(*Erkeği anlatmanın en güzel yolu onu meyvelere benzetmek derler...) ... -20 yaşında hindistan cevizi gibidir... (Çok şey vaat eder; az şey verir) ... -30 yaşında mantar gibidir... (Tehlikeli ama leziz) ... -40 yaşında karpuz gibidir... (Büyük, tombul ve sulu) ... -50 yaşında mandalina gibidir... (Mevsimi yılda bir gelir) ... -60 yaşında kuru üzüm gibidir... (Buruşuk ve ucuz...) ... -70 yaşında kelek gibidir... (Turşusu kurulur) ------ Taşlamalar... Haşlamalar... KULAKLARA KÜPE Başkaları yanlış yapınca, Hep ben utandım... Belki utanırlar diye, Benim utancımdan, Utandığımla kaldım... ... Sonunda öğrendim, Utandıran değil, Utanmak yanlışmış... Bunu da bu yaşa gelince anladım... Utandığıma utanmak zorunda kaldım... (osman.yavuz.inal) ------ tebeşir tozu "-Bir insanın bildiğini zannettiği şeyi öğrenmesi imkânsızdır..." (...Epiktetos) ------ S.Ö.Z. der ki; "-Cahilin alfabesi 'B' ile başlar... 'Bilmiyorum' demek, öğrenmenin ilk adımıdır..." (...Dudak ısırtan müthiş S.Ö.Z.leri) ------ Bizim ora... Aşiretten üç kişi Hasankale kazasında çalışıyorlarmış... Mâlum Hasankale'nin kaplıcaları meşhur... Bizim üç kafadar işçi, o gün çok çalışmışlar ve yorulmuşlar... Ter ve toz içinde oldukları için yıkanmak üzere bir kaplıcaya gitmişler... Yıkanıp çıktıklarında kendilerine bir hesap gelmiş ki, bütün paralarını verseler ödeyemezlermiş. İçlerinden en cesaretli olanı: "-Bizim paramız yoh... Geri çimecik...." demiş... ------ sanatik kritik "-İnsanların en önemli şeyi G.Saray ve F.Bahçe'yken, benimkinin annem olması normal geliyor bana..." (...Teoman) ------ tuzaktan kumanda (...ATV - Santra) ERSİN DÜZEN: Polisin müdahalesinde bir hata var mı?... AHMET ÇAKAR: İşte Ersin, görüyorsun ön tarafta çevik kuvvet polisleri var.. Hemen arkada daha az çevik olan polisler... ------ sağdan - soldan (...İstanbul - Bahçe Duvarı - Melih Kahveci) "-DİKKAT KURT KÖPEE... GAPAR, GOPARDIR..." *** (...İsparta - Lokanta Camı - Hasan Gümüş) "-YOLCU ET YEMEDEN GEÇME, İKİMİZ DE AÇ KALMAYALIM..." *** (...Adana - Depo Önü - Yavuz Taşkın) "-BURAYA PARK YAPMA, ARKA SOKAK BOMBOŞ..." *** (...İstanbul - Halıcı - Abdulkadir Yıldız) "-LÜTFEN DOKUNMADAN ELLEYİNİZ..." *** (...İstanbul - Çiftlik Duvarı - Sabri Sümer) "-MAYMUNLARA YANICI MADDELER VERMEYİNİZ..." ------ 23.04.1953 İlk kez önemli bir maç oynanırken stat ismi verilip, "Tarihi günlerinden birini daha yaşıyor" denildi... ------ Bizimkiler... (*Bizimkiler'in maç enstantaneleri...) ... Ahmet Abi: F.Bahçe yenilgisinde bütün telefonları kapalı olsa da Muharrem'e ulaşacak bir yol bulur... Skora uygun saatte rahatsız eder... (Örnek: V.Manisa için gece saat 03.05) ... Adnan Abi: Hakan Şükür'e düşman tek G.Saraylıdır... "Her golü Hakan atsın, ama skor tabelasında ismi yazmasın" gibi bir düşünceye sahiptir... Hem yiğidi öldürür, hem hakkını yer... ... Emin: Yazıişler halılarının en çok yıprandığı yer, Emin'in oturduğu masanın altıdır... Hem Ahmed Hassan'la, hem Sergen'le, hem Gökhan Güleç'le, hem de Bobo'yla birlikte atağa çıkar... ... Yılmaz Abi: Gol gelmeyen her 10 dakikada sandalye değiştirir... Hangi 10 dakikanın içinde F.Bahçe golü bulursa, bir sonraki maça aynı sandalyede başlar... ... Turgay (Yemekhane): Maçları spor servisinde seyreder... Revirle özel anlaşması vardır, Trabzon yenildiğinde "Üç gün iş göremez" raporu hazırdır... ------ politik kritik "-Yeniden Cumhurbaşkanı olma talebim yok... Ben şahsen kimsenin önünü kesmeye çalışıyor değilim..." (...Süleyman Demirel) ------ Temel'in yeri... Doktor katları dolaşırken, bir hastasının yerinde olmadığını görmüş ve hastabakıcı Temel'e sormuş; "Temel" demiş, "304'teki hasta nerede?..." "Sormayın doktor bey" diye cevap gelmiş Temel; "-Elleri ve ayakları buz kesmiş donmak üzereydi, titreyip duruyordu. Onu 328'deki ateşten havale geçiren Dursun'un koynuna soktum..." ------ Hayata dair... Eğer biraz daha ömrüm olsa idi; ... Büyük bir ihtimalle tüm düşündüklerimi söylemezdim; ama tüm söylediklerimi düşünürdüm... ... Eşyalara değerlerine göre değil de, ne anlama geldiklerine göre değer verirdim... ... Daha az uyur, daha çok rüya görürdüm. Çünkü gözümüzü ne zaman bir dakika kapatsak ışığı altmış saniye kaybederiz... ... Başkaları geri dururken, ben yürürdüm... Diğerleri uyurken, ben uyanık kalırdım... Başkaları konuşurken, ben dinlerdim... ... Güzel çikolatalı bir dondurmayı nasıl da seve seve yerdim. ... Eğer bir yüreğim varsa, nefretimi buz üstüne yazar ve güneşin çıkmasını beklerdim. ... Dikenlerin acısını hissetmek için gülleri gözyaşlarımla sulardım, taç yapraklarını kızılca öperdim. ... Biraz daha ömrüm olsaydı... Tek günümü, sevdiklerime onları ne kadar sevdiğimi söylemeden geçirmezdim... (...Gabriel Garcia Marquez) ------ Bugünün gündemi... > Derbi maçta yenilen takım, haftanın ilk çalışmasını basına kapalı olarak yapacak... ------ sportik kritik "-Arjantin'e adapte olmakta zorluklar çekeceğim... Çünkü Türk futbolu zekadan çok hıza önem veriyor..." (...Oscar Cordoba) ------ Ayaküstü... Bugünden itibaren "Akıllı işaretler" dediğimiz, "Televizyon uyarı logoları" hayatımıza girecek... İşaretlere alışana kadar, "Hanım bu çatallı olan neydi" gibi diyaloglar yaşanabilir, ancak geç kalınmış bir uygulama olduğunu herkes kabul ediyor... Çocukların gelişim sürecindeki kontrolün ebeveynlerin elinden alınması isabetli oldu... Haa... Şu an yayınlananların içinde başına (Artı) gelmeyecek program yok o ayrı... Neyse; bugün 23 Nisan, yarına Allah kerim... ------ söz market son sözleri çerçeve versiyonu: "-tayyip bey, birkaç gün daha dinlenip iyice toparlasanız..." (erdoğan'ın doktoru - baykal'dan iyi muhalefet edince) "-madem sağlığın elvermiyor, kenara çekilmeyi bileceksin..." (...bülent ecevit - erdoğan'a gönderme yaparken) "-george bush beyaz show'a gelsin kampanyası düzenliyoruz..." (...beyazıt öztürk - sezen aksu'dan sonraki isteği) "-alman basınına konuşan daum, fenerbahçe'de huzursuz olduğunu dile getirdi..." (...christoph daum - kesinlikle bu sebepten ötürü) "-tuğba altıntop diyeti ile haftada beş kilo verin..." (...bir muhabir - çocuklarına kavuşamama diyeti yazarken) "-ebru hanım, bu da sizin mahallenin bakkalı, aslında ölmemişti..." (...bir yakını - ebru gündeş'e son sürprizini yaparken)