Kadınlar & erkekler...

(*Bunları da "kadın erkek" ilişkileri hakkındaki kıt bilgimle yazdım...) * Erkekler ellerindeki hiçbir şeyle yetinmezler... Bir erkek sadece tuttuğu futbol takımının, "elindeki en iyisi" olduğunu zanneder... * Flört döneminde sahildeki hangi kayanın üzerine oturduğunuzu övüne övüne anlatan erkek, er ya da geç bir evlilik yıldönümünü unutacaktır... * Kadının, "Bundan sonra daha anlayışlı olacağım" kararı, genelde erkeğin bu karardan vazgeçtiği güne denk gelir... * Erkekler genelde kilo sorunu olan kadınlara bunu hissettirmemeye çalışır... Kadın da erkeğin "Aç değilim" sözünden "Sen de yeme" demek istediğini çıkarır.. * Büyümüş bir çocuk görmek isteyenler, hasta olmuş bir erkeğe baksın... Artık sevimliliği bile kalmamış büyük bir çocuk ilginizi çekerse... * Erkeklerin, kadınlarda bulduğu kusurların yüzde 90'ı kendilerinde de vardır... Onlar sadece daha az konuşarak bunları gizlerler... * Bir erkek size "İlk görüşte aşık oldum" sözüne hemen yelkenleri indireceğinize, sonraki yalanların kaporası olarak görseniz daha iyi olur... itiraf reyonu... (...isim: @bdul s@med ...şehir: bandırma ...yaş: yirmiiki) Bir gün tahsilata çıkmıştım... Faturaya baktım ve daha önce de gelmiş olduğum mekana girdim... -Murat Bey yerinde mi?... "Evet içerde" dediler, ben de tarif ettikleri yere doğru gittim... Tam Murat Bey'in yanına girerken baktım, bu Murat bizim Murat'a benzemiyor... Hemen geri döndüm... Girişteki bayan yanlışlığı anladı: "Sen çaktırmadan çıksana dışarı" dedi... Böyle rezil olduğumu hatırlamıyorum... (omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...) Hayata dair... Kazanmak cesaret ister... Burada sözü edilen kazanma, yükselme isteği ile başkalarını ezip geçmek değil, hayat zorluklarının üstesinden gelerek kazanmadır... Özerkliğin getirdiği özgürlüğü benimsemek cesaret ister, candan olmak ve insanlarla yüz yüze gelebilmek cesaret ister, başkaları tarafından benimsenmeyen bir düşüncede direnebilmek cesaret ister, alınan kararların gerçeğe uygun olup olmadığını her zaman farkedebilmek cesaret ister, kişisel seçimlerin sorumluluğunu üstlenebilmek cesaret ister, olduğun gibi görünmek ve kendine özgün insan olabilmek gerçekten cesaret ister... ... Çevresinde olup biteni özgürce inceleyen düşüncelerini rahatlıkla belirtebilen ve içten davranabilen doğru kişilerin izlediği yol, her zaman kolay bir yol değildir... Gene de bu kişiler zayıf yanlarını fark ederek, yenmek istedikleri takdirde, kazanmak için gereken bütün niteliklerin kendilerinde doğuştan var olduğunu göreceklerdir. (...James Jongeward) sanatik kritik "-Rakibim yok, kendimle yarışıyorum. Eleştirenlere tek tavsiyem sadece görme değil, işitme duyularını da çalıştırsınlar..." (...Gülşen) Ayaküstü... Zaman Gazetesi'nin düzenlediği "Yılın Sporcusu Ödülleri" yine komik bir olaya sahne oldu... Geçen sene, bizim G.Saray muhabiri Mustafa Karagöl'ü, benzediği federasyon görevlisi Selami Özdemir'in protokoldeki masasına oturtan organizasyona, bu sene de "kör - sağır" olayı damga vurdu... Olimpiyatlarda Türkiye'nin gururu olan işitme engelli Uğur Küçük'ün ödülünü, görme engelli milletvekili Lokman Ayva verirken, "Körler sağırlar birbirini ağırlar" dedi... Ayva; işitme engelli sporcuya, "Sen sahneye çıkarken alkış kıyameti koptu, ama bunu sen duyamadın... Salonun hınca hınç dolu olduğunu söylüyorlar, ben de göremiyorum" diyerek noktayı koydu... Temel'in yeri... Fadime, şehrin en güzel kızıymış... Bütün delikanlılar onun kalbini çalabilmek ve onunla evlenebilmek için çok çaba sarfedermiş ama o her seferinde aynı cevabı verirmiş; "-Hayır... Benim hayallerimde yaşayan bir delikanlı var... Ben onu bekliyorum"... Aradan günler geçmiş, Fadime evinin penceresinden bakarken yoldan geçen delikanlı Temel'i görmüş ve "Evet" demiş; "-İşte bu benim beklediğim, hayal ettiğim insan..." Koşarak inmiş merdivenleri Temel'in yanına gitmiş... Hafifçe sırtına dokunmuş ve "Bakar mısınız" demiş... Temel dönmüş ve hafif bir gülümsemeyle "Buyur teyze, bir şey mi istedin" demiş... politik kritik "-Bundan kötü bir hükümet bir daha gelmeyecek... Hükümetin bu ekonomik modelle gideceği tek yer, çarpacağı duvardır..." (...Mehmet Ağar) Bizimkiler... (*İsmi mahfuz gazete dedikoduları...) "-Sen Ali'nin bir ayda üçüncü kez cep telefonu çaldırdığını yazmıştın... Duyduğuma göre hepsini satıp, babasına yenilerini aldırıyormuş..." ... "-Bahattin Abi 'Sakatım' diye maça gelmiyor ya; kendine başka bir ekip bulmuş galiba... Aynı saatte başka bir yerde maç yapıyorlarmış..." ... "-Özden ikide bir Samsun'a gidiyor, galiba evlilik işleri var... Sistem durmadan arızalanıyor, âşık olabilir, aramızda kalsın... Çağatay da... ... "-Emin yine saç ektirecekmiş abi... Bir önceki gür çıkmamış, bir sene nadasa bırakıp yeniden deneyecekmiş..." ... "-Bina girişindeki cihaza ters girince ötmüyormuş... Ben iki kere denedim, doğru çıktı... İsim verme ama bildir, herkes faydalansın..." ... "-Ercan'ın sabah çaylarının güzelleşmesi Faik Abi'nin akşamdan demlemesindenmiş... Çaycı yaparlar diye kimseye söylemiyor..." > 01.03.1983 * Dörde katlanıp, tek gözlük camı kadar kalan güneş gözlükleri imal edildi... S.Ö.Z. der ki; "-Pişmanlığın zirvesini görmek istiyorsanız; sinirli anınızda 'Beni söyle' diye direnen sözü söylemeyi kaçırmayın..." (...Lafı amma dolaştırdın kardeşim' dedirten müthiş S.Ö.Z.leri) tuzaktan kumanda... (...STAR - Teksoy Görevde) SADETTİN TEKSOY: Yav amca... Hiç ev zincirle ağaca bağlanıp kayması önlenir mi?... VATANDAŞ: Ne yapalım, bizim imkanlar da o kadarına yetiyor... *** (...KANAL D - Televizyon Makinası) SERAY SEVER: Kurtlar Vadisi'nde oynarken sarışındım... Yeni koyuldum.... *** (...ATV - Santra) AHMET ÇAKAR: Gözlerimin içine bakarak söyle Kâzım... Hayatın boyunca bana hiç güvendin mi?... KÂZIM KANAT: Ben sana hep güvendim... AHMET ÇAKAR: Hâlâ gözlerimin içine bakmıyorsun... Ben senin gözünün içine bakıyorum, ama sen bakamıyorsun... tebeşir tozu "-İnsanlar; başkalarının kusurlarını görmek hususunda kartallara, kendi kusurlarını görmek hususunda köstebeklere benzerler..." (...François de Sales) > Şifa Yemek Öğle Menüsü > Ezogelin Çorba... > Sebze Çullama... > Soslu Mantı... > Yoğurt... * (www.sifayemek.com.tr) > söz market uzman ekibinin, "çay tiryakileri" için hazırladığı özel çalışma: çayın kolesterol seviyesini düşürdüğü uzmanlarca ispatlanmıştır... çinko içeriği ile tadım hücrelerindeki tat alma bozukluklarını önlediği sabittir... susuzluğu giderir, karaciğeri temizler ve yeniler... içerdiği florid nedeniyle diş çürüklerini önleyici etkiye sahiptir... doku sertleşmesini ve damar sertliğini tedavi eder... içerdiği flavonollar ile tansiyonu düşürür ve kan damarlarının bağışıklığını arttırır... sapon içeriğiyle vücuttaki zararlı maddeleri yok eder, iltihaplanmayı önler... içerdiği bileşik şekerlerle kan şekerinin yükselmesini önlediğinden diyabet hastalarına önerilmektedir... içeriğindeki c ve e vitamini ile karoten maddesi sayesinde kan kanserine karşı bağışıklığı artırır, kısırlığı önler... içerdiği mineral maddeler ile vücuttaki mineral dengesini kurulmasında sudan daha etkili bir rol oynar... böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar. çaydaki teobromin ve teofilin maddeleri idrar sökücü özelliği ile böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar... çay banyoları, sıcak çay kompres ve pansumanları göz ve ciltteki bazı rahatsızlıkları giderir, kaşıntı ve egzama ile uzun dönemde sedef hastalığının tedavisinde rol oynar... yüzde iki-dört oranında kafein içeriğiyle metabolizmayı ve merkezi sinir sistemini uyarır, ruhsal rahatlık verir, dinlendirici ve konsantrasyon artırıcı etki yapar, kalbi güçlendirir, astımı önler...