itiraf reyonu

itiraf reyonu (...isim: kübra tansu ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi altı) Geçenlerde bir gün sevgili ablamla evlilikten bahsederken, konu evlenmeden önce alınması gereken sağlık raporuna kadar geldi... "Düşünsene; bir de o kadar uğraş, 'Evlenemez' raporu çıksın" falan derken ablam beni şaşırtan o cümleyi kurdu; "-O günü hatırlıyorum, seni veterinerin önünde beklemiştim..." Zannedersem "Verem Savaş Dispanseri" diyecekti... İnsan olmanın gururuyla şöyle bir toparlandım... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) tebeşir tozu "-Paylaşılan bir sevinç iki kat olur, paylaşılan bir acı yarıya iner..." (...Cicero) bir film diyaloğu! "-İnsan kalbinin içinde mantık arayan avanaktır..." (...Nerdesin Be Birader filminden) Temel'in yeri Üçüncü karısı da vefat eden 80 yaşındaki Temel Dede, dördüncü defa evlenmeye karar vermiş... Akranları demiş ki; "-Bu durum tehlikeli olabilir, bir doktorla görüş..." Gitmiş doktorun yanına ve aldığı kararı söylemiş... Doktor; "-Peki gelin hanım kaç yaşında" diye sormuş... "Otuz falan" demiş Temel Dede... "Ama bu sakıncalı bir durum" demiş doktor... Temel gayet rahat: "-Ne yapalım doktor bey?... Öleceği varsa ölür zaten..." bizimkiler (...Acil durum konuşmaları) CAHİT: Kastamonu'nun isim hikayesi nasıldı, anlatsana... SERDAR: Yaa işte Yunan Harbi'nde Türklerle Ruslar savaştalar... Xxx CEM: Güzelmiş kalem, nerden aldın? FEHİM: Ne alırsan 1 milyona var ya... Tezgahtan... CEM: Kaça aldın?... Xxx OSMAN: Uçak kaçırmışlar... SIRRI: Zamanında çıkmazlarsa yola kaçırırlar tabii... SÖZ'ün gelimi -Hayallerim var, dedi çocuk... Bunlar sadece hayal... -Sen daha çok küçüksün, ileride değişir hayallerin, dedi babası... -Hayallerim var! dedi genç delikanlı... -Bu hayallerle, bu ülkede karın doymaz, dedi annesi. -Hayallerim var! dedi adam... -İmkânlar yeterli değil. Vazgeç bunlardan... Herkesin yaptığını yap, dedi sistem. -Hayallerim vardı... dedi yaşlı adam son nefesinde. -Ama gerçekleştirmedin, dedi torunu... (...Arkadaşımız Canan Eraslan'dan) hayata dair Ne yedek parçası var, ne pili... Ne peşinat gerekiyor, ne aylık taksit... Enflasyona karşı dayanıklı, vergiden muaf... Gerçekten dinlendirici... ... Çalınmaz, etrafı kirletmez... Herkese uyar, katıksızdır... Çok az enerji harcar... Ama çok iyi sonuçlar verir... ... Tansiyonunuzu düşürür, stresinizi azaltır... Mutluluğunuza mutluluk katar... Depresyona karşı savaşır, yüzünüzü güldürür... Öz-güveninizi arttırır... ... Dolaşım sisteminizi çalıştırır... Yan etkileri yoktur... Sanırım en kusursuz ilaç odur... Dostlarım reçetesini yazıyorum... Bu kucaklamaktır... (...Henry Matthew Ward) kritik "-Bölücü terör örgütünün yaptığı eylemleri -altını çiziyorum- başarılı gibi gösterenler... Tekrar ifade ediyorum, başarılı gibi gösterenler, akan ve akacak olan her damla kanın sorumluluğuna ortak olurlar..." (...İlker Başbuğ) tuzaktan kumanda (...NTV-Yorum Farkı) EMRE KONGAR: Yavaş yavaş sesinizin açıldığı belli oluyor... MEHMET BARLAS: Önemli olan sesin açıklığı değil, zihin açıklığıdır... S.Ö.Z. der ki; "-Fakirlik; edilmeyen şükürlerin toplamıdır..." (...Maneviyata kattığı müthiş S.Ö.Z.leri) Hoca Nasreddin bir gün! "Eşeğe sen yem ver!" Bir akşam, Hoca merhum, Hanımına şöyle der: (Bu akşam, şu eşeğin, Yemini, in de sen ver.) Hanım der ki: (İmkânsız, Çok yorgunum bugün ben. Hem bu iş benim değil, Önce senin vazifen.) O böyle diklenince, Hoca da inad eder. Velhasıl ikisi de, İnad edip, vermem der. Hoca der ki: (Pekâlâ, Seninle anlaşalım. Aramızda şöylece, Bir anlaşma yapalım. Kim önce konuşursa, Şu andan sonra eğer, Eşeğin yemini de, O versin, tamam mı?) der. Hanım da kabul eder, Hocanın bu şartını. İkisi de kapatır, Hemen ağızlarını. Sonra hanım çıkarak, Bir komşusuna gider. O arada bir hırsız, Sessizce eve girer. Hoca, onu görse de, Hiç çıkarmaz sesini. Zira vermek istemez, Hiç eşeğin yemini. Hırsız da faydalanır, Hocanın bu halinden. Ne var ne yok, toplayıp, Sıvışıp gider evden. Az sonra hanım gelip, Görünce vaziyeti, Telaşla der ki hemen: (Bu ne haldir efendi?) O zaman Hoca der ki: (Kaybettin bahsi hanım. Haydi git de eşeğin, Yemini ver bakalım.) (...Serdar Uyan)