kadınlar & erkekler
11 Ocak 2008 01:00
kadınlar & erkekler
Adam, karısına doğum günü hediyesi olarak bir etek alacakmış...
"Bel ölçüsü nedir" diye sormuş tezgahtar...
"Bilmem" diye cevap vermiş adam;
"-Ama ellialtı ekran bir televizyonumuz var, onun önünden geçerken bütün görüntü kayboluyor..."
Tuzaktan Kumanda
(...KANAL D - Genç Magazin)
REYHAN KARACA: Grup üyelerinin cinsiyetlerini değiştirmek gibi bir düşüncem var...
Yanlış anlaşılmasın, orkestrada her cinsten müzisyen olsun istiyorum...
***
(...KANAL D - Beyaz Show)
BEYAZIT ÖZTÜRK: Senin Robbie Williams'tan ders aldığını duydum...
TOLGA ÇEVİK: Robbie Williams değil, Robin Williams hocamızdı... Biliyorsun, diğeri şarkıcıdır...
***
(...NTV - Yorum Farkı)
MEHMET BARLAS: Dün sizden aldığım otomobilin klaksonundan başka her yerinden ses çıkıyor diye şikayet etmiş bir tüketici.
Türkiye'de de nereye dokunsanız ses çıkıyor, klaksonundan başka...
kritik
"-Bana aşk öyle hemen vurmaz... Benim için aşık olmak zordur ama aşk çıtam çok yüksek... Bir gün
o kişiyi bulursam, saklayamam zaten; elimi kolumu sallayarak ortalarda
dolaşırım..."
(...İpek Tuzcuoğlu)
Sizinkiler...
Memlekette Ramazan diye bir arkadaş vardı...
Deli dolu, hareketli bir çocuktu... Bundan dolayı kendisine, nam olarak, "Deli" unvanı verilmişti... Gözü kara, korkusuz anlamında...
Ramazan Uzakdoğu sporlarına ilgi duyar, sık sık da kavga ederdi... Dayak yemekten korkmaz, kavgadan kaçmazdı...
Lisedeyken bir gün yine bir kavgaya tutuşur... Kavga ettiği Murat adlı çocuğu bir güzel pataklar...
Fakat yediği dayağı içine sindiremeyen Murat, yaşıtlarına göre son derece iri ve güçlü birisi olan amcaoğlu Ali`yi de yanına alarak Ramazan'ı okulun tenha bir köşesinde kıstırır...
İki amcaoğlu başlarlar Ramazan'ı dövmeye...
Ramazan aldığı yumruk ve tekmelerle kendinden geçer... Ancak hırsını alamayan Ali vurmaya devam eder... Ramazan`ın haline dayanamayan Murat araya girer ve "Ali yeter, baksana bayıldı, artık vurma" diye engel olmaya çalışır...
Fakat Ramazan namını boş yere yapmamıştır... Hemen kafasını kaldırır ve gözlerini son bir gayretle açar, o haliyle bile adeta meydan okur:
"-Bayılmadım bre... Devam edin..."
(...Fatih Selek'ten)
S.Ö.Z. der ki;
"-En güzel aşk sözleri, ayrılık zamanı akla gelir..."
(...Zarfı kapattıktan sonra akıl ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
Tebeşir Tozu...
"-Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi yoktur..."
(...Eddy Fisher)
Hayata dair...
Güneşin olsun gönlünde,
Kar bile yağsa
Ya da fırtına olsa
Gök bulutlarla
Dünya kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla
En karanlık gününü
Bir şarkın olsun gönlünde
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder atlatmaya
En yalnız gününü
Başkaları içinde bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve seni mutlu edecek her şeyi
Söyle onlara da
Bir şarkın olsun dudaklarında
Yitirme sakın cesaretini
Güneşin olsun gönlünde
Ve her şey iyi olacak
(...C.Fleischler)
Bir yaş daha büyütenler...
Balıkesirli emekli Üzeyir Aslanboğan'ın (63) evine sık sık torunları geliyordu...
Komşular çocuk gürültüsünden şikayet edince evini satışa çıkardı...
Aslanboğan önce komşularına inat olsun diye evini satmak için on çocuklu aile aradı...
Bu arada komşularıyla arası iyice açılınca kızdı ve evini satacağı ailenin çocuk sayısının en az (15) şartını koydu...
Üzeyir Aslanboğan, evini bu ay da satamazsa çocuk sayısını yirmiye çıkaracak... (dha)
Bugünün buluşu
> İlk kez bir programın sunucusu, adı geçen biri için, 'Kendisine cevap hakkı doğdu, isterse yayınımıza bağlanabilir' çağrısında bulundu...
(...11.01.1961- İlhan 997'den)
Temel'in yeri...
Dursun, arkadaşı Temel'i Facebook'ta bulmuş...
İkilinin birbirine gönderdiği mesajlar;
Dursun: Beni tanımadın mı Temel...
Temel: Hayır tanımadım...
Dursun: Yav ilkokulda aynı sırada oturuyorduk...
Temel: Benim ilkokulda sakallı bir arkadaşım yoktu...
37 ekran cam kavanozda; Günlük vahşet, taze dedikodu... Bizimkiler...
TAHİR: Teyze bizim yerimize oturmuşsun...
YOLCU TEYZE: Yok evladım burası benim yerim
TAHİR: Biletleri kontrol edelim... Bakın bizimkinde 21 yazıyor...
YOLCU TEYZE: Benimkinde de 21 yazıyor oğlum... İstanbul treni değil mi bu?...
TAHİR: Bakayım teyze... Evet
21 sizinki de...
YOLCU TEYZE: Bakayım seninkine... Hımm... Sen yarın gel...
TAHİR: Yarınki tren miymiş?... Tüh... Neyse sana iyi yolculuklar...