kadınlar & erkekler
26 Eylül 2007 01:00
kadınlar & erkekler
(...Kadın olmanın avantajları... Ebru_Lee'den)
>> 30 yaşından sonra tepemizdeki saçlar dökülmeye başlamıyor...
>> Burun ve kulaklarımız kıllarla kaplanmıyor...
>> Aylık giderimizin bir bölümünü maçlara ayırmak zorunda değiliz...
>> Hem duygularımız var, hem de bunlar hakkında konuşabiliyoruz...
>> Doğuştan doğru hediyeyi verme yeteneğimiz var...
>> Meşrubat kolilerini 6'ncı kata kadar kendimiz taşımak zorunda değiliz...
>> İstatistiklere göre, biz kocamızdan 7 yıl daha uzun yaşayacağız...
>> Otomobilin patlayan lastiğini değiştirmeyi bilmek zorunda değiliz.
>> Top olmadan da hafta sonunun tadını çıkarabiliyoruz...
>> Sinemada gözyaşlarına boğuluyoruz diye utanmamıza gerek yok...
>> Ömrümüzün 2 bin 600 saatini tıraş olarak harcamıyoruz.
Tuzaktan Kumanda
(...Kanal 1 - Telegol)
ADNAN AYBABA: Ben Beşiktaş konu olunca babamın oğlunu tanımam abi...
SERHAT ULUEREN: Abini de tanımazsın?...
ADNAN AYBABA: Abimi tanırım...
***
(...Lig Tv - Telegol)
ŞANSAL BÜYÜKA: Hocam Bursa'nın golüne geçiyoruz...
ERMAN TOROĞLU: Sinan topu ortaladığı zaman Fenerbahçe defansı tel kadayıfı gibi. Sinan 3 noktaya da atsa gol olur...
Tebeşir Tozu...
"-Sevilen kadın için ölmek, onunla beraber yaşamaktan daha kolaydır..."
(...Lord Byron)
Aynı o hesap !
>> Hayatıma girecek erkek önce bana, sonra ruhuma hitap etmeli...
>> Zekası en az benimki kadar ileri düzeyde olmalı...
>> Tertemiz olmalı, dişleri parlamalı...
>> Mesleğimle ilgili kıskançlık yapmamalı...
>> Kariyer sahibi, işini bilen biri
olmalı...
...
Bunlar Tuğba Ekinci'nin hayatına girecek erkekte aradığı özelliklermiş...
Temel'in yeri...
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
-Kiminle evlisin?...
"-Bizim karıylan..."
Hakim sinirlenmiş:
-Eee herhalde... Sen hiç erkekle evlenen duydun mu?...
"-Duydum tabii, nasıl duymadım?..."
-Kimmiş?...
"-Bizim karı..."
Bizimkiler...
Cep telefonu ile mause'u yan yana koyup, 5 dakika sonra bağırmaya başlar;
"-Yav kim bozdu bu fareyi yine?..."
Bir müddet sonra telefon çalınca, "Ne zaman şarja taktım ben bunu" düşünceleri ile mause'u kaldırıp kulağa götürünce de olay anlaşılmaz...
Taa ki; mause kulaktayken telefonun çalmaya devam etmesi gereklidir...
Cem'dir tabii...
Hayata dair...
> İyi insanlar, hayatın her yönünü severler, şikayet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler...
...
> Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir...
...
> Çok açık ve dürüst konuşurlar... Çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler...
...
> Kendilerini şikayet etmeden kabullenirler... Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler... Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler...
...
> Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar... Gereksiz kavgalarda asla taraf tutmazlar... İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar...
...
> En önemlisi bu insanlar kendilerini severler... Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal çöküntüye götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler...
...
> İyi insanlar, mutluluğu kovalamazlar... Sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur... Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir...
(...Dr. Wayne W. Dyer)
S.Ö.Z. der ki;
"-Evliliğin bir yılı çok zordur... O da içinde olunan yıldır..."
(...'Adam ediyor' dedirten müthiş S.Ö.Z.leri)
Bir yaş daha büyütenler...
(...ABD'deki bir çocuk dergisinde yer alan "Bush'a mesaj yazmak isteseydiniz, nasıl birşey yazardınız" anketi)
...
"-Başkan olunca ne kadar para kazanılıyor?... Lütfen yazar mısınız?...
Çünkü fazla değilse ben o zaman dişçi olucam..."
(...Timothy U., 7 yaşında. Jamestown, NY)
...
"-Kongrede çok arkadaşınız var mı?...
Annem tek arkadaşınızın başkan yardımcısı olduğunu söyledi, çok üzüldüm..."
(...Richard D., 8 yaşında, Greenwich, CT.)
...
"-Bir gün bir kadın başkanımızın olmasını çok isterim, ama umarım o benim kızkardeşim olmaz...
O herkesi çıldırtır... Bir vatandaş..."
(...Lawrence K., 8 yaşında, Atlanta, GA)
...
"-Seattle'in hava durumunu düzeltebilir misiniz?...
Çok yağmur yağıyor... Seattle'da daha fazla güneş istiyoruz..."
(...Elizabeth P., 8 yaşında, Seattle, WA.)
...
"-Kongredekiler bütün gün ne yapıyor?...
Babam dedi ki siz bütün gün kafa kafaya verip millete nereden ne sorun çıkaracağınızı konuşuyormuşsunuz..." (...Ralph N., Palm Beach, FL.
Bugünün buluşu
>> İlk kez 3 puanlı sistemde her an her şeyin olabileceği anlaşıldı...
(...26.09.1989)
MMMR'in duvarı...
Gündemi zorlayan spor yazarı yazıyor; "-Arda mükemmel oynuyor... Sanki anayasaya önsöz yazıyor..."
sanatik kritik
"-Ben haç takmam, elhamdülilah Müslümanım... Müslüman bir insanın da haç takmasını anlayamam... Hülya Avşar'ın ailesinden değilim... Bunu kendisine sorun ama ben haç takmam..." (...Seda Sayan)
politik kritik
"-Siyasette zamanı herkesle bölüşürsünüz, kendinize zaman kalmaz... Hocayken zamanı yönetebilirsiniz... Siyasete 16 yıl sonunda ara vermem doğal... Ancak, hoşuma gitmeyen şeyler de vardı..."
(...Abdüllatif Şener)
sportik kritik
"-Göreve geldiğimden beri çok acılar çektim... Bütün bunların karşılığı, Galatasaray'ın gelecek sezon UEFA Kupası'nı, üstelik Şükrü Saracoğlu'nda oynanacak final maçından sonra kazanması olacak..."
(...Özhan Canaydın)
söz market yazarlığı için aranan özellikler: her gün en az beş kanal takip edip "tuzaktan kumanda" notları alabilecek kadar boş vakti olmak... meslek aşkı uğruna "şıklar - rüküşler"e varana kadar bütün magazin programlarını takip edebilmek... siyasetin magazinini, magazinin siyasetini süzebilecek kapasitede olmak... daha haberin başlığını okurken "burdan bize ekmek çıkmaz" diye öbür sayfaya geçebilmek... belden aşağı ve manevi değerlerle alay eden espri yapma kolaylığından uzak durabilmek... geniş bir lüzumsuz adam portföyü oluşturmak... memleket hikayeleri bilmek... en az hülya avşar kadar filozof olmak... dahili esprilerde hangi abinin, hangi konuya tepki göstereceğini tahmin etmek, kırmamak, dökmemek... ne kadar uğraşıldığı belli olsa da, beğenilmeyen yazıları bir çırpıda yırtıp atabilmek... hiç doğuş şarkısı dinlememiş olmak...