kadınlar & erkekler

kadınlar & erkekler "-Erkek çocuklar neden mızırdanır?..." -Erkek olmayı öğrendikleri için... ... "-Erkekler neden zeki kadınlardan hoşlanır?..." -Zıtlıklar birbirini çeker... ... "-Erkekler nasıl egzersiz yapar?..." -Her kadın gördüklerinde midelerini içeri çekerek... ... "-Neden erkeklerin yarısı alış-verişe çıkıyor?..." -Hepsi çıksa piyasalar iflas eder... ... "-Bir erkek geleceği düşündüğünü nasıl gösterir?..." -İzin gününde dışarı çıkmamak için iki paket sigara alarak... ... "-Her şeyi olan bir erkeğe ne vermelisiniz?..." -Bunları kullanmasını öğretecek bir kadın... ... "-Mükemmel erkekler neden atoma benzer?..." -İkisinin de varolduklarını bilirsiniz, ama henüz gözlerinizle görmemişsinizdir... ... "-Bir erkeğin, size ev işlerinde yardım etmekten anladığı nedir?..." -Tabağın dibini ekmekle iyice sıyırmak... ... "-Erkekler patlayan bir ampulü ne zaman değiştirir?..." -Hiçbir zaman... Erkekler, ampul değiştirmeyi ertelerlerse, kadının o işi yapacağını bilirler... Tebeşir Tozu... "-Aşkı sıradan kadınlar yaşar... Güzel olanlar, kendilerini sergilemek için çalışmaktan, aşka zaman bulamazlar..." (...Katherine Hepburn) Bizimkiler... Münir; her gün kullandığı servisin dışında bir servis kullanarak eve gitmekte... O günü yolcular çok diye otobüs servis yapıyormuş... OGS gişelerinden geçerken otobüsün yanı, gişe duvarına sürtmüş... Ertesi hafta aynı otobüsle, aynı yerden geçerken, aynı olay olmuş... İkinci olaydan birkaç gün sonra Münir'le ulaştırmadan birkaç şoför konuşuyor... Şoförün birine hararetli hararetli olayı anlatıyor: "-Abi, bizim haftada bir kullandığımız araba var ya; onun şoförü gişelerden geçerken betona sürttü otobüsü..." -Hımm... "-Utanmaz adam ikinci hafta aynı yere yine sürtmez mi?..." -Eee... N'olmuş?... "-E yani öyle oldu işte..." -Abi düzgün konuş... O şoför bendim... Temel'in yeri... SORU: Temel niye haftanın yedi günü çalıştırılıyormuş?... CEVAP: Pazartesi tekrar eğitime tabi tutulmamak için... ... SORU: Temel cam duvara niye tırmanmış?... CEVAP: Öbür tarafta ne olduğunu görebilmek için... ... SORU: Temel'le Dursun bir kolayı nasıl açar?... CEVAP: Biri kolayı tutar, diğeri babasını çağırır... ... SORU: Temel'i nasıl boğarsın?... CEVAP: Havuzun dibine bir ayna koyarak... ... SORU: Temel neden Tang hazırlayamaz?... CEVAP: Bir litre suyu o küçücük pakete sığdıramadığı için... ... SORU: Temel buz küplerini niye buzdolabında tutuyormuş?... CEVAP: Buzdolabını soğuk tutabilmek için... Tuzaktan Kumanda TÜLİN ŞAHİN: BKM'de kendimi göstereceğim... Komedi rolünü çok iyi oynayacağımı biliyorum... Hatta Grammy Ödülü alabilirim... CEM YILMAZ: Yeni reklam serisinde babayı, abiyi oynatmak yok. Yeter atık!... Biraz da kendim oynamak istiyorum, özledim yav... ESRA AKKAYA: Aldatıldıktan sonra kocama alarm taktırdım... Eğer herhangi bir şey olursa alarm ötecek... DENİZ AKKAYA: Patinaj yapa yapa ya lastikleriniz eriyecek ya da ciddi bir kalkış yapacaksınız... Artık atağa geçtim, patinaj bitti... Bugünün buluşu * İlk kez yabancı bir takım Türkiye'de kötü sonuç alınca onların gazeteleri, "Türk hamamında terledik" başlığını attı...(...07.10.1947) Ayaküstü... Nobel Karşıtı Ödüller sahiplerini buldu... Bu yıl 17'ncisi yapılan ödüllerin arasında şunlar var: Tıp: Doktor Brain Witcombe, kılıç yutmanın yan etkileri... Fizik: ABD ve Şilili bilim adamlarının nevresimlerin nasıl kırıştığını anlatan bilimsel çalışması... Biyoloji: Doktor Johanna van Bronswijk'in yataklarda barınan böcek, kene ve örümcek nüfusuna ilişkin araştırması... Kimya: Kimyager Mayu Yamamoto'nun inek dışkısından vanilya kokusu çıkarmaya yönelik araştırması... Filoloji: Sıçanların Flemenkçe ve Japonca arasındaki farkı anlamadığını belirleyen çalışma... Edebiyat: Glende Blown'un kelimelerin alfabetik sıraya konulmasına ilişkin araştırma... Biliyorsunuz bu ödülü Orhan Pamuk, " bin Kürt, 1 milyon Ermeni" diye rakamları sıralayarak almıştı... Nobel Karşıtları; son maddede Gerçek Nobel'deki kadar saçmalayamamışlar... Cem Uzan vaatleri... >> Poşet çay ikincide de aynı rengi verecek... >> Mustafa Sarıgül'e "ÖZ CHP" adında bir parti kurulacak... >> Hakan Şükür koşarken kendi çelmesiyle düşmeyecek... MMMR'in duvarı... Türkiye olup düşünmektense; Malezya olup kaşınmak yeğdir... S.Ö.Z. der ki; "-Senin ne olduğunun bir önemi yok, benim sana baktığım kadarsın... Gözlerimi senden çektiğim an boş bir anı olarak kalırsın..." (...Kendisi daha iyisini edemediği için; Sema Duran'ın ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) sanatik kritik "-Pınar'la 'Tamam, artık beraber miyiz' demeden kameralar bizi yakaladı ve 'Siz birliktesiniz' dediler... O kadar çok söylediler ki, olabileceğine biz de inandık..." (...Yağmur Atacan) politik kritik "-Benim dileğim, başörtülü kızımızla başı açık kızımızın el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülke... Bunu çözmek, benim en büyük aşkım, çözmek için uğraşıyoruz..." (...Tayyip Erdoğan) sportik kritik "-Eskiden F.Bahçe'deki yönetim anlayışı bugünden çok farklıydı... Yılda, 40-50 oyuncu gidip geliyordu... O zamanlar gruplar, garip oluşumlar vardı... Şimdi diktatörlük var..." (...Rıdvan Dilmen) bu köşe azami sekizyüz onbeş kelimedir... sayfa okunurken harcanan kalori miktarı seksendir... köşeyi hazırlayan ekip çalışmasına inanır ama işine kimseyi bulaştırmaz... aldığı tüm bilgiler güvenilir kaynaklardandır... insanlık için yapılan en iyi tıbbi hizmetin, 'bugün sünnet, yarın deniz' olduğuna inanır... seyir hidrografi ve oşinografi dairesi kulağına en hoş gelen kurumdur... 'vatandaşın zulmü, politikacının adaletinden yeğdir' ve 'duran saat de günde iki kere doğruyu gösterir' türünden veciz sözleri vardır... bir yayınevi çıkıp da rica minnet etse kitap yazmayı bile düşünür... geçmiş dönemlere ait hiçbir elektrik, telefon, su ve doğalgaz borcu bulunmamaktadır... toplam worldpuanı ikibin ikiyüz yetmişyedidir... sever gibi göründüğü birçok sevmediği adam vardır... bu çerçevedeki esprilerin ücrete tâbi olmadığını bilmenizi ister... bunu okuyucuya bir kıyak olarak görür... kızarsa kaldırır...