
-Eve 10 dakika geç kalınca sanki 3 yıldır uğramıyormuş gibi davranmak...
...
-Evden çıkarken kadının "Hazırım hayatım" dedikten sonra 1 saat dışarıda bekletmek...
...
-Tartışırken konunun ana fikrinden ve tarihinden uzaklaşmak, yıllar önceki tartışmaya dönmek...
...
-Yalan söylemeyi sevmediklerinden "Şişman mıyım" sorusuna politik cevaplar bulmak zorunda kalmak...
...
-Bu konuda kavga ettikten sonraki akşam, yemeğin içinde uzun bir saç teline rastlamak...
...
-Zaten yüz yüze görüşülecek insanla dakikalarca süren telefon konuşmaları...
...
-Ayna karşısında geçirilen sürenin gereksizliği, dolayısı ile hiçbir aynanın durup dururken kimseyi güzelleştiremeyeceği...
(..."Erkekleri sinir eden kadın davranışları" Cüneyt Okumuş'tan)
temel'in yeri
Temel'in canına tak etmiş:
-Yahu Fadime, sen nasıl bir kadınsın! Nasıl ev hanımısın sen? İş bilmezsin, aş bilmezsin. Yahu bunca yıldır evliyiz bir baklava bile yapmadın!
Fadime üste çıkmış:
"-İnsafın kurusun e mi! Sen ne zaman kıyma aldın da ben sana baklava yapmadım?.."
hayata dair
-Acı çekmek iyidir. İnsanı alçak gönüllü ve merhametli yapar.
-Hâlâ düne bağlıysanız bugün hiçbir yere gidemezsiniz.
-Karanlığın ortasında durup sanki tamamen aydınlıktaymış gibi davranmak zaferdir!
-Büyük sınavlar büyük işler için gerekli hazırlıklardır.
-Dertler gelince bazı insanlar koltuk değneği satın alır bazılarının ise kanatları ortaya çıkar.
-Eğer ruhun gözyaşları olmasaydı gökkuşağı da olamazdı.
-İnatçı terslikler bazı kimselerin kaçmasına bazılarının ise rekorlar kırmasına neden olur.
-Duaların kanatlarıyla sıkıntılarımız uçup gider.
-Tünelin karanlığından şikâyet etmeden önce dağlardan geçen kestirme bir yol olduğunu hatırlayın.
-Hayat varken ümit de vardır.
(...G. Marquez)
itiraf reyonu
(...isim: ayşe ...şehir: konya ...yaş: yirmi bir)
Geçenlerde dişçiye gittim...
6 numara gözlüklerim var, doktor "Gözlükleri çıkar" dedi ve çıkardım...
Bu sırada doktor biraz peltek, konuşmasını pek anlayamıyorum. Gözlüklerimi çıkarınca ağzını da okuyamıyordum ve aramızda şu diyalog geçiyor:
Dr: Kalp hastalığın var mı?...
Ben: Hayır...
Dr: Şeker hastalığın var mı?...
Ben: Hayır...
Dr: Tansiyon?...
Ben: Hayır...
Dr: ......
Ben: Hayır...
Dr: ......
Ben: Hayır...
Dr: Hasta tanıtım kartınızı verin lütfen...
Ben: Hayır...
Dr: Hasta kartı?...
Ben: Hayır
En sonunda doktor sinirlendi ve bağırarak "Hasta kartını verin diyorum."
Ben: Haaa tabii buyurun!..
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
söz der ki
"-Bilgisayarlar; size başka konularda sağladığı zaman tasarrufunu kısa zamanda gasbeden oyuncaklardır..."
(...Bilim kongresinde ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
tuzaktan kumanda
NİLAY: İlişkimizin tıkandığını hissediyorum resmen...
OZAN: Bence biraz daha anlayışlı olursak, bu sorunun altından kalkabiliriz...
NİLAY: Saygımızı yitirdik birbirimize karşı... Güzel hislerimiz öldü...
OZAN: Öyle deme; sen, tarlamdaki en güzel çiçeğimsin...
bizimkiler
EMİN: Dünya şampiyonasına akredite yaptırdın mı?
ERCAN: Yok ya, Kobi Birand gelmiyormuş...
SERDAR: Kim gelmiyormuş?...
ERCAN: Kobi Birand... Tanıyor musun?...
SERDAR: Mehmet Ali Birand'ın neyi oluyor?...
bir film diyaloğu
-Niye birini sevmek bu kadar zor ki?... O beni sevse, ben onu sevsem, her şey yolunda gitse olmaz mı?... "-Olmaz... İçine iki damla gözyaşı düşmedikçe aşk, aşk olmaz... İnsan insana kaynamaz..." (...Kapalıçarşı dizisinden)
