
(..."Kadınları delirtme yöntemleri", Mehmet Emin Eroğlu'ndan)
-Her sorduğu soruya "sen bilirsin" deyin, ama her durumda kendi bildiğinizi okuyun...
...
-Eve gitmenize bir saat kala arayıp "akşam annemleri yemeğe davet" ettim diye haber verin...
...
-Önce kısa saçın ona çok yakışacağını söyleyin. Kestirince "bence sana uzun saç daha çok yakışıyordu" deyin.
...
-Sinirden burnundan alevler çıktığı bir anda "hayatım kızınca çok güzel oluyorsun" klişesini kullanın...
...
-Sabahları kulak memesine fiske atarak uyandırın. Buna rağmen sizi terk etmezse, bir aya kalmaz huniyi geçirir kafasına.
...
-Yeni temizlediği eve ayakkabıyla girin. Anneden sevgiliye, sevgiliden eşe tüm kadın formları üzerinde denenmiş ve kesin sonuç alınmıştır, delirir...
...
-Çay kaşığınızı çayın içerisinden çıkarıp dantel tepsi örtüsünün üstüne bırakın, istisnasız her seferinde.
...
-Ne yemek pişirse beğenmeyin, bir kusur bulun. Yemeğe de hiç vaktinde gelmeyin, muhakkak masada bekletin.
...
-Akşam yemeğini koltuğun üzerinde elde tabakla yiyin. Ya da yemek bitince sofradan hop diye kalkın.
...
-Yatarken çıkardığınız çorapları yatağın kenarına koyun, sabah orada unutun. Hatta salondaki koltuğun kenarı daha iyi sonuç veriyor.
...
-Başka kadınlarla karşılaştırın. Kendisinin başka kadınlardan hiçbir farkı olmadığını ima edin.
...
-Arabayla adres ararken kimseye bir şey sormayın, kendiniz bulana kadar dolaşın. En etkili yöntemlerden biri bu.
...
-Cep telefonunuzun şarjı hep çabuk bitsin. Özellikle şehir dışı seyahatlerde...
hayata dair
Hepimiz bir sürü parçadan oluşuruz ve bu parçalar kendilerini ifade etmek için çırpınır...
Bizler yalnızca varılan son uzlaşmadan sorumlu tutulabiliriz, her parçanın sahip olduğu karmaşık dürtülerinden değil...
...
Kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız...
Yalnızca bir kartal gibi yaşayabilen insan başka birine sevgisini verebilir; yalnızca o zaman o insan bir başkasının büyümesi ve gelişmesiyle ilgilenebilir...
...
Kendini iyi biri olarak gösteriyor -kimseye zarar vermiyor- yalnızca kendinden
ve doğadan başka kimseye sırf pençeleri yok diye kendilerine iyi diyenlerden biri olmaktan vazgeçirmeliyim onu...
...
Size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemim yollarını aramak değil...
Kendinden hoşlanmayan pek çok insan gördüm; bunlar önce başkalarını kendileri hakkında iyi düşünmelerini sağlarlar.
Bunu başarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düşünmeye başlarlar...
Ama bu sahte bir çözümdür; bu başkalarının otoritesinin altına girmeyi kabullenmektir...
(...Nietzsche)
...gündemin kırıntıları...
> Robinho'nun peşini bırak...
Gelirse senindir, gelmezse zaten hiç senin olmamıştır...
> Cimbom en kötü sezonunu yaşıyor...
Adnan'ı da al git buradan...
temel'in yeri
Temel tarih dersinden çıkınca Rusya'ya bir hücum düzenlemeye karar vermiş.
Baruttan top dökmüş, ağaçtan top arabası yapmış, toplamış mahalleliyi:
"-Gelin, bu tepeden Rusya'yı vuracağım, seyredin" demiş.
Milletin pek aklına yatmamış ama kıramamışlar Temel'i...
Temel topunun namlusunu Rusya'ya doğru çevirmiş.
"-Dikkaaatt" nidasıyla ateşlemiş.
Büyük patlama sonrası seyre gelenler içinde 72 kişi rahmetli olmuş.
Temel hasar tespitini yapıp, ölüleri saydıktan sonra sevinçle el çırpmış:
"-Burada 72 kişi öldüğüne göre, Rusya'yı bitirdik!.."
bizimkiler
(...Çağlayan Ofis'ten Ramazan diyalogları)
VAHAP ABİ: Ramazanda hiç kilo veremedim... HÜSEYİN İÇAĞA: Abi ekmek yiyor musun?...
VAHAP ABİ: Bir ya da iki dilim yiyorum...
HÜSEYİN İÇAĞA: Yemekten önce mi, sonra mı?...
bir film diyaloğu
"-Güç öldürmek için her türlü gerekçeye sahip olup öldürmemektir..." (...21 Grams filminden)
tuzaktan kumanda
(...KANALTÜRK / Son Kale)
REHA MUHTAR: Seyir zevki beklenen bir Beşiktaş ve alınan 2-0'lık Belediye yenilgisi...
ERMAN TOROĞLU: Bu işler çocuk olması gibidir sevgili Reha... Çok transfer yapmakla şampiyon olunmaz...
söz der ki
"-Bugünkü büyük problemler, dünkü kötü çözümlerin sonucudur..."
(...Nihayet gündeme denk getirdiği müthiş S.Ö.Z.leri)
