
(... "Bayanlar için yeni ürünler" başlıklı Muharrem Bektaş yorumu)
-On dakikayı aşınca kendiliğinden kapanan telefon...
-Televizyonda izlenen filmi izahatlara döken uzman...
-Masaya yapışık tabak, çanak ve bardaklar...
-Hanımın maç izlerken içi yanıp mani olamaması için oyuncuları futbolculardan oluşan pembe dizi...
-Çalıştığında arabesk müzik çalan elektrik süpürgesi...
-Eli yüzü fiziği düzgün bir aşçı... Eli yüzü fiziği düzgün bir kuaför...
itiraf reyonu
(...isim: gül ...şehir: denizli ...yaş: henüz baharında)
Denizli Yurdu öğrencileriyiz, bizim de bir itirafımız olacak...
Ziya Ataman Abi yurda ziyarete gelir...
Müdür Yardımcımız Yavuz Mazlum, Ziya Abi'yi 15 Mayıs 2010 Cumartesi akşamı mezuniyet gecesine davet eder...
Ziya Abi cevabı vermeden önce sorar;
"O gün hangi güne denk geliyor..."
Bu vesile ile bizi tanıyan herkesi mezuniyet gecemize davet ederiz...
Haa unutmadan, aynı Ziya Abi hemzemin geçitte trene korna çalan abidir...
Sonra da, "Bu adam durmayacak galiba, hâlâ üzerime üzerime geliyor" diye kızar...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
temel'in yeri
Temel; iki jet motoru ile hareket eden hızlı trende makinistlik yapıyormuş...
Tren hareket etmiş ancak bir müddet sonra motorlardan biri durmuş... Lokomotiften elde edilen güç yarıya inmesine rağmen yollarına devam etmişler, ancak bir müddet sonra öteki motor da arızalanmış...
...Ve dağın tepesinde kalmışlar... Makinist Temel almış mikrofonu eline;
"-Sayın yolcular... Size bir iyi, bir de kötü haberim var... Kötü haber maalesef iki motorumuz da arıza yaptığı için burada kaldık... Yardımın ne zaman geleceğini bilemiyoruz... İyi haberim ise; neyse ki uçakta değildiniz..."
hayata dair
Bize hayranlık duyulmasını isteriz, çünkü kendimize hiç saygımız yoktur...
En başından bu yana ebeveynlerimiz, öğretmenlerimiz, politikacılarımız ve tüm kurumlarca kınanırız...
Her çocuğa sürekli olarak tekrarlanan bir not vardır;
"Yapmakta olduğun şey yanlıştır, yapılmaması gereken bir şeyi yapıyorsun..."
Her çocuk direkt veya dolaylı olarak aslında istenmediği, ebeveylerin yorgun olduğu, ona zorla tahammül edildiği ve baş belası olduğu izlenimine kapılır...
Bu her birimizde derin bir yara açar... Bu yaranın üzerini örtmek için başkalarının hayranlığını isteriz... (...Osho)
bir film diyaloğu
"-Beni deli eden ne biliyor musun? Sürekli teknolojinin zaman kazandırdığını söyleyen insanlar... Kimse kullanmıyorsa kazanılan zaman ne işe yarar ki?..." (...Before Sunrise)
bizimkiler
FATİH: Ne hikâyeler vardı, unutmuşuz hepsini...
İlave basıldıktan sonra aklıma geldi...
TALİP: Her şeyi unutuyorsun... Yaşlanınca "almayzır" olacaksın galiba...
FATİH: Sen olmuşsun bile...
söz der ki
"-Yanlış anlaşılmaktan daha fazla korkmam iftiradan... Esas korktuğum, dostluğun temeli olan güvenin kaybettiği irtifadan..."
(...Artık sayfaya iyice yayılan M.Ali Taşdelen müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...FLASH - Rüyanız Hayrolsun)
İZLEYİCİ BAYAN: Rüyamda bir uçağa binip gidiyordum...
EMİNE AKKAYA: Eşiniz sağlıklı mı?...
İZLEYİCİ BAYAN: Evet, bir problemi yok...
EMİNE AKKAYA: O zaman eşiniz kısa süre sonra bir hastalık geçirecek... Ameliyat olacak sonra iyileşecek...
***
EMİNE AKKAYA: Yeni eşinizle bir çocuk daha yapın derim ben...
İZLEYİCİ BAYAN: Hımm... Peki erkek mi olur, kız mı olur çocuk?...
EMİNE AKKAYA: Yapınca görürsünüz...
***
EMİNE AKKAYA: Kıskanç mı kocan, teraziler çok kıskanç olur...
İZLEYİCİ BAYAN: Yok valla hiç kıskanç değil...
EMİNE AKKAYA: Bacım kocanın adı ne?...
İZLEİCİ BAYAN: İsmail...
EMİNE AKKAYA: Haa ondan... İsmail'ler çok uysal olur, kıskanç olmaması normal...
İğnelik
> YAYINLA-MAYIN
Tuzak kursun mayınla,
Deklanşörünü indir...
Çarşaf çarşaf yayınla,
PKK'yı sevindir!
Gelelim galeyâna,
Slogan atalım bol...
Kaydeyle kamerana,
PKK'ya sözcü ol!
Kalmaz bil ki yârına,
PKK biter kesin...
Mayın tuzaklarına,
Yayın yasağı gelsin!..
Sefa Koyuncu
sefa.koyuncu@tg.com.tr
