kadınlar & erkekler

(...Gerçek anlatımları) Diet Kola: Markete gidip satın aldığınız ve yanında da bol miktarda cips ve çikolata tükettiğiniz içecek... Saf: Polis 'Kenara çek' uyarısında bulunduğunda, kadının tamamen bilinçli olarak dönüştüğü hal... Bitmeyen Zaman: Bir erkek için futbol maçının son iki dakikasıs ve eşiyle çıktığı Pazar alış verişi... Barbekü: Kadının alışverişi yaptığı, kıvırcığı yıkadığı, domatesleri doğradığı, soğanları kıydığı, eti hazırladığı, her yeri temizlediği ve erkeğin 'yemeği hazırladığı' mangal partisi... Egzersiz: Bir alış veriş merkezinde, bir şeyler satın alarak dinlenip ara verdiğiniz, bir aşağı bir yukarı yürüme durumu... Tartışma: Kadının haklı, erkeğinse henüz bunu anlayamadığı münakaşa... Kuaför: Saçlarınıza asla bir daha aynısını yapamayacağınız şekli verebilen kimse... Sevgililer Günü: Mum ışığında yemek, elmaslar ve romantizm hayal edip, şanslıysanız bir kart aldığınız gün... Ömür törpüsü: Defalarca birilerine çöpü dışarı çıkarmalarını söyleyip, sonunda kendinizin çıkarması durumu... > Bir soru? Bana gelen soru şu; "-Ağır vasıtaların arkasında genel olarak sol tarafında yuvarlak içinde 80, sağ tarafında 70 yazan, hız sınırlamasına benzeyen çıkartmalar yapıştırılıyor... Herkesin dikkatini çekmeyen bu işaretlerin manasını bilen var mı?..." (90-60-90 tarzında vücut ölçüsü esprisini yapmadan bilen varsa anlatsın...) > Hayata dair... Sahip olduklarınızdan verdiğinizde, çok az şey vermiş olursunuz; gerçek veriş, kendinizden vermektir... Çok fazla şeye sahip olup, çok az verenler, bunu gösteriş isteyen gizli arzuları için yaparlar, ki bu da hediyelerini yararsız kılar... Bazıları vardır ki, çok az şeye sahiptirler ve hepsini verirler... Bunlar hayata ve hayatın definesine inananlardır ve kasaları hiç boş kalmaz... Bazıları sevinçle verirler, bu sevinç onların ödülüdür... Bazıları ise ıstırap içinde verirler ve bu acı onların hayatıdır... ... İstendiği zaman vermek güzel bir davranış olabilir; fakat istenmeden, ihtiyacı hissederek vermek çok daha anlamlıdır... Ve cömert olan için, verecek kimseyi aramak, veriş olayından daha fazla sevinç getirir... Vermekten alıkoyacağınız herhangi bir şey olabilir mi?... Sahip olduğunuz her şey bir gün verilecektir... ... Çogunlukla şöyle dersiniz: "Vereceğim, ama hak edeni bulabilirsem..." Ne koruluktaki meyve ağaçları böyle düşünür, ne de çayırdaki sürüler... Onlar, saklandığında çürüyecek olanı, yaşayabilsin diye verirler... Herhalde kendisine günler ve geceler verilmesini hak eden bir kişi, sizden gelebilecek şeyleri de hak eder... ... Ve hayat okyanusundan içmeye hak kazanmış bir insan, sizin küçük ırmağınızdan da bir bardak su alabilir... Siz önce kendinizi vermeye hak kazanmış ve verme olayında bir aracı olarak görün... Çünkü gerçekte herşeyi veren vardır... Ve siz kendinizi bir verici olarak belirlediğinizde, sadece bir şahit olduğunuzu unutuyorsunuz... > Temel'in yeri Patronu büroya gelince ofisboy Temel'e kendisini arayan olup olmadığını sormuş... Temel bir beyin geldiğini ancak adını söylemediğini belirtmiş... Patron, "O sersem kardeşim olmalı" diye söylenmiş... Temel; "Olabilir efendim" demiş; "-Çünkü size çok benziyordu..." > itiraf reyonu... (...isim: ısıtan ...şehir: ankara yaş: otuzdokuz) Benzin istasyonunda arabamın deposunu doldurdum... Kredi kartımla ödeme yapmak için arabamın yanından ayrılmıştım ki; bir kadının arabama bindiğini gördüm... Ben şaşkın bir şekilde arabama doğru koştururken kadın hızla istasyondan ayrıldı... Ne olduğunu anlayamadan tekrar geri döndü... Özür dileyerek "Arabaları karıştırmışım" dedi... Arabalarımız benziyor muydu diye merak edenler için sadece şunu söylemek istiyorum: Arabalardan biri beyaz, diğeri siyahtı... (omer.soztu tan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim.. > Bizimkiler (...Zaman aşımına uğramış bomba başlıkları) Sedat'ın Kazakistan'da mafya tarafından kaçırılması... Akabinde gelişen "Abi ben Karagümrüklüyüm" muhabbetleri... *** Serdar'ın Uzman Çavuş'un Er'lerden sonra gelen bir rütbe olduğu sanması... Akabinde gelişen mıntıka olayları olaylar... *** Cem'in bilgisayardan CD'ye film yüklemesi... CD'nin filmin bir kısmını alması... Akabinde gelişen CD'nin tersini çevirip bilgisayara sokma girişimleri... *** Fehim'in Fenerbahçe idmanından dönüp haber yazması... Akabinde gelişen "Ülkesine giden Nobre idmana katılmadı" notu... > sağdan - soldan (...İstanbul - Araba Camı - Erdem Bal) "-SAHİBİNDEN SATLIK ŞAHİN, 1994 MODEL... GESEME: 0535..." *** (...Adana - Araba Camı - Kadir Palaz) "-DAHA İYİSİ ALINACAĞINDAN SATILIKTIR..." *** (...İstanbul - Araba Camı - Yaşar Tepe) "-BU ARABADA DÜNYANIN EN PAHALI BENZİNİ KULLANILMAKTADIR..." *** (...Konya - Araba Camı - Mücahit Tosun) "-SATIYORUM... AKLINIZDA BULUNSUN... 0216..." > tuzaktan kumanda... (...ATV - Sabah Yıldızları) KUŞUM AYDIN: Yani düşünebiliyor musunuz; doksan bile değil yüz derece döndüm o olaydan sonra... *** (...SHOW TV - Uçankuş) NİHAT DOĞAN: Bebeğin düşeceğini bilseydim Seda'yı uçağa bindirmezdim... Amerika'dan Türkiye'ye araba ile dönerdik... S.Ö.Z. der ki; "-Yapabileceğinden az çalışan, işsizden daha başıboştur..." (...İşyeri sahiplerine kıyak yaparken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) S.Ö.Z. der ki; "-Yapabileceğinden az çalışan, işsizden daha başıboştur..." (...İşyeri sahiplerine kıyak yaparken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > tebeşir tozu "-Yanlış davranışını itiraf etmekten sıkılmayınız... Bir kimsenin yanlışını görebilmesi, gerçeği görmeğe başlaması demektir..." (...Seeley) > 31.07.1931 İlk kez baş harfleri sevgilinin ismine çıkan şiir yazıldı... politik kritik "-Başbakan'ın danışmanı, Uluslararası Kabuklu Meyveler Birliği Başkanı var. O'na soruyorum; Sen Karadeniz'in mi, uluslararası menfaatlerin mi yanındasın?... Anasına bak kızını, danışmanına bak Başbakanı'nı anla..." (...Deniz Baykal) sanatik kritik "-Türkiye'de benden her şeyi bırakıp, 18 ay askerlik yapmamı istediler... O kadar başarılı olduğum bir dönemde bunu yapmayacağıma karar ver dimve girmedim... Zira, asla orduya katılmam, çünkü savaşa inanmam..." (...Tarkan Tevetoğlu) sportik kritik "-Eğer hükümet olarak bizden beklenenleri yerine getiremezsek, bu millet bizi alır, köşeye bırakır ve yerimize başkasını getirir... Sporda kirlilikle mücadelede görevli kişiler yapamazlarsa giderler, yerlerine başkaları gelir..." (...M.Ali Şahin) > söz market "ast-üst" protokol notları-3: üst ve bayanla güneş gözlüğüyle konuşulmaz... bayan yerine mutlaka "hanımefendi" denilmelidir... genel müdür yardımcısına normalde "genel müdürüm" denilir... ancak genel müdürün yanında "sayın müdürüm" denilmelidir... ast, üste takdim edilir... yani muhatap üsttür... diğer zamanlarda muhatap bayandır... yani erkek bayana takdim edilir... genç yaşlıya, tek kişi gruba, yeni gelen mevcut olanlara takdim edilir... makama buyur edilince yer belirtilmemişse sırtı duvara gelen koltuğa oturulur... makama girerken mutlaka ajanda ve kalemle girilmelidir... üst veya eş düzey birisi geldiğinde makamda oturulmamalı... misafir koltuğunda oturmalı... üste teşekkür edilmez "sağolun" denir... makama evrak sunulurken yanına gidilmez... karşıdan nezaketle verilir... ziyaret en fazla yirmi dakikadır...