
(..."Kadın & Erkek Görgü Kuralları", Deniz Kayık'tan)
-Erkek daima yardımcı pozisyonundadır... Ast-üst ilişkisinin olduğu yerde bayan-erkek ayırımı olmaz, ast-üstlük geçerli olur...
-Asansörden inişte kapıya yakın olan önce çıkar, kural budur... Merdivenden çıkarken önce bayan çıkar, inerken ise erkek önde olmalıdır...
-Üst, misafir ve hanım daima sağdadır... Üniformalı iken hanım solda yürümelidir... gelin solda, damat sağda olmalıdır...
-Restoranda cam veya duvar önü tercih edilmelidir... Girişe yakın ayakaltı yerlere oturulmaz... Eş ile gidiyorsak karşılıklı oturulur... Kalabalığa erkeğin yönü dönük olmalıdır...
-Restoranda yemeği bayan söylemez, bey onun adına söyler... Cep telefonu, telsiz vs. yemek masasının üzerine konulmaz... Yemekten kalkma teklifi önce bayandan gelmelidir...
-Kadını; giyimi, evi ve yemeği temsil eder... Erkeği; arabası, ayakkabısı ve eşi temsil eder denir...
-Tanıştırılan kişilerin özellikleri söylenmelidir... Önce elini üst uzatır, sonra ast uzatır... Bir bayan elini uzatmadıkça erkek elini uzatmamalı... Hanımlar elini uzatmak zorunda değildir, başı ile selam verebilir...
temel'in yeri
Temel'le karısı Fadime alışverişten dönerken kavga etmeye başlamış...
Temel bir ara iyice sinirlenmiş ve açmış ağzını;
"-Sen beş para etmezsin..."
Fadime bozulmuş, "Öyle mi" demiş, "İspat edebilir misin?..."
Temel hemen bir taksi çağırmış;
-Fatih'e kaça götürüyorsun?...
"-Beş milyon lira, beyim..."
-Peki, bu kadın da benimle olursa?...
"-Değişmez, aynı fiyat..."
Temel, Fadime'ye dönmüş:
"-Gördün mü bak?... Seni hesaba bile katmıyorlar..."
bir film diyaloğu
"-Hayat aldığın nefeslerin toplamı değil, nefesini kesen anların toplamıdır..."
(...Hitch filminden)
hayata dair
İnsanlar ne kadar mutlu olduklarını söyleseler de asla tatmin olamaz:
Her zaman en güzel kadın ya da adamla olmayı, daha büyük bir ev almayı, arabamızı değiştirmeyi isteriz; hep elimizde olmayanı arzularız...
Bu da aslında hayatta kalma dürtüsünün ince yansımalarından biridir...
Çünkü herkes kendisini tamamıyla mutlu hissettiği an kimse daha farklı bir şey yapmaya kalkışmayacak ve dünyanın gelişimi duracaktır...
...
Bu yüzden, hem fiziksel ortamda (yemek, içmek) hem de duygusal ortamda (hep elimizde olmayanı istemek) insanlığın evrimi tek bir önemli ve temel kuralı öğretir:
Sürekli mutluluk olamaz...
Mutluluk hep anlar içinde yaşanan bir duygu olarak kalacak, böylece asla koltuğumuza rahatça yerleşip hiçbir şey yapmadan dünyayı seyretmeyeceğiz...
...
İyisi mi siz mutluluğu arama fikrinden vazgeçin ve bilinmeyen sular, yabancılar, riskli deneyler gibi daha ilginç şeylerin peşine düşün...
Ancak bu şekilde insanlığımızı tam anlamıyla yaşayabilir ve birbiriyle barış içinde yaşayan daha uyumlu uygarlıklar için katkıda bulunabiliriz...
Elbette her şeyin bir bedeli vardır, ama bu bedeli ödemeye değer...
(...Paulo Coelho)
bizim ora
(...Azerbaycan sitelerinde hava durumu)
Heftenin sonlarına doğru Azerbaycanda havanın temperaturunun aşağı düşeceyi gözlenilir.
Bu barede Trende Azerbaycanın Ekologiya ve Tebii Servetler Nazirliyinin Milli Hidrometeorologiya Departamentinin Hidrometeoroloji prognozlar bürosunun direktoru Umayra Tağıyeva melumat verir.
"Heftenin birinci yarısında ölke erazisinde isti hava şeraiti sahlanacag. Gündüzler Bakıda ve Abşeron yarımadasında 36-39 derece, aran bölgelerinde 39-41, dağeteyi ve dağlıg rayonlarda 26-31 derece isti olacag"...
Onun sözlerine göre, heftenin ikinci yarısında ölke erazisinde temperaturun 3-4 derece aşağı düşeceyi prognozlaşdırılır.
"Respublikanın bezi dağeteyi ve dağlıg rayonlarında gısamüddetli yağışların yağacağı gözlenilir"...
söz der ki
"-İnsan kalabalık içinde konuştuğu, yalnızken düşündüğü kadardır..."
(...Maske konusunda ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Son Kale)
AHMET ÇAKAR: Yani bu tür kanat organizasyonlarında dikkatli olmak lazım...
REHA MUHTAR: Siz ne diyorsunuz Sayın Toroğlu?...
ERMAN TOROĞLU: Kanat en güzel mangalda olur Reha...
bizimkiler
Bu da "Küçük Mustafa Koç"un bildirdiği ramazan bombası...
"Tuvalet var mı" diyen müşterinin lafını, "Tavla var mı" diye anlayan Cemal'in verdiği cevap:
"-Abla siz oturun ben getireceğim..."
