Bir arkadaşın deneme olarak yazdığı küçük "Aşk kitabı" taslağını, beğenir diye kız arkadaşa yolladım...
Göndermeden önce kitaptaki ana karakter olan "Meryem" ismini, çıktığım kız olan "Pınar"ın ismiyle değiştirmeyi ihmal etmedim...
-Kitaptaki esas kızın isminin Meryem olması...
-Benim Meryem ismini kitabın bir yerinde unutmuş olmam...
-Eski sevgilimin isminin de Meryem olması...
-Zaten yeni sevgilim Pınar'ın Meryem'i çok kıskanıyor olması...
-Akabinde gelen ayrılık...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
tebeşir tozu
"-Güvenin gözü kördür... Şüphe ise hiç yorulmadan haddinden fazla görür..."
(...Franz Grillparzer)
*iğnelik... YABANCI
Yabancılar ha gayret,
Üretin biz alırız!...
Üretmeye ne zahmet,
Biz hazıra hazırız!...
Yollayın hemen biter,
Alırız hiç bekletmez!..
Yabancı olsun yeter,
İyi-kötü fark etmez!..
Bağımlıyız gönderin,
Titrememiz artmadan!...
Yabancılar mal verin,
Krizimiz tutmadan!...
(...Sefa Koyuncu)
tuzaktan kumanda
(...NTV - Haydi Gel Bizimle Ol)
ÇİĞDEM ANAD: Sen aşkı nasıl buluyorsun Aysun, sence aşk nedir?...
AYSUN KAYACI: Güzel buluyorum... Yani iyi kilo verdiriyor...
Xxx
(...KANAL A - Haydi Maça)
ÜMİT AKTAN: İlhami beni perşembeden önce arama, yurt dışında olacağım...
İLHAMİ ŞARKAN: Neden aramayayım?... Cep telefonu faturası yurt dışında sana yazar diye mi?...
bizimkiler...
Geçen gün köşede adaşım olan Aziz Abi'nin seminerini duyurmuşsun...
İsim karışıklığı ikinci bir bombayı getirdi...
Bölgelerdeki arkadaşlar arayıp, "Abi ne semineri bu merak ettik" diye sordular...
Konuyu henüz bilmediğim için, katıldığım antrenörlük seminerinden bahsettim...
İş yerine geldiğimde arkadaşlar, "Seminer üniversitede mi" diye benzer sorular sordukça, "Ne çabuk duyuldu" diye havalara girdim...
Akşama kadar moralim süperdi...
Eve gidip de gazeteyi okuyunca jeton düştü...
S.Ö.Z. der ki;
"-Beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz... Ama beklenti olmasaydı aşk da olmazdı..."
(...Toparlamaya çalıştıkça iyice karıştırdığı, ama yine de müthiş S.Ö.Z.leri)
'Sayın Başkan Lütfen Zabıtlara Geçsin...'
TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdür Yardımcısı Habip Kocaman, milletvekillerinin Meclis Genel Kurulunda anlattıkları fıkraları bu isimle kitap yaptı...
Kocaman'ın "İyi bir insan" yayınlarından çıkan kitabında, milletvekillerinin kanun görüşmelerinde ve çeşitli tartışmalarda görüş ve yaklaşımlarını desteklemek, durumu benzetmek için anlattıkları fıkralar yer alıyor...
Kamer Genç'in anlattığı, zabıtlara geçen "Koyun" fıkrası kitapta şöyle yer aldı;
...
Kralın biri oğluna demiş ki;
"-Oğlum al şu iki koçu götür, bir besle bakalım, memleketi nasıl yöneteceksin?..."
Tabii oğlu, babasının gözüne girmek için koçları getirmiş en güzel şekilde beslemiş...
Ondan sonra, "Haydi gidelim" demiş,
"-Senin koçlarını bir kontrol edelim..."
Tabii, koçları bırakınca koçlar yemiş semirmiş, sağa, sola saldırmış...
"Gel bakalım evladım" demiş;
"-Bir de gidelim benim koçlarıma bakalım..."
Gitmiş bakmış ki koçlar yerde sürünüyorlar...
"Oğlum" demiş, "Bu milleti, böyle süründürmek lazım..."
...
İşte siz de bu milleti böyle süründürerek yönetmeye çalışıyorsunuz... Fakirleştirerek, sadakaya alıştırarak...
Temel'in yeri
Sanat okulu öğrencisi Dursun, resim dersi için bir ödevi olduğunu söyleyerek arkadaşı Temel'i kendisine modellik yapması için ikna etmiş...
Temel'in resmini yapmış ve okula gitmiş... Ancak yaptığı resim 10 üzerinden 4 almış...
Dursun buna çok şaşırarak profesöre gitmiş, niçin bu kadar kötü not aldığını sormuş... Profesör demiş ki;
"-Resimde çok fazla geometri hatası var... Burun çok büyük... Omuzlar dar ve boyun uzun..."
Dursun ertesi gün resmini yaptığı arkadaşı Temel'i profesörün yanına götürmüş...
Profesör Temel'e bakmış ve öğrencisine dönerek;
"-Tamam anladım... Notun 8..."
kritik
"-Bizim dönemimizde şarkılar aşkı anlatırdı... Şimdi aşklar kısa ömürlü olduğu için şarkılar da çok çabuk unutuluyor... Zamane gençleri azmış..."
(...Erol Evgin)
SAN: Sandöviçimi beğenmedin mi?...
ALİCE: Ben balık yemem...
DAN: Neden?...
ALİCE: Denize pisliyorlar...
DAN: Çocuklar da öyle...
ALİCE: Çocukları da yemem... (...Closer filminden)